Buldan: İnsanlara parmak sallamaktan başka bir şey yapmadıklarını bu 5 günde bir kez daha gördük

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, Diyarbakır ve Adıyaman’dan sonra depremin vurduğu Pazarcık’ı ziyaret etti. Buldan'a Parti Sözcümüz Ebru Günay, milletvekillerimiz Sezai Temelli, Mehmet Rüştü Tiryaki, bölge il-ilçe eşbaşkanlarımız ve yöneticilerimiz eşlik etti. Pazarcık'ta yaşanan yıkımı gözlemleyen Buldan depremzedelerle konuştu. Ardından kısa bir açıklama yapan Buldan, şunları söyledi:

Pazarcık’tan halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz

Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Pazarcık halkı başta olmak üzere depremden zarar gören bütün halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz Pazarcık’tan. Büyük bir felaket yaşandı. Bu felaketin tablosunu, ağır yaralarını, bize yaşattıklarını 5. günde çok daha net olarak görüyoruz. Çok ağır bir tablo var. Çok ağır hasar var. İnsanlar yakınlarını kaybetti, hepimiz yakınlarımızı kaybettik.

Bu zor zamanda bizleri ayakta tutan dayanışmadır, insanlıktır

Öncelikle yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. İnsanların 5. günde yeniden hayata tutunmaları için en kısa zamanda enkaz altından çıkarılmalarını temenni ediyorum. Çok zor zamanlardan geçiyoruz ancak bu zor zamanda bizleri ayakta tutan dayanışmadır. Bizleri ayakta tutan insanlıktır. Bizleri ayakta tutan birbirimizin ellerini tutmak, vicdanlara dokunmaktır. 5. günde sadece bir şeyin çok önemli olduğunu gördük. Evet, yıkım var, afet var ancak insanlık da var.

Felaketin yaşandığı ilk günden beri insanlarımızın yanında olmaya, yaraları birlikte sarmaya çalıştık

Özellikle felaketin yaşandığı ilk günden beri deprem bölgesinin her yerine gitmeye çalıştık. İnsanlarımızın yanında olmaya, yaraları birlikte sarmaya çalıştık. İlk gün Diyarbakır’daydık, ikinci gün Adıyaman’a gittim. Adıyaman da tıpkı burası gibi çok büyük hasar görmüştü. Adıyaman’da da çok büyük bir yıkım yaşanmıştı. Kaderine terk edilen insanların acılarıyla baş başa kaldığı bir kentti, tıpkı burası gibi. Adıyaman, Maraş ve Hatay’da, deprem felaketi olan her yerde aynı manzara ile karşılaştığımızı özellikle belirtmek istiyorum.

İktidarın ilk iki günde hiçbir şekilde müdahale yapmamış olması kader değildir

İnsanlar kaderine terk edildi ilk iki gün. Bu fotoğraf Türkiye tarihine geçti. Bu fotoğraf, AKP iktidarının yönettiği ülkede kötü bir fotoğraf olarak insanların zihinlerinde yerini aldı. AKP hükümeti ve ortağı bu felaketin yaşandığı günden beri insanları kaderleriyle baş başa bıraktılar. Depremlerin, doğal afetlerin bir kader olduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı, insanları kendi kaderleriyle baş başa bıraktı. İmar affı çıkarmak kader değildir. Enkazın altında insanların çocuklarının seslerinin gelmesi kader değildir. İlk iki günde hiçbir şekilde müdahalenin yapılmaması da kader değildir. Bütün bunlar, iktidarın bu ülkeyi nasıl yönettiğinin bir fotoğrafıdır. 20 yıl boyunca deprem vergilerinin nereye harcandığını sorduğumuz zaman ‘‘Gerekli yerlere harcanıyor’’ diyenler, bu harcamanın nereye yapıldığının hesabını bu ülkenin halklarına vermek zorundadır. O vergiler depremlerde, doğal afetlerde kullanılmak için toplandı. Ancak bugün nereye harcandığını açıklamayan bir iktidar var. Kendi yandaşlarına ve çetelerine para akıtırken, bu ülkenin doğal afetlere hazırlıksız bırakıldığını gördük. Bu, paraların keyfi olarak kullanıldığının bir göstergesiydi. Parlamentoda bunları sorduğumuzda hiçbir cevap vermediklerini de gördük. Çünkü verecek cevapları yoktur. Onların tek derdi kendileridir, koltuklarıdır, iktidarlarıdır. Halkı düşünen, halkın geleceğini düşünen bir zihniyete sahip değiller.

Yaptıkları tek şey OHAL ilan etmek ve sosyal medyayı kısıtlamak

Acımızın çok büyük olduğu ve öfkemizin de çok büyük olduğu bir süreçteyiz. Bu doğal afet karşısında çok şey yapılabilirdi. Ancak onların yaptığı tek şey OHAL ilanı ile birlikte sosyal medyayı kısıtlamak oldu. İnsanlara  yardım yapanlara öfke duymak, hakaret etmek ve parmak sallamaktan başka bir şey yapmadıklarını bu 5 gün içerisinde bir kez daha gördük. Cumhurbaşkanı son 3 gündür depremin yaşandığı yerleri geziyor ve yaptığı her açıklamada yardım edenlere, seferberlik ilan edenlere parmak sallamaktan başka bir şey yapmıyor. Çünkü ne söyleyecek ne de sorulan sorulara cevap verecek bir durumu kalmadı.

Belediyelerimiz elimizde olsa tablo farklı olurdu

Biz HDP olarak, depremin yaşandığı andan itibaren bütün kurullarımızla ve milletvekillerimizle beraber her yerde olmaya çalıştık. Yaraları sarmaya çalıştık. Hala bunu devam ettiriyoruz. Elimizde kalan 6 belediyemizle, 2 ilçe ve 4 belde belediyemizle bütün depremzedelerin yanında olmaya çalıştık. Arkadaşlarımız bu yardımları kısıtlı olanaklara rağmen yapmaya çalışıyor. Çünkü bütün belediyelerimiz hırsız talancı kayyımlara emanet edildi. Belediye başkanlarımız görevden alındı, onların yerine talancı ve hırsız kayyımlar göreve getirildi. Belediyelerimiz elimizde olsaydı, bugün bu yaşanan tabloyla karşı karşıya kalmayacaktık. Buna inanabilirsiniz. Ancak yine de bütün kurumlarımızla, kalan 6 belediyemizle, milletvekillerimizle ve gönüllü yoldaşlarımızla hep birlikte bu yaraları sarmaya devam edeceğiz. Acımızın çok büyük olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. Bir kez daha yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, hastanelerde tedavi altında olanlara acil şifalar diliyorum. Dayanışma hepimizi yaşatır, dayanışmaya devam edeceğiz.

10 Şubat 2023

Etiketler: #deprem , #maraş depremi