Başta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası otoritesi olan tüm insan hakları belgeleri ve sözleşmelerinde idamın bir ceza olarak uygulanamayacağı ve bu cezanın ağır bir yaşam hakkı ihlali olduğu kabul edilmiştir. Sırf kendi rejimini güçlendirmek ve olası muhalefeti önlemek amacıyla dünyada en çok idam cezasını uygulayan İran, idam cezası ve infazı konusunda bir vahşet coğrafyasına dönmüştür. Başta BM olmak üzere, uluslararası kuruluşların bu vahşete karşı harekete geçmesi insanlık ve vicdan borcudur.

İdam bir insanlık suçudur. Kendi hegemonyasını muhalefeti infaz etmek üzerine kuran İran devletine karşı yaptırımlar yolu ile idam cezasının kaldırılması için mücadele şarttır. Susmak ve tavırsız kalmak bu infazcı anlayışa ortak olmak anlamına gelecektir. İran devleti bir an önce ölüm cezasını kaldırmalı ve bu devlet vahşetine son vermelidir.

Son dönemlerde Kürt halkının gelişen politik mücadelesinden intikam alırcasına artan idam cezaları ve infazları İran devleti için bir politik araçtır. Özellikle Kürt siyasi mahkumlar üzerinden gelişen infazlar hız kesmeden devam etmektedir. Kendince siyasi kazanım ve muhalefeti susturma aracı olarak gördüğü idam cezaları bu rejimin çürümüşlüğünün de bir göstergesidir.

İran yönetiminin Kürt siyasi mahkumlara karşı uyguladığı idam vahşeti, son derece kırılgan bir süreçten geçen Ortadoğu coğrafyasında başta Kürt halkı olmak üzere mazlum halkların İran rejimine olan öfkesini biriktirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Geçtiğimiz hafta tüm itiraz ve uyarılara rağmen Kürt siyasetçi Saman Nesimi ile Hebibullah ve kardeşi Eli Efşari de İran’da idam edilmiştir. HDP olarak idam edilen Saman Nesimi'nin ailesine ve iki oğlu idam edilen Efşari ailesine, Kürt halkına bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

Meral Danış Beştaş
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
24 Şubat 2015