Başaran: İstismar vakasına suskun kalan yetkililere sesleniyoruz: Bu suça ortaksınız!

Parlamento Kadın Grubumuz, İsmailağa Cemaatinde yaşanan cinsel istismar vakasına ilişkin Meclis’te açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran şunları söyledi: 

Bir istismar vakası daha Türkiye’nin gündemine oturdu

Bugün birkaç gündür kamuoyunun vicdanında yara açan 6 yaşından beri istismara maruz bırakılan kız çocuğu konusunda açıklama yapıyoruz. İstismar münferit bir vaka olmadığı ve bunun karşısında daha etkili bir mücadele yürütülmesi gerektiği için açıklama yapıyoruz. İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızının yıllar sonra gidip suç duyurusunda bulunmasından sonra açığa çıktı bu olay. 6 yaşındayken anne babası tarafından bir müritle evlilik adı altında bir araya getirilmesi, yıllarca istismara maruz bırakılması, hamile kalması üzerine yapılan kemik testinde usulsüzlük yapılarak tacizcilerin ve tecavüzcülerin aklanması ve yine devamında bu istismar ve tecavüze devam edilmesi Türkiye’nin gündemine oturdu.

İktidarın cinsel istismarı normalleştiren politikaları vakaları artırıyor

Daha önce benzer vakalarla maalesef karşı karşıya kaldık. Birkaç yıl önce yine Ensar Vakfında çocuklar istismara uğramıştı. Dönemin Bakanı denetim yapamadıklarını ifade edeceğine, hesap vereceğine, istifa edeceğine, bu istismarı yapanlar hakkında işlem başlatacağına; çok normalmiş gibi “Bir kereden bir şey olmaz” demişti. Yine benzer bir vaka yaşanıyor ve Aile Bakanı üç gün boyunca sessizliğini korudu. Günlerdir kamuoyu bununla çalkalanıyor, kamuoyu yetkililerden açıklama bekliyor. Bu ülkede en ufak fikirlerini ifade ettikleri için hedef gösterilenler varken Bakan günlerce sessiz kaldı. Daha sonra davaya müdahil olacaklarını açıkladılar. Daha önce neyi beklediniz, kamuoyuna yansımadan önce de göreviniz değil mi davaya müdahil olmak? Öncesinde bu yurtlarda, vakıflarda ve okullarda çocukların istismara uğramasını; sokaklarda, evlerde, istismara uğramasını engellemekten sorumlu değil misiniz? Ama hayır, iktidar politik bir tavır olarak bu meselelerinin üstüne gitmiyor. Hatta bunu normalleştirdiklerini biliyoruz. İktidarın söylemleri, basının bu konuda tavrı ve yargının bu konudaki duruşu ülkedeki istismar vakalarını her geçen gün biraz daha fazla artırıyor.

İktidar istismar vakalarını değil kamuoyuna yansımasını engelliyor

2012 yılından beri Adalet Bakanlığı çocuk istismarına ilişkin verileri kamuoyu ile paylaşmıyor. İHD’nin 2018 raporuna göre bu ülkede istismar vakalarının sadece yüzde 5’i açığa çıkıyor. Yani istismar vakalarının yüzde 95’i gizleniyor. Ama bu konuda Adalet Bakanı kamuoyuna herhangi bir veri sunmuyor. 2018 İHD verilerine göre durum bu ki bunu yetkililerin Aile ve Sosyal Hizmetle Bakanlığının yapması gerekirdi. Meclis bünyesinde komisyon kurularak çocukların istismarının engellenmesi için önleyici tedbirler alınması ve vakıfların, yurtların denetlenmesi gerekirken, bu istismarların kamuoyuna yansımasını engelleyen bir iktidarla karşıyayız.

Adalet Bakanlığı 2017’den beri neden istismar verilerini kamuoyuyla paylaşmıyor?

Adalet Bakanına soruyoruz 2017 yılından beri neden istismar verilerini kamuoyuna yansıtmıyorsunuz? Gereğini yerine getirmemek için ısrarcısınız. Sadece yürütme değil bu meselede yargının da aldığı tavır her defasında erkekleri teşvik eden, aklayan bir pozisyonda. En son MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in 16 yaşındaki bir çocuğu istismar ettiği olayda da bunun örneğini gördük. 16 yaşındaki çocuğun rızası var, güldü itiraz etmedi diye MHP İl Başkanı hakkında beraat kararı verildi. Daha önce yine Adalet Bakanı “çocuğun rızası olur” gibi bir gaflete ve söyleme girmişti. Bu ülkede istismar vakalarının bu kadar artmasının temel nedeni bu. İktidar engellemiyor, bu meselenin önünü almak istemiyor. İktidar bir taraftan desteklerken yargı da bu konuda cezasızlık politikası uygulayarak bu ülkedeki bütün çocukları tehlikeye atıyor. 

Araştırma komisyonu kurulmasını talep ettik, reddedildi

Sokakta, işyerlerinde, yurtlarda, okullarda, bu tür vakıflarda çocuklar her gün her an her saat bu biçimde bir tehlike ile yüz yüze. Biz özellikle, son basına yansıyan mesele üzerinden -ama elbette yalnızca bu mesele değil, bunu münferit bir olay olarak kabul etmiyoruz- araştırma komisyonu kurulmasını talep ettik. Yine Meclis bünyesinde bu talebimiz reddedildi. Soru önergeleri veriyoruz, cevapsız. Açıklama istiyoruz, cevapsız. Bu konu ile ilgili şu anda Meclis’te bir tartışma yürütülüyor ortak komisyon kurulması adına. Bu olumlu bir gelişme ama biz bu komisyonun gerçekten işlemesi gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü Meclis bünyesinde defalarca komisyonlar kuruldu ama bu komisyonlar gereğini ve işlevini yerine getirmedi.

Çocukların korunması için mücadele edeceğiz

Biz buradan HDP Kadın Meclisi olarak, HDP Kadın Parlamento Grubu olarak bu tür vakaların üstüne gideceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Bu araştırma komisyonu kurulsun ya da kurulmasın, çocukların korunması için mücadele edeceğiz. Sadece bu dava değil benzer bütün davalara müdahil olarak, sadece fiili gerçekleştirenler hakkında değil buna zemin hazırlayanlar, suskun kalanlar, göz yumanlar ve teşvik edenlerle ilgili de yasal işlemin başlatılması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Buradan kamuoyuna seslenmek istiyoruz: Günlerdir büyük bir mücadele veriyorsunuz. Günlerdir ortaya çıkan bu mesele üzerinden çocuk istismarına karşı ortak bir ses yükseltiyorsunuz. Bu sesiniz çok kıymetli. Bugün bu sesin sonucunda Meclis’te yine tartışma yürütülür ve ortak komisyon kurulma iradesi ortaya çıkabilir. Ama vazgeçmeyelim, burada bırakmayalım. Bu ülkede bütün çocuk istismarı vakalarına karışanlar hesap verene kadar, bu ülkede tek bir çocuk bu uygulama ile yüz yüze kalmayana kadar ortak mücadeleye devam edelim. Bu gücümüz var, bu etkimiz var.

İstismar vakasına suskun kalan yetkililere sesleniyoruz: Bu suça ortaksınız!

Aile Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz: Bu suça ortaksınız. Failleri açığa çıkartmadıkça, cezasızlıkla ödüllendirdikçe, bunun karşısında hakiki bir tutum almadıkça bu suça ortaksınız. “Erken yaşta evlilik” adı altında Meclis’e çocukların istismarının önünü açan yasal düzenlemeler yapmaya çalışmakla bu suça ortaksınız. “6, 7, 10 yaşındaki çocuklar evlenebilir” diyen kişiler hakkında ifade özgürlüğü diyerek takipsizlik veren savcılar ve hakimler siz de bu suça ortaksınız. Bu kadar suç ortadayken bu dosyada henüz hiç bir tutuklama kararı vermeyen hakimler, bu suça ortaksınız. Sessiz kalan herkes, bu suça ortaksınız. Bütün kadınlara ve demokratik kamuoyuna sesleniyoruz: Bu suça ortak olmayalım. Mücadelemizi daha da büyütelim. Bu kişiler hesap verene kadar, çocuklar gerçekten özgür bir yaşam yaşayana kadar, güvenli bir ortamda yaşam yaşayana kadar mücadelemize devam edelim. Bu mücadeleye destek veren herkese teşekkür ediyoruz. 

8 Aralık 2022