13 Aralık 2016 tarihinde, hukuksuzca rehin alınan Kadın Meclisi Sözcümüz Besime Konca'nın savcılık tutanaklarında yer alan beyanı:
Ben halen 26.Dönem Siirt Milletvekili olarak görev yapmaktayım. Halen dokunulmazlığı devam eden bir milletvekiliyim. Dün Meclis çalışması sonrası gözaltına alındım. Halkların Demokratik Partisi 6,5 milyon oy almış bir partidir. Parlamento kürsüsünde söylediklerimi siyasi tutumum olarak sunmak istiyorum.
Ben 1980 darbesi döneminde Kenan Evren’in mahkemelerinin hikayeleriyle büyümüş bir insanım. 1993’te Tansu ÇİLLER’in emriyle çalışan mahkemelerde yargılandım. 2009 yılında şu an Cemaatten cezaevinde olan hakimlerin mahkemesinde yargılandım. Bugün de mahkemeler Erdoğan’ın Sarayı’nın denetimde bulunmaktadır. Her gün hakim ve savcılar da tutuklanmaktadır. Burada bulunmamın gerekçesinin hukuki değil siyasi olduğunu düşünüyorum.
Biz hiçbir zaman yargıdan kaçmadık.
Bir kadın olarak Kadının özgürlüğü için siyaset yaptım, mücadele ettim.
Türkiye’de yaşayan bütün halkların, Kürt ve diğer halkların özgürlüğü için mücadele ettim.
Bütün inançların özgürlüğü için, bir Alevi olarak mücadele ettim.
Türkiye’de hiçbir zaman yargı bağımsız ve adil görev yapmamıştır.
Bugün Eşbaşkanlarımızın cezaevinde olması,10 Milletvekilimiz ve Belediye Eşbaşkanlarımızın tutuklanmasının gerekçesi,7 Haziran’da HDP’nin seçimde Halklar, Demokrasi, Eşitlik, Özgürlük, Barış adına sağladığı başarının Erdoğan Hükümeti ve Erdoğan eliyle kabul edilmemesi ve bu toplumun kaosu seçtiğini söylemesi, partimize ve demokrasi mücadelesi veren herkesi bir yargı kıskacı başlatarak yargılamasıdır.
Yargılama Hukuki değil Siyasidir.
İnsanların vicdanı, adalet, birlikte yaşamak, özgürlük ve demokrasi, Hükümetlerin denetimindeki yargıdan çok daha değerlidir. Çok daha tarihidir. Ve ben bunun için siyaset yapıyorum.
Halkımın her türlü acısının, her türlü sevincinin, toplumda yaşanan her türlü olayda yanında bulunurum, çünkü halk bizi bunu için seçiyor, her türlü soruna demokrasi, özgürlük ve toplumsal sorunlara çözüm bulmak için siyaset yapıyoruz. Parlamentoda, sokakta, cezaevinde de olsa siyasetimizi yürütürüz. Ve bundan sonra da demokrasi, barış, özgürlük ve adalet için halkımın yaşadığı her türlü sorununu, acısını paylaşarak siyaset yapacağımı belirtmek istiyorum.
Er ya da geç demokrasi ve özgürlüklerin kazanacağına, taraflı ve evrensel hukuk değerlerinin dışına çıkmış yargının mahkum olacağına inanıyorum.
Ben halkımın sevincini ve üzüntüsünü paylaşmak için söz konusu cenaze törenine katıldım, bunun gibi yüzlerce cenaze törenine daha katıldım. Ben hukuken mahkemenizi tanımıyorum, vereceğiniz karar da siyasi nitelikte olacaktır. 7 Haziran sonrası bağlı bulunduğum partim suçlanmak istenmektedir, ben sadece bu tür cenazelere değil, buna benzer tüm cenaze törenlerine gittim. Diyarbakır’dan Batman’a araçta polislerin sizin yeriniz ya musalla taşı ya da hapishane sözleriyle götürüldüm. Bedenim hapishanede olabilir, ama bildiklerimi söylemekten asla geri durmayacağım.
13 Aralık 2016