Buldan: Kürt sorununu çözmek için Öcalan ile görüşmelerin mutlaka başlaması lazım

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan Batman’da tecride ve saldırılara karşı gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, MYK üyelerimiz, belediye eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz ve binlerce kişi buluşmada yer aldı.

Burada konuşan Batman İl Eşbaşkanımız Ömer Kulpu cezaevlerinde süren açlık grevlerine işaret ederek, tecridin kaldırılmasını istedi. Batman İl Eşbaşkanımız Fatma Ablay da yaptığı Kürtçe konuşmada, Batman halkının hiçbir zaman baskılar karşısında boyun eğmediğini, eğmeyeceğini söyledi.

Bayındır: Kürt halkı ‘Öcalan irademdir’ dedi, çözüm istiyorsanız tecridi sonlandırın

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise yaptığı Kürtçe konuşmada Kürdistan’da sokak sokak, ev ev tecride ve saldırılara karşı mücadele yürüttüklerini belirterek şunları söyledi:

“Kürt halkı yüz yıldır dili, kültürü ve hakları için eşsiz bir mücadele yürütüyor. Diyoruz ki devran Kürt halkının, Kürdistan halkının devranıdır. AKP-MHP’nin zihniyeti, nerede bir Kürt kazanımı varsa buna karşı düşmanlık yapmaktır. Kürt halkı, Kürdistan’ın 4 parçasında yüz yıldır direniyor, hakları için mücadele ediyor. Kürt halkı direnişini, örgütlenmesini büyütmüştür. Bugün dünya ve bölge siyasetini belirliyor. Hiçbir güç Ortadoğu’da Kürtler olmadan herhangi bir başarı sağlayamaz.”

5 Nisan’dan beri Öcalan’a karşı katı bir tecrit uygulandığını ve bununla da Kürt sorununun çözümünün engellendiğini ifade eden Bayındır, “Kürt halkı 2013 Newroz'unda 'Öcalan benim irademdir' dedi. Eğer çözüm istiyorsanız bu tecridi sonlandırın” şeklinde konuştu. Bayındır, AKP ve MHP’nin Kürtleri Türkiye siyasetinden tümüyle tasfiye etme girişimlerine rağmen Kürtlerin başarıya en yakın dönemi yaşadığını söyledi.

Daha sonra konuşan Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ise şunları söyledi:

Merhaba Elih. Gelê me yê hêja, dayikên bi rûmet, ciwanên dilgerm hun bi xêr hatine, ser seran serçavan hatine.

Sevgili Batmanlılar, sevgili halkımız hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, baş göz üstüne geldiniz. Bizler HDP olarak "HDP’liyiz Her Yerdeyiz" şiarıyla Türkiye’nin dört bir yanında; kim nerede zulme uğramışsa, kim nerede baskıya uğramışsa, kim nerede katledilmişse, kadınlar tecavüze uğramışsa, gençlerin geleceği yok edilmişse oradayız. HDP olarak her yerdeyiz. Bugün de Batman’dayız. Batman halkının direngen ruhunu, Batman halkının mücadeleci ruhunu bildiğimiz için, tanıdığımız için Batman'ın her türlü zulüm karşısında baskı, engelleme karşısında kendisine, iradesine, partisine sahip çıktığını bildiğimiz için bugün buradayız. Bunun için gururluyuz, onurluyuz.

Her felaketin altında iktidarın talancı, rantçı politikaları var

Ben konuşmama başlarken Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşamını yitiren onlarca insanımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Biz biliyoruz ki bu felaketlerin elbette bir karşılığı var. Bu felaketler göz göre göre gelmiyor. Her felaketin altında AKP hükümetinin talancı, rantçı politikaları var. İktidarın insanların yaşamını yitirmesine sebep olduğunu biliyoruz. Kastamonu'da sel oldu, felaket oldu diyerek bu olayı geçiştiremeyiz. Bu olayın arkasında o dereleri imara açanların, oraları betonlaştıranların olduğunu biliyoruz. Bu ölümlere sebebiyet verdiklerini herkesin çok iyi bilmesi lazım.

İnsanları felaketlerle baş başa bırakan bir iktidar var

O kadar acizler! Bu ülkeyi yönetemedikleri için her felaket karşısında insanları felaketlerle baş başa bırakan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sel olur iktidar yok, vatandaş kendi kaderiyle baş başa bırakılır. Ormanlar yanar, orada canlılar yaşamını yitirir, orada iktidar yok. Irkçı saldırılar gerçekleşir, Ankara Altındağ’da ülkemize mülteci olarak gelen Afganlara, Suriyelilere saldırı gerçekleşir, iktidar onların yanında olmaz.

Sığınmacılar için Avrupa’dan aldıkları paraları kendi iktidarları için kullandılar

Biz biliyoruz ki sığınmacıları, mültecileri bu ülkeye alırken Avrupa ülkelerinden milyonlarca Euro para aldılar. Onları bu ülkede barındırmak için krediler aldılar. Ancak o paraları kendi iktidarları için kullandılar. Mültecilerin yaşam hakkını hiçe saydılar. Onlar bugün ırkçı saldırılarla linç ediliyorlar, işyerleri yağmalanıyor. Yaşam hakları onlara tanınmıyor.

Mültecilerin canı bizlere emanettir

Kendi ülkelerinde savaşlar olduğu için, çatışmalar olduğu için bizim ülkemize gelen her bir mültecinin canı bizlere emanettir. Bizlere emanettir sevgili halkımız. Mültecilere yapılan bütün ırkçı saldırılar karşısında toplumsal bir duyarlılığın mutlaka oluşması gerekiyor.

AKP-MHP iktidarı yok oluyor

Sevgili Batman halkı, değerli arkadaşlarım yoldaşlarım. Bu ülkeyi yönetemediklerini biliyoruz. Her gün eriyip gitmekte olan, yok olan, anketlerde baş aşağı giden bir AKP ve MHP ile karşı karşıyayız. Bu iki ortak bu ülkede en büyük zulümlerin altına imza attılar. Daha yeni Konya’nın Meram ilçesinde sadece ve sadece Kürt oldukları için Karslı bir aileden 7 kişi bu nefret ve düşmanlığın bir sonucu olarak katledildiler. Bu ülkede öyle bir iklim yarattılar ki insanlar artık birbirine düşman olarak bakıyor. Bu ülkede Kürtleri düşman olarak gösteren bir zihniyet var. Bu ülkede kadınları düşman olarak gösteren bir zihniyet var. Alevilere düşmanlık var. Bu ülkede kendisinden olmayan, AKP’li gibi düşünmeyen, iktidardan yana olmayan her kesime karşı bir düşmanlık var.

Toplumsal barışın yolu Kürt sorununun demokratik çözümünden geçer

Oysa bu ülkenin toplumsal bir barışa ihtiyacı var. Biz bunu biliyoruz. Bu toplumsal barışı yaratmanın büyük mücadelesini veriyoruz. Ama şunu da diyoruz, bu toplumsal barış Kürtlerin kendi anadilini, kimliğini, kültürünü özgürce kullanabileceği ortamların yaratılmasıyla başlar. Alevilerin kendi inancıyla ibadetlerini yapacakları bir ortamın sağlanmasıyla başlar. Ama bunları görmezden gelen Kürde, Aleviye düşmanca yaklaşan bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. Biz HDP olarak bu ülkede toplumsal barışın Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden geçtiğini çok iyi biliyoruz.

7 Haziran’dan sonra Kürtlere düşmanlık ilan ettiler, seçilmişlerini cezaevine doldurdular

Sevgili halkımız bu ülkenin sorunu çoktur. Ekonomik sorunu var, siyasal sorunu var, sosyal sorunu var, toplumsal sorunu var. Ama bu sorunların başında olan Kürt sorunu mutlaka çözülmeli, mutlaka bu soruna bir çözüm yolu bulunmalıdır. Kürtleri inkar ederek bu sorunu çözmek yol değildir, yöntem değildir. Bu ülkede Kürt sorununun çözümü için büyük adımlar atıldı, bir deneme yapıldı. Barış ve müzakere süreci başlatıldı. Ancak barış ve müzakere sürecini bile yok saydılar, masayı devirdiler. O süreci inkar ettiler. Özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden Kürtlere düşmanlık ilan ettiler, HDP’li olan seçilmişleri cezaevine attılar. Selahattin Demirtaşları, Figen Yüksekdağları, Gültan Kışanakları, İdris Balukenleri, Sebahat Tuncelleri cezaevlerine koydular.

Kayyımlar Kürt ve HDP düşmanlığıdır

Özellikle Batman halkının iradesi olarak seçilen belediye eşbaşkanlarını görevden aldılar, yerlerine kayyım atadılar. Sadece Batman’da değil bizim kazandığımız her yerde HDP’li belediyelerde belediye eşbaşkanlarımızın görevden alınması ve yerlerine kayyım atanması tam da Kürt düşmanlığı ve HDP düşmanlığıdır. Ama biz bu ülkede hiç kimseye düşmanlık duymuyoruz. Bu ülkenin geleceği, bu ülkenin yarınları, gençlerimizin kadınlarımızın geleceği için barış ve özgürlük mücadelesi veriyoruz, demokrasi ve adalet mücadelesi veriyoruz.

Kürt sorununu çözmek için Öcalan ile görüşmelerin mutlaka başlaması lazım

İşte bunun için diyoruz ki o başlatılan süreçte, hani İmralı’ya gidip Sayın Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptığımız süreçte, bu ülkede hiç kimsenin yaşamını yitirmediği o süreçte, annelerin, gençlerin, kadınların geleceğine umutla baktığı o süreçte umut vardı, huzur vardı. Ancak o sürecin bitmesiyle bir kez daha İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecridin derinleştirilmesiyle bu süreci daha da ağırlaştıran bir zihniyet ve politika ile karşı karşıyayız. Bu ülkeye demokrasi, Kürt sorunu çözülmeden asla gelmez. Bu ülkeye özgürlükler, adalet, hukuk Kürt sorunu çözülmeden asla gelmez. İşte onun için diyoruz ki Kürt sorununu çözmek için İmralı’da Sayın Öcalan ile görüşmelerin mutlaka başlaması lazım. Bu tecrit asla kabul edilir değildir. Sayın Öcalan’ın da cezaevlerindeki bütün insanlar gibi ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bu hak ve hukuk bizim yarattığımız hak ve hukuk değildir, bu ülkeyi yönetenlerin çıkardığı yasalardır. Ancak kendi çıkardıkları yasaları bile uygulamayan kirli bir zihniyet var karşımızda.

HDP bu ülkeyi yönetmeye, Türkiye’yi demokratikleştirmeye ve Kürt sorununu çözmeye hazırdır

Bizler HDP olarak artık tecridin mutlaka kaldırılması, Sayın Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle düzenli olarak görüşmelerini yapması talebini buradan haykırıyoruz. Buna ihtiyaç var, bu çok elzem ve büyük bir ihtiyaç. Dolayısıyla bu ülkede en büyük sorunların AKP hükümetinin yasaklarıyla, halklara düşmanlığıyla yapıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz ki HDP var olduğu sürece, yani sizler halkımız var olduğu sürece AKP hükümeti artık bundan sonraki seçimlerde iktidara gelemeyecek. Bu ülkeyi yönetmeye hazır olan, demokratik bir yönetimi inşa etmeye hevesli olan taraflar, partiler, gruplar var. İşte biz de onlardan biriyiz. HDP de onlardan biri. Bu ülkeyi yönetmeye hazır olan bir partiyiz. Geleceğimiz için, Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözümü için, bu ülkeye adaletin, barışın ve demokrasinin bir an önce gelmesi için buna ihtiyaç var. Bunu yapmak için AKP’den olmayan, AKP’li olmayan bütün kesimlerin bir araya gelerek ortak bir zeminde buluşması seçimlerde başarılı olmak için mutlaka olması gereken bir adım olarak görülmelidir.

AKP seçmenine sesleniyorum: Siz de artık AKP’ye yeter deyin, dur deyin

Buradan AKP’ye oy veren seçmenlere de seslenmek istiyorum. Artık sizler de AKP’ye yeter deyin. Artık siz de AKP’ye dur deyin, AKP seçmeni olmayın. HDP gibi bir parti varken, gerçekten ülkeye barışı ve demokrasiyi getirecek olan, yarınlarımızın ve geleceğimizin teminatı olan bir parti varken diğer partilere oy vermeyi bir kenara bırakın. Şimdiye kadar AKP’ye oy vererek onu iktidar yaptınız. Tam 20 yıldır AKP bu ülkede iktidardır ama bu ülkede 20 yıldır zulüm, gözyaşı, ölümler yaşandı. Anneler ağladı, gençler yaşamını yitirdi. Her türlü adaletsizliği, her türlü hukuksuzluğu bu ülkeye getirdiler. Bu ülkenin başına bela oldular. İşte bu beladan kurtulmanın yolu bir erken seçimdir. Yapılacak bir seçimde artık AKP’ye 'bay bay' yapacağız, ona artık 'güle güle' diyeceğiz. AKP’nin miadının dolduğunu onlara seçim sandıklarında hep birlikte göstereceğiz.

Sizlerden özel ricam; bilime inanın ve aşı yaptırın

Geç başladık ama erken bitirmek durumundayız. Ben Batman halkına burada gösterdikleri bu coşku, bu kararlılık, bu irade ve bu güzel karşılama için gerçekten teşekkür ediyorum. Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Bir duyuru yapmak istiyorum. Koronavirüs devam ediyor ve hastalık gittikçe yayılıyor. Batman’da da vaka sayılarının yüksek olduğu bilgisini verdi arkadaşlarım. Sizlerden özel rica ediyorum. Sizler bilime inan insanlarsınız. Bir kez daha diyoruz ki bilime inanın ve mutlaka ama mutlaka aşınızı yaptırın. Aşı yaptırarak hem kendi sağlığınızı hem de yakınlarınızın sağlığını garanti altına alın. Geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Serkeftin.

14 Ağustos 2021