Baydemir: Güneydeki kardeşlerimizin iradesi başımız üstüne

Kürdistan Bağımsızlık Referandumunu Destekleme İnisiyatifi, partimizi ziyaret etti. Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Başkanı Mustafa Özçelik, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesut Tek, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, PDK-Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak, Azadi Hareketi Temsilcisi Sıdkı Zilan ile eski parlamenter Mahmut Kılınç’tan oluşan heyet, Parti Sözcümüz Osman Baydemir, Eş Genel Başkan Yardımcımız Fatma Kurtulan ve Diyarbakır Milletvekilimiz İmam Taşçıer ile bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrası yapılan açıklamada söz alan Baydemir, şöyle konuştu: 

25 Eylül referandumunu destekliyoruz 

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki Bağımsızlık Referandumu ile ilgili fikrimizi daha önce kamuoyuna deklare etmiştik. Bugün, 25 Eylül’de gerçekleşecek referandumu desteklediğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Kendi kaderini tayin hakkı, bütün halkların temel haklarından biridir ve bu hak onlara analarının sütü gibi helaldir. Bizler HDP ve Kuzeyliler olarak, Güneydeki kardeşlerimizin bu haklarını elde etmeleri için elimizden gelen desteği vereceğiz. 

Biz aynı zamanda Ortadoğu’da Kürt sorununun huzur ve barış içinde çözülmesi için de bütün kardeşlerimize bu çağrıyı yapıyoruz. Kürt siyasi partileri arasında müşterek noktalar oluşursa, bu aynı zamanda sorunların çözümüne de katkı sunacaktır. Biz, sorunların çözümüne katkı sunabilmesi için Ulusal Kongre hazırlıklarına başlanmasını da öneriyoruz. 

Güney'deki kardeşlerimizin iradesi başımız üstüne

Güney’deki Kürt kardeşlerimize çağrımızdır: Parlamentonun bir an önce aktifleştirilmesi, bu sürecin meşruiyetinin ve halk iradesinin kaynağıdır. HDP olarak Güneyli kardeşlerimiz adına konuşacak değiliz. Bu bağlamda da onların iradesi nasıl tezahür ederse, bunu başımız gözümüz üstüne kabul ederiz. 

Kürtlerin kendi haklarına kavuşmaları Ortadoğu’da demokrasi kültürünü de geliştirecektir

Bugünden sonra, Kürt siyasi partilerin daha çok müzakere yapmaya ihtiyacı olduğu açıktır. Kürtler arasında düşmanlığın daha da büyümesini heves edenlerin, hevesini ve siyasi emellerini berhava etmemiz gerekir. Kürtler birbirlerinin düşmanı değildir ve hepsinin müşterek noktaları mutlaka vardır. Bizler de Ortadoğulu bir millet olarak kendi dilimiz ve kültürümüzle yaşamak, kalmak istiyoruz. Kürtlerin hak arayışları, hiçbir topluluğun hakkını gasp etmek demek değildir. Hiçbir halka düşmanlıkla değildir. Türk, Arap ve Fars halkına düşmanlık değildir. Kürtlerin kendi haklarına kavuşmaları Ortadoğu’da demokrasi kültürünü de geliştirecektir. 

13 Eylül 2017