
Partimizin muhalefet partilerine ziyaretleri devam ediyor. Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ve beraberindeki heyet İstanbul’da Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) ziyaret etti. Buldan ve beraberindeki heyet burada TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve heyetiyle görüştü.
Buldan ve Baş görüşmeden önce basın açıklaması yaptı. Burada konuşan Buldan, görüşmelerinin sadece siyasi partilerle sınırlı kalmayacağını, STK’ler, kadın kurumları, işçiler, emekçiler, yani toplumun tüm kesimleriyle tematik görüşmelerini sürdüreceklerini belirtti. Buldan, özellikle seçim sürecine kadar neler yapılabileceğinin üzerinde durduklarının altını çizerek şöyle konuştu:
“Bir yol temizliği ya da onarım programı dediğimiz, Türkiye’nin temel meselelerini masaya yatıracağımız ve çözümler bulacağımız yeni bir demokratik mücadele programı başlattık.
Siyasi partileri ziyaret ederken temel meselelerinin ne olduğunu konuşuyoruz. Şubat ayında başlattığımız kampanya çerçevesinde asıl meselenin adalet meselesi olduğunu tespit ettik. Herkes İçin Adalet programımıza Türkiye’deki tüm kesimleri dahil etmeye çalışıyoruz. Adalet herkese lazım.
Pandemi ile birlikte hem ekonomik kriz arttı hem de sosyal ve siyasal krizler arttı. Ekonomik krizin asıl sebebi Türkiye kaynaklarının savaşa ve saraya aktarılmasıdır. Bu kaynaklar demokrasi ve özgürlüklere aktarılsa ne sosyal ne de ekonomik krizler yaşanacak. AKP’nin sorunları askeri yöntemlerle çözme yaklaşımını reddediyoruz. Bu politikalarda ısrar etmenin Türkiye’yi felakete sürükleyeceğini biliyoruz. Garê operasyonu bunu gösterdi. 13 insanın yaşamına mal olan AKP, bunun hesabını vermiş değildir. Bu insanların kurtarılma yöntemi bu olmamalıydı. AKP hükümeti son Garê operasyonu ile birlikte Türkiye toplumundan ciddi tepki almıştır, Türkiye toplumunda bir güvenirliliği kalmamıştır.
Demokrasinin ayaklar altına alınması hukuksuzluklar, siyasetçilerin barış yanlılarının halen cezaevinde rehin olarak tutulduğu bir Türkiye’de iktidara güven yoktur. İlk seçimlerde Türkiye toplumu AKP’ye gereken dersi verecektir.
Türkiye’deki işçilerin, emekçilerin, kadınların, siyasetçilerin, emekçilerin, tarlada çalışanların, kepenk indirmek zorunda kalan esnafın, yoksullaşan tüm toplumsal kesimlerin temel taleplerinin adalet olduğunu biliyoruz. Herkes İçin Adalet kampanyası seçime kadar devam edecek yeni bir program olacak. Haziran'a kadar diyoruz ama Haziran’dan sonra da Türkiye’nin temel sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz ta ki AKP’yi gönderene kadar. Artık ülkeyi yönetiyorlar, bir çıkmazın içindeler ve bunun hırsıyla her gün partimize saldırıyorlar. Tüm Türkiye halkları buna şahittir, yaptıkları bütün başarısızlarının sonuçlarını HDP’ye hakaret ederek, HDP’yi terörize ederek çözmeye çalışan bir iktidar var karşımızda.
HDP kolay lokma değildir. HDP son seçimlerde aldığı stratejik kararlarla nasıl seçime damga vurduğunu gösteren bir partidir. Her gün yeni yeni operasyonlarıyla her gün fezlekeleri gündeme alarak, il ve ilçe örgütlerimize baskın yaparak arkadaşlarımızı gözaltına alarak bizi sindirmeye çalışıyor olsalar da biz asla sinecek, onların önünde diz çökecek bir parti değiliz. Biz onlar gibilerini çok gördük. AKP gibi partilerin sonunun ne olacağını bilen bir partiyiz. Bizler bu ülkenin barışa, demokrasiye, adalete olan ihtiyacından kaynaklı mücadelimizi toplumun her kesimiyle bir araya gelerek geliştireceğiz ve öncü güç olmaya devam edeceğiz.
Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın ve diğer bütün arkadaşlarımın cezaevlerinde rehin olarak tutulmasını asla kabul etmiyoruz. Bu AKP’nin rehine ve intikam politikasıdır. HDP ile baş edemeyen, bu yolla HDP ile başa çıkamayan AKP, bu yolla sonuç almaya çalışıyor. Asla sizden korkmuyoruz, asla sizin intikamcı operasyonlarınızı tanımıyoruz. Tanıdığımız bir şey var, halkımızın barışa, demokrasiye ve özgürlüğe olan ihtiyacıdır. Bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”
HDP yalnız değil; HDP AKP’nin istediği gibi bir parti olsaydı bu saldırılara uğramayacaktı
Görüşmenin daha önce planlandığını belirten TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise, ortak mücadelenin önemine işaret etti. Baş, “HDP yalnız değildir. Bu iktidar her sıkıştığında yaptığı Kürt halkını hedefe oturtarak HDP’yi yalnızlaştırma stratejisinin bir şansının olmadığını paylaşmak istiyorum. Tüm Türkiye halklarına ve emekçilerine bir soru sormak istiyorum. Eğer HDP, AKP’nin istediği gibi bir parti olsaydı, ona boyun eğseydi, bugün bu saldırıların hedefi olacak mıydı? Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve sayısız arkadaşımız cezaevinde olacak mıydı? İktidar kaybediyor, halkı herhangi bir gelecek umuduyla kendisine bağlayamıyor, o yüzden sopayı ve baskıyı kullanıyor” diye konuştu.
İşçilerin, öğrencilerin, emeği ve hakları için mücadele eden herkesin “terörist” ilan edildiğinin altını çizen Baş, herkesin bir arada durması ve ortak mücadele yürütmesi çağrısı yaptı.
25 Şubat 2021