Bitlis mitinginde onbinlere seslenen Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, “HDP'yi bir ‘üst akıl’ yönetiyor deniliyor. Üst akıl bizi yönetiyormuş onlara buradan sesleniyorum. Zannediyorlar ki sizlerde ve bizlerde bu akıl yok. Bizi ortak akıl yönetiyor. Ortak vicdan yönetiyor. Görmek istiyorsanız bakın siz yönetiyorsunuz bizi. Siz karar veriyorsunuz biz yapıyoruz. Biz sizin yüreğinize inanıyoruz” dedi.

Bitlis eski sanayi bölgesinde düzenlenen mitingimize halkın yoğun ilgisi oldu. "Bitlis seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşılanan Demirtaş, kalabalığa cevaben, "Bizler sizlerle binlerce defa her birinizle onur ve gurur duyuyoruz" dedi. "Muhteşem coşkunuzu yürekten selamlıyorum" diyen Demirtaş, "Özellikle bu kadar zorlu bir tarih, bu kadar zorlu bir yaşam, baskıya zulme rağmen bir arada durmayı başaran siz Bitlis halkını saygıyla selamlıyorum. Bugün ben konuşmayacağım sizler konuşacaksınız" dedi.

Demirtaş konuşmasına "Bitlisli bütün kardeşlerimize layık olacak bir zafer sözü veriyoruz" diyerek başladı.Bitlis halkının Berat Kandilini kutlayan Demirtaş, " Allah sizin dualarınızı kabul etsin. Barışa ve kardeşliğe vesile olsun diyoruz" dedi. Samsun'da öldürülen doktor Ufuk Kamil Furtun için sağlık emekçilerinin yaptığı eylemi de hatırlata Demirtaş, "Biz de onların yanındayız. Onlara da selamlarımızı iletmiş olalım" dedi.


Biz’ler Mecliste olacağız

Sadece partimizi değil Türkiye’yi meclise taşıyacağımızı söyleyen Demirtaş,"Bitlis'in bu coşku ve heyecanı, Bitlis'in kadınlarının gençlerinin bu coşkusu ve mücadelesi inşallah 7 Haziran seçim zaferimizin coşkusu olacak. Bugün sizler bu müjdeyi bütün Türkiye'ye vermiş oldunuz. Bitlis'in bu fotoğrafı tek başına ezilenlerin kurtuluşunun müjdesidir. Elbette meclise gideceğiz. Elbette bir kez daha güçlü bir şekilde Meclis'e gideceğiz. Sizler bizler Meclis'te olacağız. Türkiye'nin bütün yüreklerinin Meclis'te olması gerekiyor. Küçük büyük demeden bütün partilerin Meclis'te olması gerekiyor. Biz özgürlüğe eşitliğe adalete inanmış bir parti olarak sadece HDP'yi değil herkesi Meclis'e taşımaya çalışıyoruz. Ama bunlar ne yapıyor sizler bizden daha dikkatli izliyorsunuz ne yapmaya çalıştıklarını. Siz Meclis'e daha güçlü bir şekilde gitmeye hazır hale gelmişsiniz. Bu saatten sonra bize düşen şey Bitlisli kardeşlerimize layık olmaktır. Bir zafer ortaya çıkarmaktır” dedi.

Birlik çağrısını Medine Sözleşmesi’nden alıntı yaparak anlatan Demirtaş, “Biz ne diyoruz. Bizler kimiz, bizler Türk'üz Arap'ız Çerkez'iz bizler Aleviyiz Sünniyiz bizler insanız insan. O yüzden Meclis'e diyoruz. Bizler insanlığın büyük değerlerini Meclis'e taşıyacağız. Öylesine büyük bir yönetim var edeceğiz ki kardeşlerim camiye minareye dil uzatmayacaksın. Herkesin yaşamı herkesin inancı kendine diyeceğiz. Bunu biz demiyoruz bunu HDP icat etmedi. Bu İslam'ın ilk anayasasında Medine sözleşmesinden geliyor. Medine sözleşmesini Bitlis'in alimleri şeyhleri daha iyi bilir. Ben din alimi değilim. Ben gariban bir Müslüman'ım. Peygamber efendimiz kendi eliyle yazmıştır Medine Sözleşmesi'ni. Orda diyor ki 'Başka inançtan olanlar birlikte yaşayıp birlikte yönetecekler Medine'yi. Birbirleriyle kavga ederlerse Allah'ın huzurunda peygamber efendimiz hakem olacak.' Bundan bir 400 yıl önce bütün inançlara eşit yaklaşacağız diyor ve bizlere bir miras bırakıyor. Biz bütün inançları buluşturmak istiyoruz.


Bizi ortak akıl yönetiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın miting meydanlarında onları ‘üst akıl yönetiyor’ söylemine de değinen Demirtaş, şöyle dedi: “Dikkatlice heyecanla sabırsızlıkla bütün çalışmalarımızı izliyorsunuz. Yürekten katılıyor alın teri döküyorsunuz. Bütün Türkiye'nin renkleri toplumsal renkleri buluşturarak seçim kampanyamızda önemli bir aşamaya geldik. HDP'yi bir üst akıl yönetiyor deniliyor. Üst akıl bizi yönetiyormuş onlara buradan sesleniyorum. Zannediyorlar ki sizlerde ve bizlerde bu akıl yok. Bizi ortak akıl yönetiyor. Ortak vicdan yönetiyor. Görmek istiyorsanız bakın siz yönetiyorsunuz bizi. Siz karar veriyorsunuz biz yapıyoruz. Biz sizin yüreğinize inanıyoruz. Sizler ortak akılla bir karar verdiniz. Ortak vicdanla bir karar verdiniz. Kardeşlik istiyoruz. Bir arada özgürce yaşamak istiyoruz. Siz halk olarak karar verdiniz biz onun gereğini yapıyoruz. Bu ortak aklın ortaya çıkardıkları ile birlikte Türkiye'yi yönetmeye hazırlanıyoruz. Bunu tek bir kimlikle yapmıyoruz. Irkçılık mezhepçilik yaparak iktidara yürümüyoruz. Yürek gücüyle Türkiye'nin bütün rengiyle iktidara yürüyoruz.”


AKP'ye oy vermiyorsan kafirsin diyorlar

AKP’nin dini siyasete alet ederek ucuz politikalar yürüttüğünü ifade eden Demirtaş, Bitlis’te Erdoğan’ı şu sözlerle eleştirdi: “Kendine Müslüman'ım diyenler bize Zerdüşt deyip kafir deyip hakaret ediyorlar. Yapmıyorlar mı her gün meydanlarda inançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar. Bunların kimin yolundan gittiğini defalarca anlattım. Bunlar Emevi soyundan Yezid'in soyundan gidiyorlar. Hırsızın talancının yolundan gidiyorlar. Bitlis kararını verirken vicdanına danışarak vermeli. Batıda başka doğuda başka konuşuyorlar diyorlar. Seyda'nın şehrinde tekrarlıyorum. Bizim nazarımızda bir Sunni ile Alevi'nin bir farkı yoktur. O da insandır o da insandır. Hepsine sahip çıkacağız. Biz zalime karşıyız. İnsanların diliyle inancıyla niye alay edelim niye hakaret edelim. Bizim kardeşliğe barışa ihtiyacımız var. Bizim artık savaşlara gerilime kan ve gözyaşına son vermemiz lazım. Bu herkesin eşitliğinden geçer. Bizim hakkımız hukukumuz olsun. Biz sessiz kalırsak bizim Müslümanlığımız sorgulanmaz mı o zaman? Bizim inancımız sorgulanmaz mı o zaman. Bunların yeni icat ettiği bir şey var. AKP'li değilsen Müslüman değilsin diyorlar. Kendi kafalarından İslam'ın şartı olarak bir şey daha uydurdular. AKP'ye vermiyorsan kafirsin. Böylesine ucuz bir politika olur mu? Meydanlarda gece gündüz ağlaya ağlaya dolaşıyorlar. Bak az kaldı şimdi kaybedeceklerini anladıkça dini inancı nasıl sömürebilirim diye elinden geleni yapıyorlar. Belki mitingde sahneye seccade serip namaz kılacak. 'Ben namaz kılıyorum bana oy verin' diyecek. Çünkü imanı olan imanlıdır. İnananların vicdanını sömürmeye çalışıyor. İnananların temiz yüreğini sömürmeye çalışıyor.”


Kuran'la 'Bakara makara' diye dalga geçenleri sarayda danışman yaptılar. Böyle başkana böyle danışman

Kendi kazdıkları kuyuya düştüler

“Eline Kuran-ı Kerim'i alıp size Kürtçe Kuran getirdim derken ne kadar samimi olduklarını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Sen Kürtçe Kur'an-ı Kerim'i bize getirmeden binlerce yıldır bu Kur'an-ı Kerim'i okuyoruz. Bir Seyda bana dedi ki ona söyle 'Sen Kürtçe Kuran-ı Kerim'in Kürtçe meali getirmişsin ama okullarda Kürtçe öğrenmeyi yasaklamışsın. Dili yasakken Kürtçe Kuran-ı Kerim'i nasıl okuyacak?' Fakat kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Bunun yanında bir tane AB bakanı vardı. Telefondan Kuran'ın ayetleri ile dalga geçmiş olan. Allah korusun bizden biri onu söylemiş olsaydı bizi darağacına asarlardı. Kuran'la 'Bakara makara' diye dalga geçenleri sarayda danışman yaptılar. Böyle başkana böyle danışman. İslam'ı dini en çirkin şekilde kullananlara kendine danışman yapacak ki ekipleri tamam olsun.”


Hem büyüğüne hem küçüğüne hodri meydan

Miting meydanından Davutoğlu ve Erdoğan’a televizyonda tartışmayı teklif eden Demirtaş, “Benim saz çalmamla benim türkü söylememle alay ediyor, bana hakaret ediyor. Ben defalarca çağrı yaptım. Ben çaldığımı söylüyorum sen çaldığını söyleyebiliyor musun? Sen çaldıklarını söylemekten utanmıyorsan sen de söyle. Bak bunların yüreği yetmez. Hem ona hem küçüğüne çağrı yaptım gel televizyonda birlikte tartışalım hodri meydan. Davutoğlu kendine güveniyorsan istersen ikimiz yalnız çıkalım. İstersen yanına yüzlerce danışman al canlı yayında açık açık tartışalım. Hodri meydan eğer yalancı değilsen söylediklerin doğruysa açık açık söyle. Canlı yayına çıkmaya korkuyorlar. Yarası olan korkar. Sizin yalanınız var yaranız var suçunuz var o yüzden bizimle canlı yayına çıkmaya korkuyorsunuz. Bizim birinci işimiz ilk görevimiz her şeye rağmen barışı sağlamak olacak. Bunu kesinlikle hayata geçireceğiz. Dağlardan kurşun değil kuş sesi gelene kadar çalışacağız. Burada barış Ortadoğu'da barış olacak. Her yerde barışı sağlayacağız. Dincilik ırkçılık mezhepçilik yapmadan hepsinin yanında olacağız. İktidara geldiğimiz gün IŞİD barbarlarının suyunu keseceğiz” dedi.


Bitlis'te 3 vekille meclise

Demirtaş, “Bu seçim kritiktir. Yalanların dolanların üzerine kurulmuş İslami değerlere zarar vermiş iktidarı durdurmamız lazım. HDP kadrolarıyla özüyle sözüyle halkın içinden çıkmıştır. Parlamentoya hep birlikte gidelim ki özümüzde sözümüzde bir olsun. Her yerde umut ve heyecan büyümüş durumda. Biz haksızlık yapmadık. İnatla kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Alnımızın teriyle bugüne kadar geldik. Biraz daha sabırla çalışmaya devam etmemiz lazım. Tek bir oyumuzun bile boşa gitmemesi lazım. Bitlis bugün çok önemli bir ittifak gerçekleştirdi. Bitlis eskisinden daha güçlüdür. 3 vekille oraya gideceğiz, 3 vekille. Sandıklara da sahip çıkmamız lazım. Sandıklardan oy çalınmasını engellememiz lazım. Oy çalmayı düşünenler girişimde bile bulunmasın. Hırsızı sandık başında yakalayacak ekibi tamamladık. Biz oylara sahip çıkacak disiplini yakaladık” diye seslendi.


Devlet size yük değil, köle olacak

Son olarak Demirtaş, “Zorunlu askerliği kaldıracağız. İsteyen askerliğini yapar isteyen vicdani ret yapar. Çiftçi kardeşlerim sizin derdinizi en iyi bilenler bizleriz. Dünyanın en güzel ballarını üretiyorsunuz. Ellerinizde kalıyor. Dünyanın her yerine balınızı satmak devletin görevidir. Devlet size yük olmayacak devlet size köle olacak köle. HDP öyle bir parti olduğu için bunların hepsini başaracağız. Sizler destek verdiğiniz sürece biz de dik durmaya doğru durmaya devam edeceğiz. Allah hepinizden binlerce defa razı olsun. Bu mübarek günde Allah dualarınız kabul etsin" dedi ve Muş mitingine katılmak üzere Bitlis’ten ayrıldı.