Beştaş: Tüm partilere çağrı yapıyoruz: KYK borçlarının silinmesi önergemize destek verin

Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan ve milletvekillerimiz Tülay Hatimoğulları ve Erol Katırcıoğlu TBMM'de 2021 bütçesi görüşmeleri devam ederken Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kredi borcu olan gençlerle bir araya geldi. Meclis'te gerçekleşen görüşmede HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve gençleri temsilen Şeydanur Yazıcı konuştu. Basın emekçilerinin sorularının da yanıtlandığı görüşmede Beştaş ve Yazıcı şu ifadeleri kullandı:  

AKP-MHP koalisyonunun iktidara gelmesiyle gençlerin ne kadar zor koşullarda yaşadığını biliyoruz. En başta özgürlüklerinizin kısıtlandığını, sesinizin kısılmaya çalışıldığını da biliyoruz. Size burs değil borç veriyorlar. KYK'lar sizi borç yükü altına sokuyor. Hayata da büyük bir borç yükü altında başlıyorsunuz. İş bulmakta zorlandığınızı herkes biliyor. Özellikle işe alınmada maalesef yetenek ve liyakata göre değil torpil ve iktidara yakın olmak belirleyici oluyor. 

Tüm partilere çağrı yapıyoruz: KYK borçlarının silinmesi önergemize destek verin

Türkiye'de gençlerin içinde bulunduğu bu güvencesizlik KYK borçlarıyla daha da artıyor. Ama biz umudu büyütüyoruz. Umudu büyüterek geleceğe uzanacağız. Bütün bu sorunların çözümünün mümkün olduğuna inanan bir partinin temsilcileriyiz. 2021 yılı bütçe tercihlerinin değişmesi için hem Bütçe Komisyonu üyesi vekillerimiz hem diğer vekillerimiz çok büyük bir çaba gösteriyor. Gençlerden yana bir bütçe için, gençlerin KYK borçlarının silinmesi için önerge de verdik. Yarın plan ve bütçe üzerine son görüşme olacak biz bu önergeyi genel görüşmede tekrar vereceğiz. Bütün partilerin bu önergemizi desteklemelerinin, gençlerin geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu çağrımız Meclis'te grubu bulunan bütün partilere. 

KYK borçlarını silmek için kaynak var ama bu kaynak yandaşlara gidiyor 

İktidar maalesef bütçe tercihlerini savaştan, ranttan ve Saray'dan yana yapıyor. Bunu sıklıkla kamuoyu ile paylaştık. Sizin için verdiğimiz önergeyi neden reddettiler diyeceksiniz. "Kaynağımız yok" diyorlar. Genellikle tüm tekliflerimizin ret gerekçesi bu oluyor. Ancak doğru söylemiyorlar. Kaynak var ama bu kaynak kime gidiyor? Bu kaynak yandaşlara gidiyor, ihtiyacı olanlar dışında herkese gidiyor bu bütçe. Mesela yandaş müteahhitlere verilen vergi indiriminden vazgeçseler tüm KYK borçlarını silebilirlerdi. Ama bunu yapmadılar. Yarın bunun için mücadelemize Plan ve Bütçe Komisyonunda devam edeceğiz. 

Milyonlarca gencin hayata borçlu başlamasına karşı durmaya devam edeceğiz

Biz size daha umutlu ve borçsuz bir gelecek istiyoruz. Biz muhalefetteyiz ama bizler de kendimizi size borçlu görüyoruz. Bizler halkın bütçesi ile milyonlarca gencin daha iş sahibi bile olamadan hayata borçla başlamasına karşı duracağız. Bundan sonra da muhalefete devam edeceğiz. Plan ve Bütçe Komisyonundan geçse bile bu bütçe yine durmayacağız. Buna devam edeceğiz. 

Emekten, kadından, doğadan ve gençlerden yana bir bütçe mümkün

Kredi yerine karşılıksız burs önerimiz var. Gençler başta olmak üzere geliri olmayanlara aylık 1000 lira gelir sağlanması da önerilerimiz arasında. Yine 15-24 yaş aralığındaki tüm gençlere aylık her ay 500 tl genç kart verilmesi de önerilerimiz arasında. Asgari ücretin vergiden muaf bir şekilde 4 bin TL olmasını öneriyoruz. Ayrıca ihtiyaç sınırına kadar elektrik, doğalgaz ve internetin ücretsiz olmasını öneriyoruz. Gençler başta olmak üzere yoksulluk sınırı altında olan vatandaşların toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanması gerekiyor. Bunu savunuyoruz. Tüm sağlık ve eğitim hizmetlerinin de ücretsiz olması gerekiyor. Kendisine sosyal devletim diyen bir devletin bunu yapması gerekir. Bu anayasal bir hak olarak önümüzde duruyor. Birçok ülke bunu böyle yapıyor. Saray'a, yandaşa giden kaynaklarla esasen gençlerle birlikte hepimiz gülebiliriz. Savaştan yana değil barıştan yana; yüzde 1’in değil yüzde 100’ün yanında; emekten, kadından, doğadan ve gençlerden yana bir bütçe mümkün. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum. 

Şeydanur Yazıcı:

KYK borçlarının yapılandırılması değil tamamen silinmesi gerekir

Bizler 5 milyon KYK borçlusunu temsilen buradayız. Ama buraya gelemeyen ve KYK borcu ile mücadele eden milyonlarca genç bulunmakta. Bizim talebimiz çok net. Öncelikle KYK borcunun silinmesini talep ediyoruz. Faizin silinmesi ya da yapılandırılması değil, tamamıyla borçların silinmesini talep ediyoruz. Başka bir talebimiz de eğitimin parasız hale getirilmesi. Ayrıca öğrencilere yaşanabilir bir burs verilmesi yani aslında kredilerin bursa çevrilmesidir diğer talebimiz. 

Bütçenin yandaşlara değil, eğitime ve gençliğe harcanmasını talep ediyoruz

Çünkü gençler olarak bizler bu borçların altında ezildik. Tüm ekonomik yük omuzlarımızda. İş bulsak bile verdikleri maaşlar asgari ücretin altında. 4 üniversite öğrencisinden biri işsiz ki bu TÜİK'in açıkladığı rakam. İş bulsak da aldığımız bütçe ile sadece kendi geçimimizi değil çevremiz ve ailemizin geçimini de sağlıyoruz. Aynı zamanda KYK borçları ile boğuşmak zorunda kalıyoruz. 5 milyondan daha fazla olan borç mağduru gencin sesinin duyulmasını istiyoruz. Var olan bütçenin yandaşlara değil, eğitime ve gençliğe harcanmasını talep ediyoruz. Ayrıca parasız eğitim başat olmalıdır. Bu sebeple KYK borç mağdurları olarak bunu gündemleştirmek için buraya geldik. Sözümüze güç kattığınız için size teşekkür ediyoruz.

Soru: Bülent Arınç’ın açıklamalarında hem Demirtaş ve Kavala için tahliye istedi. Daha sonra cumhur ittifakından Demirtaş için terörist, ona destek verenler için terör sevici ifadeleri geldi. En son Cumhurbaşkanı benzer cümleler kurdu. Bir cümle sonra Anayasa 138. maddeyi hatırlattı, “kimse yargıya talimat veremez” dedi. Ama kendisi de yargıçlara seslenerek "yargıya kimse talimat veremez yargıya sesleniyorum 138. maddeyi eze eze kullananlara niye kimse bir şey yapmıyor” dedi. Burada bir çelişki olduğunu düşünüyor musunuz? Ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı var Demirtaş için, öte yandan yargı talimat almaz deyip yargıya seslenmesi var. Siz bütün bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Anayasa 138'i en çok ihlal eden kişi bizzat Erdoğan’ın kendisidir

Bir, Cumhurbaşkanı yargıya seslenemez. Anayasa'ya aykırılık tam da budur. Bu ülkede seçilmiş bir cumhurbaşkanı yargıya seslenemez. Anayasa 138 ‘i en çok ihlal eden kişi bizzat Erdoğan’ın kendisidir. Her fırsatta özellikle muhalefete karşı; başta partimiz, gazeteciler, aydınlar öğrenciler, kadınlara karşı yargıya aralıksız talimat veriyor. Yeri geliyor 'tanımıyorum' diyor, yeri geliyor 'ben karşı hamlemi yapar işi bitiririm' diyor, yeri geliyor Gezi Davasından beraat eden Kavala'yı suçlu ilan ediyor. Kafası da karışık, Gezi Davasının bittiğini de bilmiyor. 

Talimat veren birinin üstelik aynı maddeyi ihlal ederek yine o konuşmasıyla çağrı yapması büyük bir mizah örneği. Anayasa 138'in ilk fıkrası hakimlerin nasıl karar vereceğine dair. İkinci fıkrası hiçbir organın, makamın, kişinin yargıya talimat ya da tavsiye ya da telkinde bulunamayacağına dair, diğeri ise devam eden davalarla ilgili. Burada sözü edilen 2. fıkra. Yargıyı tamamen kendilerine bağladılar. Kendi istedikleri kararları çıkarmak için artık gizli kapaklı değil aleni bir şekilde bunu yapıyorlar. Baskı oluşturuyorlar.

Anayasa 138 herhangi bir muhalefet liderine uygulanamaz. CHP ve diğer partileri de dahil ederek söylüyorum. Bizim için bu uygulamaz çünkü yargı bize bağlı değil. Bu yönüyle bence Cumhurbaşkanı danışmanlarını değiştirsin. Özellikle hukukçu danışmanları çok yanlış bilgi veriyor. Azıcık hukuk biliyor olsalardı 'Anayasa 138 üzerinden yargıya talimat veriyorlar' demezlerdi. Bu gerçekten trajikomik. 

Son olarak Demirtaş ve Kavala hakkında şu anda bir saat daha fazla içeride kalmamalarını gerektiren onlarca yasa maddesi, Anayasa hükmü, uluslararası hüküm sayabilirim. İkisi hakkında AİHM ve AYM’nin ihlal kararları var. Demirtaş ve Kavala başta olmak üzere arkadaşlarımızın tümü aslında tamamen hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. 

Soru: Mithat Sancar'ın muhalefete yönelik eleştirileri oldu. İktidarın HDP’ye yönelik tutumu karşısında muhalefetin çekingen davrandıklarını iddia etti. Bunu biraz açabilir misiniz? Kaboğlu, 2023 gelmeden muhalefet bloğunun anayasa çalışması yapması gerektiğini söyledi. Bu konulara ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Tabii ki Türkiye'nin en acil ihtiyacı demokratik bir anayasa. Başta muhalefet olmak üzere bir anayasa çalışmasının olması gerekir. Çünkü Türkiye’yi bu cendereden çıkaracak en önemli değişim dinamiği yeni demokratik bir anayasadır. Muhalefete ilişkin bir beklenti ifademiz yok. Eş Genel Başkanımız bir tespit yapıyor. Aynen tekrar etmek istiyorum. Muhalefetin bu totaliter rejim devam ettirilirken, tek adam rejimi devam ettirilirken -gerçi tek adam değil iki adama çıktı artık Bahçeli de var, o da yönetiyor ve tek adamlığa oynuyor- en geniş anlamda toplumsal kesimlerle birlikte muhalefeti büyütmesi ve umudu büyütmesi gerekiyor. 

26 Kasım 2020