Baluken, Mızraklı ve Kandıradaki kadın siyasetçilerin kongremize mesajı

4 Kasım darbesiyle 2016'dan beri cezaevinde tutulan önceki dönem Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken ve Kandıra Cezaevindeki tutuklu kadın siyasetçiler Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Selma Irmak, Figen Yüksekdağ, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Aysel Tuğluk, Edibe Şahin ve Nurhayat Altun ile Kayyım Darbesiyle görevden alınan ve hukuksuz bir şekilde tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Adnan Selçuk Mızraklı 4.Olağan Kongremize birer mesaj gönderdi.

 

İdris Baluken'in mesajı:

Buluşmamız tarihe Üçüncü Yol olarak yön vermenin iddiasını taşımaktadır 

Saygıdeğer Divan, değerli partili arkadaşımız, evladı olmaktan onur duyduğumuz fedakâr halkımız, kongremize dayanışma ve destek duygularıyla katılan değerli konuklar ve özgür basın emekçileri. Partimizin 4’üncü Olağan Büyük Kongresi vesilesiyle sizlerle buluşmanın heyecanını paylaşıyoruz. Büyük bir moral ve coşkuyla hepinizi selamlıyoruz. Kongremizin barış, özgürlük ve demokrasi mücadelemize büyük katkılar sunacağı inancındayız. 

Türkiye ve Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyada hak ve özgürlük mücadelesi yürüten halkları nefessiz bırakmayı amaçlayan otoriter, tekçi, baskıcı ve emperyal planlara karşı kongremiz büyük bir umut ve güven kaynağı olarak toplanmıştır.

Coşkulu buluşmamız değerli ve anlamlı olduğu kadar tarihidir aynı zamanda. Tarihe Üçüncü Yol ve alternatif bir demokratik seçenek olarak yön vermenin iddiasını taşımaktadır.   Halklarımızın, ezilenlerin, bütün ötekilerin barış, demokrasi ve özgürlük sevdası devam ettiği sürece hiçbir güç HDP’yi bitiremez, sesini kısamaz, onurlu yürüyüşünden alıkoyamaz. 

HDP’nin kökleri derindir. HDP’nin barış çınarı insanlığın kadim mücadele ve inanç kökleri kadar derindir. Bu çınarı besleyen can suyu insana, doğaya, yaşama duyulan sevginin ve inancın pınarlarından gelmektedir. 

Bu açıdan her birimiz dallanıp budaklanan barış çınarının bedeninde birer yaprak olmanın onuru ve mutluluğunu paylaşmaktayız. Bu ağaçta yeşeren her bir yaprağın en amansız koşullarda dahi kurumamasının, hatta yaşamı yeniden ayağa kaldırmasının sırrı bu kadim mücadele geleneğine dayanmaktadır. Bu anlamda bizlerin de zindan koşullarında büyük bir inanç ve kararlılıkla eşsiz bir moral ve iradeyle çalışmalarımızı, çabalarımızı sürdürdüğümüzün bilinmesini isteriz.

Aramıza duvarlar örmek isteyenler olsa olsa kendi geleceklerine duvar örenlerdir.  Zulümlerinin karanlığına güvenenler, pırıl pırıl aydınlık günlerin görkeminden bihaber olanlardır. 

Bu vesileyle; güneşli ve güzel günlerde, barış halaylarında buluşacağımıza olan inançla kongremizin bütün ezilenlerin, ötekilerin halkların mücadelesine katkı sunmasını bir kez daha diliyor, yeni görev alacak bütün arkadaşlarımıza, yoldaşlarımıza üstün başarılar diliyoruz.

Yaşasın barış, demokrasi ve özgürlük mücadelemiz, 

Bijî Biratîya Gelan! 


İdris BALUKEN

Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi

 

Selçuk Mızraklı'nın mesajı:

Düşlerimizi Gerçekle Buluşturacağız!

HDP'nin 4. Olağan Kongresinde umutları yeniden filizlendirmeye gelenlere merhaba. Merhaba uzun ve meşakkatli bir yolu aydınlığa çevirmeye gelenlere. Merhaba!

Dostlar, yoldaşlar, gri bulutlarla ile dünyamızın ve yaşamımızın çevrelendiği bu günlerde, zorlu bir süreçten geçiyoruz. Umutlarımızı bağlamak, bu ülkeyi zindana çevirmek istiyorlar. İşsizlik büyürken, savaş çığlıklarını yükseltmek istiyorlar. Ekonomik sorunlar hepimizi etkiliyor. Adalet bir kişinin dudakları arasına hapsedilmek isteniyor. Karanlığı daha da koyulaştırmak, aydınlığı gizlemek istiyorlar.

İşsizliği bir kader algısına dönüştürmek istiyorlar. Geleceksiz bir gençlik, Milliyetçi bir kuşak yetiştirmek istiyorlar. Eğitimin bilimsellikten çıkarılıp, yobazlığa dönüştürüldüğü, barış söylemlerinin yasaklandığı bir ülke yaratmak istiyorlar. Üretimin, çalışmanın önünün kesildiği, emeğin hiçleştirildiği, bireyselleştirilmiş, kolektif ruhtan uzak bir dünya istiyorlar. Adaleti unutmamızı, yargıyı tek kişinin insafına bırakmak istiyorlar. Toz ve toprakla yoğrulmuş insani taraflarımızı betonların arasına gömmek istiyorlar. 

Darağaçların kurulması için yalanlar lazımdı. Zindan bahçesine mezarlıklar lazımdı. İşte tüm bunları kabullendirmek için ise makyajlı sloganlar lazımdı. Makyajlı sloganlar ile bizleri korkutmak istiyorlar. Sur'da yıkılan tarihtik, Cizre'de yakılan insanlık. Hasankeyf ile sular altında bırakılmak istendik. Zorlu yollar, umutsuz düşler ile çevrilmek istendik. 

Yoldaşlar, işte böylesi bir süreçte bizlerde geleceğe yürümek için yeni bir kongreye gidiyoruz. İşte tam da böyle bir umutsuzluk ikliminin büyütülmek istendiği bu dönemde bizler HDP’nin çatısı altında buluşarak baharı muştuluyoruz bu kongremizde. Evet eksikliklerimiz oldu, yapamadıklarımız oldu. Tıkanıp kaldığımız anlar oldu ama hiçbir zaman umutsuzluğumuz olmadı. Çünkü bizler umudun mayasına bulaşmıştık. Her koşulda yüreklerimizde isyanı ve umudu büyüttük. Bu kongre ile de halklarla daha da güçlü bir şekilde buluşturarak başaracağız. 

Hakikatin, yalanlarla boğulmak istendiği bu süreçte, bizler hakikatin yolunda bedel ödemeye bir kez daha hazır olduğumuzu buradan haykırmaya geldik. Hakikatin arayışçılarına yoldaş olmak için burada bugün toplandık. Çünkü hakikat değerlidir ve uğrunda bedeller vermeyi gerektirir. Bizler de hiçbir zaman bedel ödemekten kaçınmadık. 

Çünkü bizler hakikat arayıcılarıyız. Çünkü bizler aydınlık geleceğe inancı olanlarız. Hakikat yolunda tüm zorluklara göğüs gerenleriz. Bizler ‘Hakikat aşktır, Aşk özgür yaşamdır’ diyenlerin ardıllarıyız. Bizler Denizlerin, Mahirlerin, İboların, Mazlumların, Kemallerin, yoldaşlarıyız. Bizler bu hakikat arayışında zulme boyun eğmeyenleriz. 

Bizler umudun heybesini sırtımızdan eksik etmeyenleriz. Bizler direnişçi geçmiş, umut dolu bir geleceğiz.

Değerli yoldaşlar;

Bu kongre, geleceğe birlikte yürümenin sevinciyle gri bulutları dağıtacağımızın başlangıcı olacaktır. Suya düşen cemreyi, yaşamımıza da düşürerek, umudu harlandıracağız. 

Düşlerimizi gerçekle buluşturmanın inancıyla sizlerle aynı çatı altında olmanın mutluluğunu yaşarken, hep birlikte, dayanışmayı ve umudu büyüterek kazanacağız. "Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır" felsefesiyle aydınlanan ve aydınlatan siz tüm dostları saygıyla selamlıyorum.

Birlikte Kazanacağız.


Dr. Adnan Selçuk Mızraklı

Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı

Kayseri/Bünyan Cezaevi

 

Kandıra Cezaevindeki tutuklu kadın siyasetçiler Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Selma Irmak, Figen Yüksekdağ, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Aysel Tuğluk, Edibe Şahin ve Nurhayat Altun'un mesajı:

Kongremizin halkların eşitlik, özgürlük, demokrasi mücadelesinde önemli bir yol açacağına, umudu yeşerteceğine, direnişi yükselteceğine inanıyor; biz Kandıra zindanındaki kadınlar olarak büyük bir moral, coşku ve inançla sizleri selamlıyor, başarılar diliyoruz. 

HDP olarak kongremizi Orta Doğu’da ve dünyada önemli siyasal ve toplumsal alt üst oluşların yaşandığı, kadınların, halkların, eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükselttiği bir süreçte gerçekleştiriyoruz. Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde mevcut otoriter, baskıcı, faşist, kadın düşmanı rejimleri beraberinde itiraz ve isyanların yaşanmasını getirmektedir. İnsanlar artık başka bir düzen istemektedir. Bugün Rojava Devrimi ve Rojava’da inşa edilen demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü sistem tüm dünya halklarına umut olmaktadır. Bize düşen görev bu umudu bulunduğumuz her yerde büyütmektir. 

Demokratik siyaset alanında mücadele edenleri soykırım operasyonlarında rehin alarak “kayyım siyaseti” ile halk iradesini gasp eden faşist iktidar bloku mücadele direncini ve halkın umudunu kırmak, halkımızın ve kadınların eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesini engellemek istiyor. İmha, inkar ve asimilasyon politikalarını güncelleyerek Kürt halkını, kadınlarını özgürlük mücadelesinden alıkoymaya çalışıyorlar. Ancak bunun nafile bir çaba olduğunu kendileri de biliyorlar. Kürt halkının, kadınların mücadele tarihi aynı zamanda direniş tarihidir. Tarihin her döneminde zalimlere ve halklara karşı güçlü direnişler gösterilmiş ve zalimler kaybetmiştir. Kürt halkı ve dostları bugün bulunduğu her yerde evinde, sokakta, zindanda faşizme karşı direniyor. Biz biliyoruz ki bir yerde direniş varsa orada umut vardır. Orada umut varsa karanlığa yer yok. Bugün ülkeyi karanlığa sürükleyenler işte bundan korkuyorlar. O nedenle demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürütenlere saldırıyorlar.  

Sevgili kongre katılımcıları, Kürt halkının her türlü hak ve özgürlük talebi baskı zor ve güvenlikçi politikalarla bastırılmaya çalışılmaktadır. Kürt sorununda çözümsüzlük siyaseti, özellikle İmralı’da Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 21 yıldır kesintisiz devam eden mutlak tecrit politikaları ile sürdürülmektedir. Tecrit politikası ile aynı zamanda demokrasi, özgürlükler, barış da tecrit edilmektedir. 2013-2015 yılları arasındaki kısa bir diyalog sürecinin Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin gelişimi için önemli gelişmelere vesile olduğuna hep birlikte tanıklık ettik. AKP’nin müzakere masasını devirmesi ve Sayın Öcalan’a tecrit uygulaması ile Türkiye’nin içine girdiği karanlık tabloya, faşist iktidarın Kürt karşıtı savaş politikalarının neden olduğu bugün çok geniş bir kesim tarafından görülmektedir. 

Hepimiz biliyoruz ki Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de gerçek anlamda bir demokratikleşme gerçekleşemez, özgürlükler güvence altına alınamaz. O nedenle tecridin sonlandırılması, Sayın Öcalan’ın sağlık ve özgürlük koşullarının sağlanması; demokrasinin, özgürlüğünün ve barışın önünü açacaktır. HDP hem Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü hem de Türkiye’nin demokratikleşmesinde kilit bir partidir. HDP’nin demokratik cumhuriyetin inşası için Türkiye halkları ve toplumsal muhalefeti içine alan en geniş demokrasi ittifakını kurması ve Kürt ulusal birliğinin sağlanması için Kürt demokratik ittifakının kurulmasındaki kritik önemini görerek, önümüzdeki süreçte daha etkin bir mücadeleyi büyüteceğine inanıyoruz. Halkların ve inançların eşit, özgür, bir arada yaşamasının güvencesi bu konuda geliştirilecek politikalara bağlıdır. Bugünkü kongremiz bu alanda yürüttüğümüz çalışmaların daha da geliştirilmesine vesile olabilir.

Sevgili arkadaşlar, sonuç olarak kongremizin kadına yönelik her türlü ayrımcılık, taciz, tecavüz, şiddet ve kadın katliamlarının önlenmesi için kadın özgürlük çizgisini güçlendireceğine inanıyoruz. Savaşa karşı barışı, bize dayatılan köleliğe karşı özgürlüğü, doğanın talanına karşı ekolojik yaşamı, emek sömürüsüne, güvencesiz ve esnek çalışmaya, işsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliğe karşı işçiden, emekçiden ve doğadan yana, sömürü ve işgal politikalarına karşı aktif bir mücadeleyi yükselteceğimizi biliyoruz. Halklarımızın umudunu gerçek kılmak için kendi yaşam paradigmamızı yaşamın her alanında örgütlemek, örgütlü toplum yaratmak her dönem en temel görevimiz olmuştur. Örgütlülüğü ve eylemi olmayanın özgürlüğünü sağlaması zordur. O nedenle HDP olarak örgütlü toplumu geliştiren sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Bu kongremizin partimizin örgütlenmesi, yerel ve katılımcı demokrasinin geliştirilmesine katkı sunacağına inanıyoruz. Türkiye halklarının, kadınlarının özlemini duyduğu eşit, adil, demokratik ve barışçıl bir yaşamın inşa edilmesi için bugüne kadar büyüttüğü mücadeleyi daha da büyüteceği inancımızla bir kez daha kongreyi selamlıyor, kongrede seçilecek eş genel başkanlarımıza, PM üyelerimize başarılar diliyoruz. 

Sabahat Tuncel, Gültan Kışanak, Selma Irmak, Figen Yüksekdağ, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Aysel Tuğluk, Edibe Şahin ve Nurhayat Altun

23 Şubat 2020