Beştaş: Antep’te HDP’yi çalıştırmamak için özel operasyonlar yapılıyor

Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş ve milletvekillerimiz Demokratik Mücadele Programımızın 3’üncü aşaması kapsamında Antep’te düzenlenen halk buluşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay: 

Türkiye demokrasisinin gelişmesi ve halkların bir arada eşit yaşayabilmesi için, ağır bedeller ödüyorsunuz. Özellikle Antep ilimiz, eşbaşkanlarımız, parti yöneticilerimiz belki de bu demokrasi ve barış mücadelesinde en çok bedel ödeyen illerimizden biri. Buradan Antep’ten zindanda olan yoldaşlarımıza selamlarımızı göndermek istiyorum. Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel tüm yoldaşlarımız barış içinde, inşa etmeye çalıştığımız yeni bir Türkiye için zindandalar. Onlar içeride biz dışarıda mücadele etmeye devam ediyoruz. Biliyoruz ki Türkiye’deki bu karanlık tablonun sebebi, ağır sömürü, ezme ezilme ilişkilerini sürdürebilmek için AKP-MHP faşist blokunun Türkiye halklarını ağır baskılar altında tutması ve iradelerini yok saymasından kaynaklanıyor. 

Başarısızlıklarını örtmek için savaş çıkarıyorlar 

Onların iradesini yok saymasından kaynaklanıyor. Halklar böyle bir anti-demokratik tek adam yöntemini reddediyor, baskı ve zor ile zindan ve şiddet politikaları ile tecrit politikaları ile iktidar kendi varlığını sürdürmeye çalışıyor. Oysa bir gün bile ayakta kalacak takati kalmadı. Türkiye’yi ağır bir ekonomik krize yuvarlayan, herkesin açlık ve sefalet içinde olduğu bir Türkiye’yi yaratan bir iktidar, bunların üstünü örtmek için her gün savaş çıkararak, işgal girişimi ve savaşa kalkışarak başarısızlıklarını örtmeye çalışıyor. Savaşın karşısında barışı, sömürü karşısında emeği, kadına şiddete karşı yaşam hakkı ve özgürlüğü, doğanın talanına karşı doğayı savunan bizler ne yazık ki en ağrı baskı altında olanlarız. 

Bizim mücadelemiz demokrasi ve barışı getirecek 

Diyoruz ki güçlerimizi birleştirmeliyiz. Tecridi kırabilmek ve özgürlüğü getirebilmek, sosyal refahı inşa edebilmek için daha çok birleşmeliyiz. Daha çok toplumun bütün kesimleriyle kucaklaşmalıyız. Bunun için bu mücadeleyi, bu demokrasi yürüyüşünü gerçekleştirmeliyiz. Toplumsal muhalefetin tamamı el ele vermeli. Bunun için bu mücadeleyi, bunun için bu demokrasi yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. Fedakarlığı HDP yapıyor, halklarımız yapıyor ama bu fedakarlık Türkiye’ye barış ve demokrasi getirecek. Sizlerin ve bizlerin mücadelesi getirecek. Şunu unutmayın ki yoksulluk var, işsizlilk var, zindanlar var, baskılar, zorbalıklar var ama bizim de birleşik mücadelemiz, dayanışmamız, kararlı direnişimiz var. Kimse bizi bu yoldan alıkoyamayacak, ayıramayacak. Mutlaka kazanacağız. 

Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: 

Siyaseti takip ediyoruz, Gaziantep’teki ağır baskıları biliyoruz, hem Grup Başkanvekilimiz, hem Antep milletvekilimiz hem de hepimiz gündeme getiriyoruz. Antep’te siyasetin önünü kesmek isteyenler her türlü legal partisel çabayı illegal gibi gösterme gafletinde bulunup HDP’nin önünün kestemeye çalışıyorlar. Ama bu beyhude bir çaba. Biz bugün hepimiz sizlerleyiz, hepimiz birbirimize güç katacağız ve bu yola devam edeceğiz. 

Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: 

Bugün Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar burada olacaktı. Maalesef kardeşini kaybetti ama yine de gelecekti ancak bir rahatsızlık yaşıyor. Bu yüzden aramızda değil. Onun sevgi ve selamlarını getirdim. En kısa zamanda sağlık koşulları elverdiğinde kendisi de burada sizlerle olacak. 

Antep’te partimize yönelik büyük bir saldırı var 

Antep’teyiz, Antep bizim partimiz için çok önemli bir yere sahip. Çalışmaları ve direnişi ve bugüne kadar bütün baskılara rağmen iradesinden taviz vermemesi ile ve her şeye karşın ayakta durması ile bildiğimiz bir şehir. Antep üzerinde oynanan oyunları, politikaları özel yönelimleri gayet iyi biliyoruz. Sizler burada yaşadığınız için bunu çok daha yakından biliyor, yaşıyor ve hissediyorsunuz. HDP’ye yönelik 2015’ten bu yana Türkiye’nin her tarafında büyük bir saldırı var. Saldırı demek bile bu işi karşılamıyor. Bize saldıranlar kim biliyor musunuz? Başka siyasi partiler, AKP ve ortağı MHP. Normalde siyasi partiler birbiri ile seçimlerde yarışıyor. Meclis'te siyaseti, çözümü ve olanakları konuşurlar. Ama Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte çok başka bir iklim yaratıldı. Şu anda tek adam rejimi var. Bir diktatörlük var aslında. 

Senin vereceğin en büyük müjde senin gitmen olur 

Çünkü her konuda karar veren bir kişi var. Parti, içinde de dışında da, uluslararası ilişkilerde de yurt içinde de, ekonomide de, diğer partilere yaklaşımda da, kadına yönelik şiddette de, Akdeniz’de ne olduğuna, Libya’ya niye gidildiğine, Kuzeydoğuda neler yaptıklarına dair tek karar veren bir kişi var. Tek adam rejimi, faşizm, diktatörlük dediğimiz tam da burada ortaya çıkıyor. Öyle bir rejim ki dün çıkmış diyor ki size müjde vereceğim. Antep'te şunu söyleyelim. En büyük müjde senin gitmen olur. O saraydan çıkman olur. Bundan daha büyük halka verilecek bir müjde yoktur. Çünkü halk yoksul, halk işsiz, cezaevlerinde yer yok, pandemi koşularında önlemler alınmıyor, herkes ölümle burun buruna. Bir infaz paketi çıkardılar, çeteciler, tecüvüzler katiller dışarı salındı ama siyasi rehineler orada tutulmaya devam ediliyor. 

Siyasetimizle AKP’nin ülkeye ne kadar zarar verdiğini ortaya koyuyoruz 

Saldırı niye yapılıyor? Niye HDP’ye yapılıyor? Cünkü HDP onların yalanlarını, kirli siyasetlerini, politikalarının ne amaçladığını, siyaseti ve çalışmalarıyla ortaya koyuyor. Biz her gün sözlerimiz ve eylemlerimiz ile AKP siyasetinin bu ülkeye ne kadar büyük zarar verdiğini, buna karşı mücadele gerekliliğini ifade ediyoruz. Ve giderek büyüyoruz, giderek güçleniyoruz. Biz bütün Türkiye HDP’lileşecek dedik Bugün Karadeniz’den Ege’ye, Ege’den Kürdistan’a her yerde HDP var. Kürdistan coğrafyası ile sınırlamak istiyorlar, bunu önleyemeyince suç işlemeye başladılar. Bize suç atfediliyor ama suç işleyen onlar. Neden, çünkü biz bir siyasi partiyiz. Anayasa'ya göre ve diğer siyasi partiler gibi kuruldu HDP. Seçimlere giriyoruz ve bütün hilelere rağmen o sandıktan çıkıyoruz. Bugün Meclis'te 3’üncü büyük partiyiz. Belediyelerden kayyımları süpüreceğiz dedik, bunları başardık. Türkiye demokrasinin yolunu açmak için büyükşehirlerde yeni bir yol açtık. "Bu HDP’yi durduralım, yoksa tek başına iktidarımızı devam ettiremiyoruz" diyorlar. Bu saldırılar hukuki ya da hukukla ilgili saldırılar değil. HDP’liler bir yasaya göre, bir suç işlediği için tutuklu değiller. 

Arkasına kolluğu alıp bir partiye savaş açmış 

Bugün Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gülten Kışanak nasıl rehinse, bugün Antep'te en son 18 arkadaşımız tutuklandı. Onlar da AKP’nin siyasi rehineleridir. Tek bir sebeple tutuklanıyorlar. Tutuklama dediğimi siz rehin olarak anlayın. HDP’li oldukları için tutuklanıyorlar ve devlettir bunun arkasındaki güç. Dünyanın hiçbir yerinde iktidardaki parti başka bir partiye bu tip yönelimler yapmamalı. Parti dediğiniz özgürce çalışmalarını yapar. Diğer siyasi parti ile yarışır. İktidara alternatif olarak çıkar ve diğer siyasi parti ile yarışır. Bizde ne var? Arkasına almış kolluğu, yargıyı ve bürokrasiyi bir partiye savaş açmış. Bunun demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile, siyasi ahlakla hiçbir ilgisi yoktur. Her gün bir ilimizde yahut bir ilçemizde operasyon var. Şu anda bile dün gece Muş’ta tutuklama kararı verildi. Bir çok ilde operasyon var. 

Antep’te HDP’yi çalıştırmamak için özel operasyonlar yapılıyor 

Peki Antep’te ne var? Antep vekilimiz sevgili Mahmut Toğrul ile konuştuk. Biz de yakından takip ediyoruz. Antep’te partinin çalışmaması için özel operasyonlar yapılıp planlanıyor. Kim yönetime girebilir, kim il eşbaşkanı olabilir, kim komisyonlarda görev alabilir, kongre ne zamandır, biz nasıl bu kongreyi engelleriz, Antep’te nasıl HDP’yi zayıflatırız diye özel bir çalışma ile bu operasyonlar yapılıyor. Geçen Kasım’da tutuklananlar hala mahkemeye çıkmamış. Bu ne rezalettir. Bir yıl içeride tutacaksınız ama mahkemeye çıkarmayacaksınız. Bir hakim yüzü göremeyecekler. Neyle suçlandıklarını biz biliyoruz. Neyle suçlanıyorlarmış: "Genel Merkezden genelgeler niye size geliyor?", "HDP ile ilişkiniz nedir?" gibi tamamen aleni, açık ve şeffaf yaptığımız çalışmalar kolluk ve savcılık tarafından soru olarak soruluyor. Burada suçlu varsa bu soruyu soran savcıdır. O tutuklamayı veren hakimdir, suçlu varsa insanları bir yıl mahkeme önüne çıkarmadan tutanlardır. 

HDP’yi nasıl çalıştırmayızın adımı atıldı ve 18 arkadaşımız tutuklandı 

Burada bizim arkadaşlarımız suç filan işlememişler. Bizim gizlimiz saklımız yok. Bizi 24 saat izlediklerini gayet iyi biliyoruz. İl ve ilçe örgütlerimiz adım adım izleniyor. Bizim saklayacağımız, korkacağımız hiçbir çalışmamız yoktur. Biz toplantıda ne konuşuyorsak kameralar önünde de aynı şeyi söylüyoruz. Bunun siyasi operasyon olduğunu biliyoruz. Geçenlerde yine bir operasyon yapıldı. Bu açıkça gidip HDP’yi nasıl çalıştıramayızın adımı atıldı ve 18 arkadaşımız tutuklandı. Ben bu talimatı veren savcılara, hakimlere, kolluğa şunu söylüyorum: bu suçu işlemeyin. Hukuk herkese lazım olur. Dünün mahkeme başkanları, hakimleri, savcıları cezaevine atıldılar. Büyük kuvvet komutanları, askerler dün birlikte hareket ederken bugün cezaevindeler. 

Bir an önce Antep'ten ellerinizi çekin 

Yaşadıklarımız o kadar büyük haksızlık, o kadar büyük zulüm ve zorbalık ki, bunları söylemeden ve tartışmadan bir araya gelmeden mücadele edemeyiz. Burada bulunmamız aynı zamanda birbirimizle ne kadar yakın olduğumuzu, dayanışmamızı ve HDP’yi hiçbir gücün sarsmayacağını ilan etmektir. Bir an önce Antep'ten ellerinizi çekin. Antep, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Siirt gibi direnecek ve size asla teslim olmayacak. O arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşacak, biz beraber bu yolda yürüyeceğiz. Onları cezaevine kapatanlar yarın öbür gün bunun hesabını vereceği günleri saysınlar. 

Meclis'in üçüncü büyük grubuna "sözde" diyemezsin 

Bir de bir tane sözde savcı çıkmış Antep’te demiş ki sözde parti. Sen kimsin ya? Savcı olabilirsin ama halkın temsil edildiği, bu kadar oy almış bir partiye, Meclis'in üçüncü büyük grubuna "sözde" diyemezsin ama senin sözde olduğun kesin. Sözde olmasan hukuk kurallarına ve Anayasa'ya göre konuşursun. Hukuk hiçbir partiye, hiçbir savcının sözde deme hakkını vermez. Onlar sözde deyince biz de sözde olmuyoruz. Aslında şunu ortaya koyuyor; biz asil onlar sözde görev yapıyor. Bu sözde görevleri derhal bıraksınlar. HDP’ye yönelik operasyonlarda biz değil onlar kaybediyor. Herkes ne kadar büyük zorbalık olduğunu görüyor. Hiç utanmadan, sıkılmadan her gece HDP'yi tartışıyorlar, yüreğiniz varsa bizimle tartışın. Biz size gerçekleri anlatırız. Halkı daha fazla kandırmayın. 

Bu ülkeye barışı getirmek için mücadele ediyoruz 

Biz barışı savunan öncü partiyiz. Bugün Türkiye'nin yaşadığı en büyük sorun savaştır. Dünyanın pek çok yerinde Türkiye savaşa girdi. İçeride savaş dışarıda savaş. Sebep Kürt meselesi. Kürt uzayda da ekvatorda yahut dünyanın hiçbir yerinde varlık göstermesin. Öyle büyük bir Kürt düşmanlıkları var ki, her yerde bir şekilde altından bu çıkıyor. İşte biz de buradan bütün Türkiye halklarına söylüyoruz. Bizim ufkumuzda savaş değil barış olmalı. HDP olarak barışı ilke edindik. Bu ülkeye barışı getirmek için mücadele ediyoruz. Savaş insana, doğaya, ahlaka, kadınlara düşmanlıktır. Bugün yaşadığımız her şeyi çözebiliriz. Bunu 2015’e kadar deneyimledik. 

1 Eylül’ü barış zincirleri ile karşılayacağız 

İşte bu yönüyle 1 Eylül’e kadar, bu programımızda o kapsamda 3'üncü aşama planlamamızı hayata geçiyoruz. "Savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük" şiarıyla demokrasi buluşmalarımızı gerçekleştireceğiz. Birçok ilde birçok merkezde barış zincirleri ile 1 Eylül’ü karşılayacağız ve onlara şunu söylüyorum: HDP’den o kadar rahatsızsınız ama sizin gücünüz HDP’lileri tutuklamaya yetmez. Hadi 6 milyonu cezaevine atın. Böyle bir hukuksuzluk olabilir mi? 6 milyon oy almış bir partiyi aileleriyle birlikte 15-20 milyon vatandaşı yurttaşlıktan çıkarmak istiyorsunuz ama buna gücünüz yetmez. Biz burada doğduk, buralıyız, buranın yurttaşlarıyız. İzmir’den Kocaeli’den İstanbul’dan Amed, Dîlok’a kadar her yerde varız, var olmaya devam edeceğiz. Antep kendini yalnız hissetmesin, hepimiz Antep ile birlikteyiz ve bu mücadeleye birlikte yürüteceğiz.

20 Ağustos 2020