Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş ve beraberindeki heyet bugün Marmaris’teydi. Beştaş’a Parti Meclisi üyelerimiz, Muğla İl Eşbaşkanlarımız, Marmaris İlçe Eşbaşkanlarımız, il-ilçe yöneticilerimiz ile Marmaris Kent Konseyi, Marmaris Ekoloji Komitesi, Türkiye İşçi Partisi Marmaris ilçe temsilcisi ve çok sayıda yurttaş eşlik etti.
"AKP-MHP iktidarı bu ülkeyi betona mahkum ediyor"
Heyetimiz Marmaris'te mahkeme kararına rağmen inşaat çalışması devam eden Sinpaş şantiyesini ziyaret etti. Şantiye içinde yaşanan talanı gözlemleyen Beştaş daha sonra basın açıklaması yaptı. Kamuoyunun gözleri önünde bir talanın yaşandığını ifade eden Beştaş, “İdare Mahkemesinde ÇED iptal edildi. Mahkeme kararlarını herkes, her bir birey, kurum özellikle de yetkili kamu kurumları uygulamak zorunda. Emniyet de Bakanlık da Valilik de her bir yurttaş da mahkeme kararlarının aksine bir işlem yapamaz. Ama burada illegaliteyi devlet uyguluyor” dedi. Marmaris'in sesini tüm Türkiye’nin duyması gerektiğini vurgulayan Beştaş, "AKP-MHP iktidarı bu ülkeyi betona mahkum ediyor. Zaten en iyi bildikleri iş müteahhitlik, rant. Muğla’ya, Marmaris'in ormanına dağına taşına yazıktır. Bu bir katliamdır. Çalışmanın devam etmesi halinde burası kıyı boyunca betona gömülecek. Bunun karşısında durmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Armutalan Mahallesinde esnaf ziyareti gerçekleştiren heyetimiz daha sonra Marmaris İlçe Örgütümüz tarafından düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Halk buluşmasında konuşan Beştaş, Türkiye halklarının ekonomik, toplumsal ve sosyal alanda tüm kazanımlarını kaybettiği bir atmosferden geçildiğini kaydetti. Bu tablonun AKP-MHP iktidarının planlı savaş politikalarından kaynaklandığını vurguladı. Beştaş, “Savaş politikası devam ediyorsa, dış siyasete yön veren Kürt düşmanlığıysa bu, antidemokratik tek adam rejiminin tercihidir. Kendisinden olmayana düşmanca dil kullanma bu siyasetin temel mottosu haline geldi. Seçim yaklaştıksa bu dil ve saldırılar artacak" dedi.
"Yargı, iktidarın elinde silah oldu"
“Türkiye tarihinde 94 DEP saldırısı da dahil bu kadar pervasızlık olmamıştı” diyen Beştaş, eskiden yargının tarafsızlığı tartışılırken şimdi varlığının tartışıldığını söyledi. Yargının iktidarın elinde silah olduğunu söyleyen Beştaş, “Ancak bu totaliter sistemden kurtulabiliriz. Emek ve Özgürlük İttifakını bunun için kurduk. Biz bununla da sınırlı kalmayacağız ve en geniş ittifakı kuracağız. Düşmanlaştırma politikalarına rağmen toplumun gerçekleri daha net gördüğünün farkındayız. Bu ittifakımızı da güçlendirecektir” dedi.
"Kürt meselesi sadece Kürdistan coğrafyasının değil Türkiye’nin sorunudur"
Seçimlerin sadece iktidarın yeni sahibini belirlemeyeceğini ifade eden Beştaş, “Bu hukuk mu hukuksuzluk mu, doğa mı doğa katliamı mı seçimi olacak. Yüzyılın en önemli seçimlerinden birisini gerçekleştiriyoruz. Biz Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyoruz. Bunun içinde en başat mesele Kürt meselesidir. Kürtler ve doğaları katledilerek, dilleri yasaklanarak bu mesele çözülemez. Kürt meselesi sadece Kürdistan coğrafyasının değil Türkiye’nin sorunudur. Bugün en büyük Kürt şehirleri İzmir ve İstanbul’dur. Ancak bu meselede birbirlerinin yörüngesinden çıkmayan muhalefet partileri var. İktidar öyle bir dil kuruyor ki muhalefeti hizaya diziyor” dedi.
"Özgürlükleri ancak toplumsal mücadele verenler getirebilir"
HDP’nin belirlediği ilkeler doğrultusunda şeffaf diyalog kurmayan hiçbir partiye destek vermeyeceklerini dile getiren Beştaş, “Seçimi kaybetmenin sorumluluğunu da kimse bize yükleyemez. Bu konuda diğerlerinin ne yaptığına bakmalıyız. Kurtuluşun birlikten geçtiğine inanıyor ve mücadelesini yürütüyoruz. Demokrasinin sadece sandıkla geleceğine de inanmıyoruz. Demokrasiyi getirmek bir mücadeleyi, sokağı gerektirir. Özgürlükleri de ancak toplumsal mücadele verenler getirebilir, korkanlar, kaygılananlar değil. Biz de kesinlikle başaracağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
19 Eylül 2022