Buldan: AKP ve MHP’nin saldırıları karşısında boyun eğmeyecek bir HDP var

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, İstanbul İl Örgütümüz tarafından Labella Davet Salonu'nda düzenlenen dayanışma yemeğine katıldı. Buldan şunları söyledi:

Emek ve Özgürlük bloku yan yana duracak, omuz omuza yürüyecek

Bu dayanışmanın özellikle bu süreçte olması özellikle anlamlı, önemlidir. Dayanışma her zaman için önemlidir ama saldırıların olduğu dönemlerdeki dayanışmalar çok daha kıymetlidir. O yüzden iyi ki varsınız, buradasınız. HDP bütün saldırılar, engellemelere, baskılara rağmen yürüyüşüne devam ediyor. bugün Kartal Meydanı'nda gerçekleştirdiğimiz Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ilk mitingi de bu kadar görkemliydi, coşkuluydu. Burada olduğu gibi kararlı bir kitle vardı. İlk mitingimizi gerçekleştirdik ama hem seçimlere kadar hem de seçim sonrasında yaptığımız bütün mücadelelerde ve etkinliklerde Emek ve Özgürlük bloku yan yana duracak, omuz omuza yürüyecek, bu mücadele ve direniş büyütülecek ve güçlendirilecek.

AKP ve MHP’nin saldırıları karşısında boyun eğmeyecek bir HDP var

Şimdi bir seçim süreciyle karşı karşıyayız. Seçimler yaklaşırken HDP’ye, demokrasi güçlerine, aydınlara, yazarlara, akademisyenlere, bu ülkede barış isteyenlere, bu ülkede hak ve hukuk talep edenlere yoğun bir saldırının olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu saldırıların devam edeceğini de biliyoruz. AKP ve MHP kaybettikçe saldıracak, kaybettikçe HDP’ye vurmaya çalışacak, demokrasi güçlerinin yoluna engel çıkarmaya çalışacak. AKP ve MHP’nin saldırıları karşısında duracak mıyız, sinecek miyiz, diz çökecek miyiz, boyun eğecek miyiz? Buna baksınlar. Kürtler yıllardır dostları ve yoldaşları ile beraber dimdik ayakta durmasını bilmiştir, şimdi de diz çökmeyecek, boyun eğmeyecek, biat etmeyecek bir HDP var karşılarında.

Toplumdan kaçmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız

Onların saldırıları, engellemeleri ve bize yapılan haksızlık ve hukuksuzluk, AKP ve MHP’nin anketlerde de oylarını düşürüyor. Bugün artık toplumun karşısına çıkamayan, sözünü söyleyemeyen, her fırsatta toplumdan kaçmaya çalışan, bir iktidarla karşı karşıyayız. 20 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP’nin ülkeyi ne hale getirdiğini hepimiz görüyoruz ve biliyoruz.

Türkiye toplumunun size 5 yıl değil 5 gün tahammül edecek gücü kalmadı

Türkiye toplumuna mübah görülen açlık yoksulluk, sefalet ve bunun yanında krizlerin, ekonomik kriz başta olmak üzere bütün krizlerin tek müsebbibi AKP ve MHP’nin ülkeyi yönetiş şeklidir. Bugün ülke savaş zihniyeti, açlık, yoksulluk, haksızlık ve hukuksuzluk ile yönetiliyor. Şimdi Cumhurbaşkanı çıkmış bana son bir kez yetki verin diyor. Sanki ülkeyi 20 yıldır muhalefet yönetiyor, sanki 20 yıldır iktidarda değiller ve son kez yetki verin sizden bir daha yetki istemeyeceğiz diyorlar. Bu bir 5 yıl daha AKP’nin ülkeyi yönetmesi gerek. Türkiye toplumun size 5 yıl değil 5 gün tahammül edecek gücü kalmadı. O yüzden bırakın bir dahaki seçimleri biz sizi bu seçimlerde göndereceğiz. Türkiye toplumu kararını verdi, Türkiye halkları tercihini barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana kullanacak. Bugün önümüzde tarihi bir seçim yapılacak. Bu tarihi seçimde Türkiye halkları Türkiye toplumu tercih yapacak. Bu tercih aydınlıkla karanlık arasında yapılacak bir tercihtir. Demokrasi ile faşizm arasında yapılacak bir tercihtir, savaşla barış arasında yapılacak bir tercihtir. O yüzden biz biliyoruz ki Türkiye halkları demokrasiden, barıştan yana ama aynı zamanda aydınlıktan yana bir tercihte bulunacak.

AKP ve MHP’nin fişini Türkiye halkları çekecek

Bu seçim aynı zamanda AKP ve MHP’nin fişinin çekileceği bir seçim olacak. AKP ve MHP’nin fişini Türkiye halkları çekecek. Başka çıkış yolu yok. Bu kadar haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve yaşanan bütün bunların müsebbibinin AKP iktidarı olduğunu bildiğimiz için insanlar onları göndermek için gün sayıyor. Çok fazla zamanınız da yok. Hangi tarihte olursa olsun. Nisanın sonunda da, mayısın ortasında da olsa seçimler hazirana da kalsa HDP olarak seçimlere hazırız. Emek ve Özgürlük bloku ile birlikte yapacağımız tercihle birlikle cumhurbaşkanı adayımızı çıkararak parlamento seçimlerine güçlü hazırlanarak bu seçim sürecini hep birlikte halkımızla birlikte güçlü bir bir şekilde yürütmenin ve başarıya ulaşmanın yollarını hep birlikte bulacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Onlar hayal görmeye devam etsinler, biz kendi hikayemizi yazacağız

Bizim önümüze siyaseten çıkamıyorlar. Bizim önümüze sadece kumpaslarla çıkan bir AKP var. Bu kumpas davalarıyla sonuç alacağını zanneden bir AKP iktidarı var. Kapatma davası da, Kobanî Kumpas Davası da hazine yardımına konulan bloke de, her gün milletvekillerimize fezleke hazırlanması da hukuki değil, siyasi hazırlanan kumpaslar ve davalardır. Bütün bu davaların Saray'dan yazıldığını hepimiz biliyoruz. O yüzden sonuç fiyaskodur, onlar hayal görmeye devam etsinler, biz kendi hikayemizi yazmaya devam edeceğiz halkımız ile birlikte.

AKP’nin saldıları biz barajları yıkarak kazandığımız 7 Haziran 2015 Seçimlerinden sonra başladı

Bütün bu haksızlık ve hukuksuzlukların, seçimi kaybetmeye yakın bir dönemde AKP'nin hamleleri olarak görebilirsiniz ancak bu saldılar yeni başlamadı. Bu saldılar 7 Haziran 2015 Seçimlerinden sonra başladı. HDP’nin büyük tarihi başarısından sonra, ilk defa Kürtlerin baraj sorunu olmadan ve yüzde 10 seçim barajını binbir emek ve bedel ile ödediği, 7 Haziran 2015 Seçimlerinde aldığı tarihi bir kararla barajları yıktık ve parlamentoya girdik. O günden bugüne her türlü saldırı, haksızlık ve hukuksuzluk yapıldı. HDP Eş Genel Başkanları başta olmak üzere çevrelerinde yüzlerce arkadaşımız var, Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Sebahat Tuncel’in, Ayla Akat Ata’nın, Bekir Kaya’nın ve ismini sayamadığım çok sayıda arkadaşımızın özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını ve bir rehine olarak cezaevine alındığını hepimiz biliyoruz. Kürt halkının kendi iradesiyle seçmiş olduğu belediyelere kayyımlar atandığını hepimiz biliyoruz. Belediyeler Kürt halkının iradesi ile seçildi. Bu belediye başkanları AKP’nin emriyle görevden alındılar, yerlerine kayyımlar atandı. Bir daha yerel seçimler yapılsa halkımız bu kayyımlara sandıkta ders vermeyecek mi? Elbetteki verecek. Tekrar kendi iradesini seçmeyecek mi? Elbette seçecek. Bütün bu saldıranların boşa çıkarılacağını biliyoruz ve halkımız bu konuda güveniyoruz.

AKP’nin savaş ve tecrit politikalarına sandıkta cevap vereceğiz

Seçimlere az bir zaman kala her bir arkadaşımın bütün bu hukuksuzluklar ve haksızlıklar karşısında birlik olmasını, seçimlerde bu güçlü birlikteliği büyük bir kazanıma ve başarıya dönüştürmesini sizlerden talep ediyoruz. Kurtuluşumuz birlik ve beraberliğimizden, başarımızdan, kazanmamızdan geçiyor. Biz kazanalım ki bu ülkeye barış gelsin. Biz kazanalım ki bu ülkeye özgürlükler gelsin. AKP'nin savaş ve tecrit politikalarına, haksızlık ve hukuksuzluklarına sandıkta seçim günü cevap vereceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum.

15 Ocak 2023