Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan'ın Reuters'a verdiği röportaj:
HDP'nin yeni Eşbaşkanı Pervin Buldan, 2015 yılında sona eren çözüm süreci döneminin Türkiye için bir huzur ve umut dönemi olduğunu ve bu umudun tekrar yakalanması gerektiğini söyleyerek, Hakkari'ye giden tabutlarla Kayseri'ye giden tabutlar arasında fark görmediklerini kaydetti.
HDP'nin Pazar günkü 3. Olağan Kongresi'nde Sezai Temelli ile birlikte yeni eşbaşkan seçilen Buldan hakkında kongredeki konuşması nedeniyle soruşturma açılmıştı.
Buldan, Reuters'la yaptığı söyleşide çözüm sürecinin Türkiye açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ancak kıymetinin çok fazla bilinemediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çözümün ve müzakerenin bundan sonra da hayatımıza girmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çözüm sürecindeki üç yılda bu ülkede huzur ve umut vardı. Ancak sürecin bitirilmesiyle tekrar çatışmalı bir döneme girildi. Süreçle elde edilen kazanımlar Türkiye'nin umuduydu, bu umudu bir kez daha yakalamak gerekiyor ve bu umudu her insana vermek gerekiyor. Tek çabamız bundan sonra ölümlerin olmaması adına olacak."
Kürt sorununa çözüm bulunması amacıyla HDP'nin aracılığıyla devlet yetkilileri ile İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan arasında yürütülen çözüm sürecinde 2015 yılında karşılıklı tıkanıklıklar yaşanmaya başlanmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2015 Şubat ayında hükümet ve HDP'lilerin katılımıyla açıklanan "Dolmabahçe Mutabakatı'nı" yok hükmünde saydığını söylemesiyle taraflar arasındaki gerilim tırmanmış ve 7 Haziran seçiminin ardından yeniden başlayan şiddet olaylarıyla da birlikte çözüm süreci rafa kaldırılmıştı.
"UMUDUMU KAYBETMEDİM"
Buldan, yeni bir sürecin başlaması konusunda umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bundan sonraki dönemde de diyalog, müzakere ve çözüm tekrar hayata geçmeli. Yeni görevimde en azından bu umut üzerinden yapacağımız çalışmalar olacak. Ancak bu aşamada bunlar ne kadar hayata geçebilir kestirmek çok zor, belki biraz zamana ve gelişmeleri takip etmeye ihtiyacımız var. Umudumu yitirmeden, bu umut üzerinden girişimlerimin olacağını belirterek noktalamak istiyorum."
"HAKKARİ'YLE KAYSERİ'YE GİDEN TABUT ARASINDA FARK YOK"
Eşi Savaş Buldan kimliği belirsiz kişilerce Haziran 1994'te kaçırılarak öldürülen Buldan, kendisinin bir faili meçhul yakını olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Siyasi kimliğimi bir yana bırakırsam bu konuda vermiş olduğum mücadele ortada. Hiçbir şekilde, hiçbir çocuğun babasız dünyaya gelmesi, babasız büyümesi kabul edilebilir bir durum değil. Hiçbir kadın eşini ya da çocuğunu tabuta sarılmış bir şekilde karşılamamalı. Bu her iki taraf için de önemli. Bizim açımızdan Hakkari'ye giden tabutla Kayseri'ye giden tabut arasında hiçbir fark yoktur."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2019 seçim sürecinde Kürtlerle yeni bir sürece başlamasının mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Buldan şu yanıtı verdi:
"Çözüm süreci demek Tayyip Bey'in başkan olması anlamına gelmemeli bence, çünkü çözüm süreci çok farklı birşey. Biz çözüm süreci derken birilerini bir yere getirmek adına yapmıyoruz. Türkiye'nin geleceği ve akan kardeş kanının durması için yapıyoruz. Çözüm süreciyle elde edilen kazanımlar Türkiye'nin umuduydu, bu umudu bir kez daha yakalamak gerekiyor ve bu umudu her insana vermek gerekiyor. Bizim barışı toplumsallaştırmak gibi bir görev ve sorumluluğumuz var."
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kısa bir süre önce medyada yer alan açıklamalarında Erdoğan'ın 2019'daki seçimde ilk turda seçilemeyerek ikinci tura kalması durumunda HDP ile anlaşabileceğini iddia etmişti.
AFRİN OPERASYONU
Buldan, Afrin'deki PYD/YPG unsurlarına yönelik düzenlenen Zeytin Dalı operasyonunu da değerlendirerek, "AKP hükümetinin sadece Türkiye'de yaşayan Kürtlere değil, Kürtler nerede olursa olsun onlara yönelik bir müdahalesi var" ifadelerini kullandı.
Türkiye "PKK'nin uzantısı" olarak tanımladığı ve ABD tarafından desteklenen PYD/YPG'nin, Fırat'ın doğusunda kalması gerektiğini, bunun Türkiye sınırları için bir tehdit ve milli güvenlik sorunu olduğunu belirterek, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanacağını açıklamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla birlikte 20 Ocak'ta Suriye'de ABD'nin desteklediği PYD/YPG kontrolündeki Afrin'e yönelik askeri harekat başlatmıştı.
SURİYE POLİTİKASINDA DİYALOG VE ÇÖZÜM DEVREYE SOKULMALI
Türkiye'nin Suriye politikasında net bir tavır alarak, diyalog ve çözümü devreye sokması gerektiğini söyleyen Buldan, şöyle konuştu:
"Kürtlerin oradaki kazanımları, Kürtlerin orada barış içinde yaşamasına yönelik müdahale kabul edilir değil. Oradaki kazanımları ve ortak yaşamı bozmak Türkiye'ye çok şey kaybettirir. Oradaki Kürtlerin elde etmiş oldukları kazanımlara tahammül edilmesi gerekiyor. En akılcı yol ve yöntem, oradaki kazanımları kabul etmek, Kürtlerle ve orada yaşayan diğer halklarla diyalog içerisinde bu sorunları çözmektir."
Buldan, AKP'nin MHP ile girdiği ittifakın ve Kürtlere hem içerde hem dışarıda müdahalesinin AKP'ye oy veren Kürtler için önemli olduğunu belirterek, "AKP'ye oy veren Kürtler 'biz Kürdüz ve her yerde bizim kazanımlarımıza müdahale etmeye çalışılıyor" diye düşünmeye başladı. 2019 seçimlerinde AKP'ye oy veren Kürtler bunu düşünerek verecektir" dedi.
2013'te kurulmasının ardından, AKP ile yürütülen çözüm sürecindeki rolüyle etkinliğini artıran HDP, "Türkiyelileşme projesi" kapsamında ve özellikle "Seni Başkan Yaptırmayacağız" sloganının da desteğiyle 7 Haziran 2015 genel seçiminde yüzde 13 oy oranını yakalamıştı. Ancak 7 Haziran sonrasında çözüm sürecinin çökmesi, PKK'nin artan saldırıları ve güvenlik endişeleriyle HDP 1 Kasım genel seçiminde oy kaybederek ancak barajın hemen üstünde bir oy alabildi.
Bu dönemden itibaren, bir yandan çözüm sürecinin rafa kalkmasıyla şiddetlenen milliyetçi söylemlerin de etkisiyle yakınlaşan MHP ve AKP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yapmak konusunda prensipte anlaştı. AKP ve MHP mevzuatla ilgili çalışmalarını bir süredir devam ettiriyor.
2019'daki seçimlerde seçmenlerine "AKP-MHP ittifakındaki oyunların Kürtler üzerinden olduğu" bilincini vermeye çalışacaklarını söyleyen Buldan, "Kürt halkı hiçbir şekilde kendi özgür iradelerinden, kimliklerinden ödün vermeden bugüne kadar gelmiş olan bir halktır" diye konuştu.
Röportaj: Gulsen Solaker & Ece Toksabay
15 Şubat 2018