Batman Milletvekilimiz Mehmet Ali Aslanın Hasankeyf eylemi

Batman Milletvekilimiz Mehmet Ali Aslan, Ilısu Barajı ve HES’lerle sular altında bırakılacak olan 12 bin yıllık Hasankeyf’te uygulanan doğa ve kültür kırımına dikkat çekmek amacıyla kendini zincire bağlayarak, kamuoyunun dikkatini Hasankeyf’e çekti.

Milletvekilimizin devam etmekte olan eylemine ilişkin Basın Büromuzun açıklaması:

Hasankeyf’in yok edilmesi kabul edilemez…

Doğaya, insanlığın ortak kültürel ve manevi mirasına düşman bir politikanın sürdürücüsü olan AKP Hükümeti’nin Hasankeyf’te binlerce yıllık insanlık mirasına saldırıları devam ediyor. Ormanların “güvenlik” gerekçesiyle yakılması, eko-sistemin yeni talan ekonomisine peşkeş çekilmesi, yeşil alanların estetik fukarası bir şehirleşme anlayışına kurban edilmesi bu politikanın başlıca örnekleridir.

Geçtiğimiz günlerde, binlerce yıllık insanlık hafızasının nadide örneklerinden olan Hasankeyf’teki kaya mezar ve kalelerin, Ilısu Barajı ve HES projesi kapsamında dinamitle patlatılarak yok edildiği görüntüler medyaya yansıdı. Bu görüntüler yakın zamanda Irak ve Suriye’de IŞİD’in insanlığın ortak kültürel mirasına benzer biçimdeki saldırılarını hatırlatıyor. Bu anlayışa karşı mücadele etmenin gerekliliği ortadadır.

Vicdan ve Adalet Nöbetlerimiz, siyasi iktidarın Türkiye’de adalet ve vicdandan mahrum, temel hak ve özgürlüklere düşman politikalarına bir itiraz olduğu gibi; Hasankeyf başta olmak üzere, insanlığa ait ortak kültürel mirasa dönük saldırılara karşı da bir itirazdır.

Batman Milletvekilimiz Mehmet Ali Aslan, Ilısu Barajı ve HES’lerle sular altında bırakılacak olan 12 bin yıllık Hasankeyf’te uygulanan doğa ve kültür kırımına dikkat çekmek amacıyla kendini zincire bağlayarak, kamuoyunun dikkatini Hasankeyf’e çekmiştir. Sahabe mezarlarının da Hasankeyf’te bulunduğuna dikkat çeken Aslan, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu belirtmiştir.

OHAL koşulları bahane edilerek, Meclis’in tatilde olmasından istifade edilerek ve HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde olmasını fırsat bilerek Hasankeyf’e dönük bu saldırıların yoğunlaştığına dikkat çeken Aslan, bütün doğa severleri, tarih ve kültür severleri Hasankeyf’in çığlığına ve feryadına ses vermeye davet etmiştir. Atı alanın Üsküdar’ı geçmemesi ve tarihsel sorumluluğumuz gereği bu talana dur dememiz gerektiği belirten Aslan, Türkiye ve dünyadaki bütün vicdanlı ve duyarlı insanlara çağrıda bulunmuştur.

Resmi makamların durumun vahametini kamuoyundan sakladığına dikkat çeken Aslan, “gözümüzle gördüğümüze mi inanalım yoksa resmi makamların açıklamalarına mı” diyerek, kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için bu eylemi yapma kararı aldığını belirtmiştir.

Bu halkın ve bu tarihsel mirasın sahipsiz olmadığını vurgulayan Aslan, tüm duyarlı insanları Hasankeyf etrafında ortak mücadeleye davet etmiştir. 

17 Ağustos 2017