Beştaştan Erdoğana: Açıklamazsan yalancısın!

Adana Milletvekilimiz Meral Danış Beştaş, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'a yönelik hukuksuzluklar ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın Demirtaş hakkındaki iddialarına değindi. Erdoğan'ın Demirtaş hakkındaki "insanları öldürten kişi" ifadelerini hatırlatan Beştaş, Erdoğan'a seslendi ve "İspata davet ediyoruz. Açıklamazsan iftiracısın, yalancısın" dedi. Beştaş, şöyle konuştu: 

AKP Genel Başkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanı" sıfatıyla katıldığı G20 toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Demirtaş için "terörist", "insanları öldürten kişi" gibi ifadeler kullandı. Demirtaş da bunun üzerine kendisine bir çağrı yaptı. Bu çağrıda, "8 aydır emrindeki savcıların ve bazı hakimlerin 6-8 Ekim Kobani olayları için halkı sokağı yakıp yıkmaya çağırdığıma dair tek bir delil bulamadılar. Elinde böyle bir delil varsa çaresizlik içinde aleyhime delil arayan savcılarına teslim etmeni istiyorum" dedi. 

Açıklamazsan yalancısın, iftiracısın!

Demirtaş açıkça diyor ki: "Varsa bir delil bunu savcılarına teslim et." Ama ne bir belge ne bir delil açıklandı. Savcılığa, soruşturma makamına ya da kovuşturma makamına hiçbir delil sunulmadı. Çünkü öyle bir delil yok! Biz de Erdoğan’a "çıkıp açıkla" diyoruz. Hangi delille, hangi hakla ve hangi hadle bir partinin eş genel başkanına "terörist" diyebiliyorsun? İspata davet ediyoruz. Açıklamazsan iftiracısın, yalancısın. 

Kafası allak bullak, zamanı karıştırdı

Geçen hafta yine Erdoğan şöyle bir açıklama yaptı: "53 Kürt kardeşim, 83 milletvekili kazandıktan sonra öldürüldüler". Tarihi de bilmiyor, zamanı da karıştırdı. Kobani olayları 2014 yılındaydı, biz 80 milletvekilini 7 Haziran’da çıkardık. Her şey kafasında allak bullak olmuş durumda. 

Suçlamaları suçluluktan 

Erdoğan'ın Demirtaş'a yönelik suçlamaları aslında suçluluk psikolojisinin sonucu. Çünkü oradaki vatandaşlarımızın ölümünden siyasi olarak da Anayasamıza göre de siyasi iktidar sorumlu. Halkların Demokratik Partisinin tek bir dahli varsa, biz bunun hesabını zaten verirdik. Bugüne kadar 40 kere bu meselede soruşturma ve kovuşturma yapılırdı. AKP'nin Genel Başkanının daha yargı karar vermeden, daha Demirtaş mahkemeye çıkmadan, daha bu konuda beyanda bulunmadan suçlu ilan etmesi kabul edilemez.

Demirtaş'ın gerçekleri açıklamasından mı korktunuz?

4 Kasım’dan beri, hatta 20 Mayıs’tan beri "HDP'li milletvekilleri yargıdan kaçıyor" diye propaganda yapılıyor. Eşbaşkanımız dilekçe verdi; "Bütün dava duruşmalarına çıkmak istiyorum" diye. Diğer milletvekillerimiz de "SEGBİS'te savunma yapmayacağız" diyorlar. Ama milletvekillerimizi mahkeme karşısına çıkarmıyorlar. Biz de şimdi kendilerine soruyoruz: Demirtaş'ın gerçekleri açıklayacağını bildiğiniz için mi korkuyorsunuz? Niye kelepçe dayatmasında bulunuyorsunuz? Siyasi etikle, hukukla bağdaşır mı? 

Milletvekiline kelepçe takmak 6 milyonun bileğine kelepçe takmaktır

Ceza İnfaz Kanununda bile kelepçe takılmasının koşulları bellidir. Bir milletvekiline kelepçe takılma cüreti, ona oy veren 6 milyon insanın bileğine kelepçe takmaktır. 

Demirtaş, Erdoğan'ın rakibidir, onun karşısında Cumhurbaşkanı adayı olmuştur. Şimdi cezaevinde dört duvar arasındayken kendisine haricen "terörist" demesi de asla ve asla Türkiye yurttaşları ve dünya kamuoyu tarafından normal karşılanmaz.

19 Temmuz 2017