Buldan: Kürt sorununun çözümsüzlüğü Cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engeldir

İkinci yüzyılında Cumhuriyetin demokratikleşmesini geniş katılımlı bir konferans ile tartışmaya açıyoruz. İki gün sürecek olan Demokratik Cumhuriyet Konferansı'nda açılış konuşması yapan Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, şunları söyledi:

Ezilen halkların, kadınların, tüm inançların eşit yurttaşlık taleplerini konuşacağız

Hepiniz hoş geldiniz. Hûn bixêr hatin. Ser seran, ser çavan hatin.

Konferans hazırlıklarında emeği geçen MYK üyelerimize, Genel Merkez çalışanlarımıza, danışman arkadaşlarımıza ve salonda görevli tüm arkadaşlarımıza emekleri için partim adına teşekkür ediyorum.

Konferansta iki gün sürecek değerli tartışmalarla hem yaşadığımız süreçleri hem de ikinci yüzyılında Cumhuriyeti demokrasiyle buluşturma yollarını hep birlikte konuşacağız, tartışacağız ve ortak fikirlerde buluşacağız. Ezilen halkların, sınıfların, kadınların; ötekileştirilen, ayrımcılığa ve baskıya uğrayan tüm inanç ve kimliklerin Cumhuriyetin ikinci yüzyılında eşit yurttaşlık taleplerini hep birlikte konuşacağız.

Bu bir başlangıç; tematik buluşmalarla bu çalışmayı sürdüreceğiz

Halkların Demokratik Partisi olarak bu konferansı yeni bir başlangıç olarak ele alıyoruz. Önümüzdeki süreçte Demokratik Cumhuriyet konferanslarını daha geniş katılımlarla tematik buluşmalar olarak sürdürmeye devam edeceğiz. Bu anlamda konferansın sonuçları bundan sonraki çalışmalarımıza da önemli bir ışık tutacaktır. 

Temel hedefimiz bütün toplumun en geniş Demokratik Cumhuriyet Birlikteliğidir

Savaşın, sömürünün, yoksulluğun, toplumsal krizlerin peş peşe yaşandığı bir dönemde, krizlerden hep birlikte çıkmak için demokrasi, barış ve adalet mücadelesini daha da büyüteceğimiz önemli bir sürecin içerisinden geçtiğimizi belirtmek isterim. Siyasetin gittikçe daha fazla masa başı planlarına ve paylaşım hesaplarına dönüşmeye başladığı bir zaman aralığından geçiyoruz. Bu iklimde, toplumun tüm ötekileştirilmiş ve ezilen kesimleriyle birlikte en geniş ‘Demokratik Cumhuriyet Birlikteliğini’ oluşturmak temel hedefimizdir. Aynı zamanda HDP’nin mücadele hattıdır. Bu birlikteliği ortak değerler etrafında toplumsallaştırmak ve birlikte inşa sürecine dönüştürmek için en güçlü çabayı göstereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. 

Tekçilik bugün yaşanan bütün kırılmaların asıl nedenidir

Tekçiliğe, ret ve inkâra, baskıya, yasaklara dayalı; demokrasiyi sürekli olarak dışlayan, toplumsal hak taleplerini yok sayan otoriter sistemin yarattığı çok büyük krizleri Türkiye toplumu ve Türkiye halkları olarak bu süreçte yaşıyoruz. Kürtleri, Alevileri, Ermenileri, bütün inanç ve kimlikleri, kültürleri ve anadilleri; tüm farklılıkları, renkleri, kadınları, gençleri, emekçileri dışlayan bir aklın yaratmaya çalıştığı tekçilik hegemonyası bugün yaşanan büyük toplumsal, tarihsel ve siyasal kırılmanın esas nedenidir.  

Türkiye’yi büyük çöküşe götüren nedenler!

Fabrikada iş kazasında bir işçiyi kaybettiğimizde sistem sermaye sahibine arka çıkıyorsa; sokak ortasında katledilen bir kadına karşı sistem erkek faili savunuyor ve koruyorsa; eşit yurttaşlık talep eden Alevi toplumuna sistem tek bir mezhebi dayatıyorsa; Kürtlerin bir halk olmaktan kaynaklı iradesini, eşit yurttaşlık haklarını ve anadilini inkâr edip yasaklıyorsa; kayyım rejimiyle yerel demokrasi ve halkın yerel yönetimlerdeki iradesini gasp ediyorsa; işkenceye maruz kalanı değil işkenceciyi koruyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyorsa; kamunun gücüne dayanarak suç işleyenlerin suçunu kapatıyor ve hukuku askıya alıyorsa; hukukun yolsuzluklardan hesap sormasını engelliyorsa, farklı yaşam tarzlarını hedef alıyorsa; özgürlükleri her gün yasaklar cenderesine alıyorsa; işte bütün bunlar ülkeye dayatılan rejimin yarattığı büyük tahribatlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da bu ülkeyi çöküşe götürmektedir. 

Demokratik Cumhuriyet çözüm anahtarıdır

Cumhuriyetin, ikinci yüzyılda güçlü demokrasiyle buluşturulması tarihsel bir zorunluluk olarak herkesin önünde durmaktadır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılda güçlü bir toplumsal barışla, gerçek bir adaletle ve evrensel hukukla, temel insan haklarıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle, emeğin hakkıyla ve ekolojik bir yaşamla buluşturulması hepimiz açısından tarihsel bir görevdir. Çünkü “Demokratik Cumhuriyet tüm sorunların çözüm anahtarıdır.”

85 milyona kazandıracak dönem kesinlikle başlayacaktır

Katılımcı demokrasi ve müzakereci demokrasi anlayışı etrafında, halkın iradesini ve mutabakatını esas alan yeni bir kurucu akılla, yeni bir siyaset anlayışıyla bu hedefe hep birlikte yürüyebiliriz. İşte bu kurucu akıl da halklarımızın ortak iradesinde elbette mevcuttur. Mesele siyasetlerin kazanması değildir, eşit ve özgür bir ülkede yaşamak isteyen 85 milyona bir demokrasi döneminin kazandırılmasıdır. Bu dönem kesinlikle ve kesinlikle başlayacaktır. 

Kürt sorununun çözümsüzlüğü Cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engeldir

Bu ülkedeki bütün sorunlara kaynaklık eden Kürt sorununun çözümsüzlüğü, Cumhuriyetin demokrasiyle buluşmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Kürt sorunu cumhuriyet ile demokrasi arasındaki en büyük çatlağı oluşturmaktadır. Cumhuriyet ve ona bağlı olarak ülkemizde yaşanan tahribatları bugün burada sıralamaya ne zamanımız ne günlerimiz yeter. Bu çatlağı görebilirsek, Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için bir şans doğacak ve özgür birlikteliği esas alan bir toplumsal mutabakatı hep birlikte güvenceye alacağız. Bu nedenle meselenin demokratik çözümü ve kalıcı barış, Cumhuriyetin demokratikleşmesi açısından tarihsel bir rol oynayacaktır.

Hakikatlerle yüzleşmek bir daha aynı acıların yaşanmasını engeller

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında esas olan sadece Kürtlerin kazanması değil, dışarıda bırakılan tüm kesimlerin, bütün halkların bir araya gelerek ortak Demokratik Cumhuriyet’i kazanmasıdır. Hakikatlerle cesaretle yüzleşmek, hesaplaşmak, onarıcı bir adalet temelinde toplumsal yaraları sarmak bir daha aynı acılı süreçlerin yaşanmayacağına dair en güçlü teminat olacaktır. Kadınların eşit ve özgür yaşamının, yine farklı yaşam tarzlarının özgürlükçü laiklik anlayışıyla inşa edilmesi Demokratik Cumhuriyetin olmazsa olmazıdır. Bir ülke, bir cumhuriyet ancak kadınların özgürlüğü ve eşitliğiyle gerçek bir demokratik öze ve düzeye kavuşabilir. 

Yeni bir toplumsal sözleşme ile Demokratik Cumhuriyet inşasını başarabiliriz

Bu topraklardaki bütün kadim inançların eşitliği ve özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyete giden yolda önemli bir adım da olacaktır. İşte bütün bu inşayı hak temelli ve eşit yurttaşlığa dayanan yeni bir toplumsal sözleşmeyle ancak başarabiliriz. Cumhuriyetin demokratikleşmesi de bireyi reddetmeyen bir toplumla, farklılıkları esas alan demokratik birlikle, demokrasi, hukukun üstünlüğü, inanç özgürlüğüne dayanan bir “demokratik anayasa” ile mümkündür. Bu mümkünü gerçeğe dönüştürmek, ilk yüzyılda dışarıda bırakılanların düşünü hayatın kendisi haline getirmek bizlerin elindedir. Hepimizin sorumluluğudur. 

Yeni yaşama davet, kurucu siyasetin yol haritasıdır

Bu miladın startını vermek için ortaklıklarımız ve farklılıklarımızla bir araya gelmeye, ittifaklar üretmeye özellikle de bu dönemde çok büyük ihtiyacımız var. Merkeziyetçiliğin yerine güçlü yerel demokrasiyi; oligarşi, vesayet ve statükonun yerine Demokratik Cumhuriyeti; temsili demokrasinin yerine katılımcı, müzakereci, güçlü demokrasiyi koymanın zamanı gelmiştir ve geçiyor. 7’den 70’e kadar örgütlenerek Demokratik Cumhuriyet’e katkıda bulunmalı, tuğla tuğla örerek bir çatı altında mutlaka buluşmalıyız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken zamanın ruhu, kurucu siyaseti elbette bizleri çağırıyor. Statüko ve restorasyon değil yeni yaşama davet, kurucu siyasetin bir yol haritasıdır.

Yeni dönemin sahibi bizleriz, bütün Türkiye halklarıdır

Bizler, her gün büyütmekte olduğumuz demokrasi ittifakımızla, yine bu ülkenin demokratları, aydınları, siyasetçileri, insan hakları savunucuları, emekçileri, kadınları ve gençleri olarak bu kurucu siyasetin sahibiyiz. Yeni dönemin sahibi de bizler olacağız, Türkiye halkları olacaktır.  Bundan hiç kimsenin kuşkusu ve kaygısı olmasın. Birbirimizi anlayarak, dayanışmamızı daha fazla büyüterek, daha fazla yan yana gelerek ve ortak değerler etrafında toplanarak kazanmanın yollarını kesinlikle bulacağız ve çok büyük kazanacağız. 

Demokratik Cumhuriyet yürüyüşümüz yeni bir hikâyenin başlangıcı olacaktır

Demokratik Cumhuriyet yürüyüşümüzün yeni bir hikâyenin başlangıcı olacağına inancımız tamdır. İlk yüzyıl biterken ortak inşa iradesi geliştirme imkânını hep birlikte yaratacağımıza olan inancımız tamdır. Bugün burada sizlerin yapacağı katkıların, sunumların, bu konferansın geleceğimizi belirleme açısından önemli olduğunu ifade ediyorum. Önümüzdeki yüzyıl açısından büyük kazanacağımız yolları yaratmanın bir kez daha bir araya gelmekle mümkün olduğunu ifade ediyorum. Teşekkür ediyor, yolunuz ve yolumuz açık olsun diyorum. 

4 Şubat 2023