Baydemir: Güney Kürdistan halkı Kürt değil de Türkmen olsa tavrınız ne olurdu?

Vicdan, Adalet ve Demokrasi mitinginin ikincisini Van'da gerçekleştirdik. Musa Anter Parkı'nda düzenlenen mitinge Parti Sözcümüz Osman Baydemir, Kadın Meclisi Sözcümüz Besime Konca ve Van Milletvekillerimiz Adem Geveri, Bedia Özgökçe Ertan ve Lezgin Botan katıldı.

Mitingde binlerce yurttaşa hitap eden Konca ve Baydemir şunları ifade etti:

Besime Konca:

Bugün hepinizin huzurunuzda Sayın Figen Yüksekdağ, Tuğba Hezer, Bekir Kaya, Diba Keskin ve bütün yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Bugün binlerce Kürt zindanlarda rehin tutuluyor. Sayın Öcalan şahsında tarihin en ağır tecriti uygulanarak, halkın iradesi yok sayılıyor. Ancak tüm bunlara rağmen Kürt halkı mücadeleye devam ediyor, Kürt halkı direniyor. Sayın Yüksekdağ, Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Sebahat Tuncel, Sayın Gülten Kışanak olmak üzere selamlıyoruz. Onların zindanda gösterdiği direniş ile bize moral ve güç veriyorlar. Onların duvarları varsa halkımızın direnişi var.

Taybet Ana'yı, Hatun Tuğluk’u toprağa vermemize bile izin vermediler, çünkü katiller yaptıkları katliamın tarihten silinmesini istiyorlar. HDP halkların partisidir, HDP kadınların partisidir ve HDP buna izin vermeyecek. Biz Hatun Anne'ye, Taybet Ana’ya söz verdik ve bu mücadele sürecek, bu faşizm bitecek. Kadın bir yerde direniyorsa emin olun ki başaramayacaklar. AKP katliamları da sonuç alamayacak.

Yaşamın yarısı kadınsa, dilin, kimliğin, kültürün, tarihin kaynağı kadının emek alanında, siyasette yer alması bizim hakkımızdır. Kadının daha fazla hayatta yer alması için daha fazla mücadele edeceğiz. ‘Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez’ kampanyası başlattık ancak dün yine Ankara’da devlet eliyle açık bir biçimde şiddete maruz kaldık. Bunu kabul etmeyeceğiz, kadınlar buna izin vermeyecek.

Osman Baydemir:

Sizin bu birlik ve ittifakınıza maşallah diyorum. Desteğiniz, bizi burada sahiplenen tavrınız ve misafirperverliğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Sizin bu coşkunuz, bu birlik ve beraberliğiniz güzel ve hayırlı şeylerin müjdecisidir. Sizin bu ittifakınız ve coşkunuz, bir halka giydirilmek istenen bu korku ve zorbalık kefeni, bugün burada, Musa Anter Meydanı’nda, sizin tarafınızdan yırtılıp atılmış görünüyor. Dolayısıyla başarı, onur ve büyüklük sizindir. Allah sizinle olsun.

Ape Musa’nın bütün yoldaşlarına selam olsun

Musa Anter Barış Parkı’ndan bir kez daha adaleti, vicdanı eşitliği, özgürlüğü haykırmak için, insanlık değerlerini savunmak için bir aradayız. Bir kez daha Ape Musa’ların yetiştirmiş olduğu İnan Kızılkaya’lara selam olsun.

Hakikat arayışı kutsal bir arayıştır. Mazlumların yanında yer almak onurların en büyüğüdür. Buradan Murat Çelikhan’lara, Ahmet Şık’lara binlerce kez selam olsun. Onlar hak ve hakikati fotoğraf makineleri ile çekenlerdir.

Newroz’da Diyarbakır’a bir masum Kürt genci gelmişti. Çırılçıplak bedeni ile kurşunlandı. Orada Abdurrahim Gök, bir basın mensubu, vicdan sahibi bir insan. Bunu kamerası ile belgeledi. Önce o masum insanı canlı bomba olarak itham ettiler. Sonra özgür medyanın o belgesi ile birlikte hakikat açığa çıktı. İşte özgür medya budur. Medyanın özgür olması vicdanları harekete geçirir. Bir kez daha kalemini, kamerasını hak ve hakikatına çeviren, şu an zindanda olan Ape Musa’nın bütün yoldaşlarına selam olsun.

Vicdan ve Adalet Nöbetlerimizde Amed’de, İstanbul’da sonra Van’da her birinizin yüreklerinize misafir olduk. Sonra vicdan bayrağını Van’ın denizinden Ege’ye götürdük. Tek isteğimiz vardı, vicdanlar harekete geçsin, adalet tecelli olsun.

Van halkının oyları ile seçtiği Bekir Kaya’yı görevden almak darbe değil de nedir? Özalp, Erciş, İpekyolu, Çatak, Edremit, Saray, Çaldıran, Muradiye, Gürpınar belediye bakanları bu halkın seçilmiş belediye başkanlarıdır. Bu halkın yüreğinde ve hizmetinde olan yiğitlerdir.

Bekir Kaya'lar camiden çalmazlar

Hani diyor ya “Yerli ve milli siyaset”, onların ürettiği tek bir şey var “Yerli ve milli hırsız”. Ne oldu? Van’ın bütün belediyelerine kayyum atadılar. AKP Genel Başkanı ne diyordu, güya belediyelerimiz Kandil’e para gönderiyordu.

Allah bizi onların iftiralarından muhafaza etsin. Bir gün bir bölgede, biri bir köylünün kapısını çalıyor. Küçük bir çocuk kapıyı açar ve misafirleri ağırlar. Onların Tanrı misafiri olduğunu söyleyen çocuk, eve davet eder onları. Misafirliğe giden kişi çocuğa, “Anne ve baban nerede” diye sorar. Çocuk verdiği cevapta, “gökyüzü delinmiş/yırtılmış, onu dikmeye gitmişler” der. Bu Tayyip ve AKP’nin yaptığı pazarlık gibidir. Gökyüzü yırtılmış ve onlar da gökyüzünü dikmeye gitmişler.

Kayyum atadınız, tek bir kuruş yolsuzluk yoktu. Çünkü Bekir Kaya’lar bu halkın terbiyesi ile büyüdüler. Çünkü onlar tüyü bitmemiş yetimin hakkına tenezzül etmezler, çok net söylüyorum camiden çalmazlar. 13 belediyeye kayyum atadınız da ne oldu? Edremit Belediyesi’ne atanan kayyum ihaleye fesat karıştırmaktan görevinden alındı. Hırsızlığın, yalanın dolanın, adaletsizliğin sonu yok!

Bu günler geçecek

321 gündür bu halkın iradesi Demirtaş, Van halkının hür iradesi ile seçtiği Figen Yüksekdağ hala zindanda. Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı rehin aldıklarında diyorlardı ki “Yargının karşısına çıkaracağız”. Hangi yargının karşısına çıkaracaksınız? 5 bin tanesi görevden alındı, cezaevine konuldu FETÖ isnadı ile iddiası ile. Peki Demirtaş, Yüksekdağ, Çağlar Demirel, İdris Baluken, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz hangi iddianamelerle cezaevinde tutuluyor? FETÖ diye suçlanan savcı ve polis fezlekeleri ile hazırlanan iddianameler nedeniyle cezaevinde tutuluyorlar. Sizin FETÖ dediğiniz cemaat yapılanması sizin hakkınızda iddianame hazırladığında bu kumpas, HDP hakkında hazırladığında bu bağımsız yargı oluyor öyle mi? Bu yargı onların da başına gelecek. Bunu hakka inandığım ve bunun tekrarı olduğu için söylüyorum.

2016 yılında Siverek’te bir ilçe yöneticimiz, annemiz gözaltına alındı Newroz’a katıldığı için. O annemiz mahkemede hakime hanıma dedi ki “Benim 2,5 yaşında bir çocuğum var, beni tutuksuz yargılayın o çocuğumu kimseye bırakamam. Newroz’a katılmak suç değildir”. Hakime hanım dedi ki “çocuğunla git cezeevine”. Aradan bir zaman geçti, o kararı veren hakime hanım çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu. O zaman cezaevinde bizim ilçe yöneticimiz ona teselli veriyordu “Bu günler geçecek”.

Hakim Bekir kaya’ya pişkin pişkin “Sen belediye başkanlığı yaptın mı?” diyor. Van’ın seçilmiş belediye başkanı Bekir Kaya’dır buradan Bekir Kaya’ya binlerce kez selam olsun.

Güney Kürdistan halkı Kürt değil de Türkmen olsa tavrınız ne olurdu?

Bir Bekir Kaya’lar var ki onlar zulme karşı her zaman halkının, mazlumun yanındadır. Bir de Mem û Zîn Destanı’nda geçen Beko’lar vardır. Onlar da zalimin yanındadır. Çıkmış Beko diyor ki Güney Kürdistan halkını tehdit ediyor. “Referandumu giderlerse bedellerini öderler” diyor. Halkın iradesine başvurmak en meşru haktır. Van Meydanı’ndan Türk kardeşlerimize sesleniyoruz. Siz Filistin halkı için bağımsızlığı savunmuyor musunuz? Kıbrıs sorununun çözümü için 2 devlet bir topluluk önermiyor musunuz? “Benim karakterim hürriyettir” diyenler neden Kürdün hürriyet talebine saldırıyorsunuz? Güney Kürdistan halkı Kürt değil de Türkmen olsa hangi tavrı ortaya koyardınız?

Erdoğan İbadi’ye “Sen benim dengim değilsin, ben seninle görüşmem” diyordu, dün gitti tıpış tıpış görüştü. Niye, İbadi, Hewler’e, Kerkük’e, Süleymaniye’ye, Duhok’a saldırsın diye. Demek ki mesele Kürt düşmanlığı olunca siz herkesle görüşüyormuşsunuz.

Rojava'ya düşmanlık edenden garantör olur mu?

Çavuşoğlu çıkmış “Biz Bağdat’a karşı Hewler’in her türlü hakkının garantörü oluruz”. Vanlı bir amcanın bir değerlendirmesi vardı. Van’dan Çavuşoğlu’na, AKP’ye iki çift lafım var: “Ne koni bakimindan” garantör oluyorsunuz? İkincisi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Biriniz tehdit ediyor ötekiniz garantör oluruz diyor. Rojava’ya düşmanlık yapandan, Cizre’yi, Sur’u yıkandan, milyonların iradesini tanımayanlardan garantör mü çıkar? Hiçbir siyasete, insani değere sığmaz bir başka halkı tehdit etmez. Hiç kimsenin hakkı da haddi de değildir Kürt halkını tehdit etmek. Kürt halkının iradesi her ne ise HDP’nin başının üzerinde kabulüdür.

AKP artık MHP’nin müttefikidir

Bakın daha düne kadar AKP’ye destek veren Kürt kardeşlerime çağrımdır. Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine alçak bir saldırı gerçekleşti. Eğer zerre-i miskal de olsa sizde vicdan ve himmet kalmışsa, sizler artık AKP’de yer almazsınız. AKP artık beş sene önceki AKP değildir. Gelinen noktada AKP artık MHP’nin müttefikidir ve Kürt halkına düşmanlık temelinde yaklaşmaktadır. O kindarların yanında bulunmayın. Ve şundan da emin olun, eğer biz ittifakımızı sağlarsak, Allah da bizimle olacaktır, mazlumlarla olacaktır.

Ankara 2. ACM ile Bilgen'inkini kabul eden Diyarbakır 6. ACM aynı ülkede değil mi?

Bakın, Ayhan Bilgen, Parti Sözcümüz cezaevine konuldu ve aylar sonra ilk defa bir hukuki karar verildi. Ayhan Bilgen tahliye edildi. Hemen akabinde yargı dediğimiz mekanizma Ankara’dan talimat verilerek bir kez daha tutuklamaya sevk edildi. Adalet Bakanı’na soruyoruz; Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi aynı ülkenin mahkemesi değil midir? Aynı CMK’ya bağlı değil midir? Ankara Mahkemesi IŞİD sanığının tahliyesine itirazı reddederken Diyarbakır nasıl kabul ediyor?  Avukatlarımız IŞİD'li emsalini gösterdi ama yine de suç işlediler. İşte sizin çifte standardınız budur. Selam Tevhid'i kumpas olarak nitelendirdiler ama şimdi Ayhan Bilgen’in Selam Tevhid ile suçluyorlar. Bilgen hukuksuzluğa maruz kalıyor ve o dosyadan tutuklamaya sevk ediliyor. Böyle bir adalet olmaz olsun.

Asla ve kat'a durmayacağız, faşizmi durduracağız, asla ve kat'a boyun eğmeyeceğiz. Hatun Tuğluk’un boşalan mezarlığa faşizmi gömene kadar mücadele edeceğiz.

Vicdan, Adalet ve Demokrasi Mitingi, Ferhat Tunç'un ezgileri ile sona erdi.

20 Eylül 2017