Buldan ve Önder haberSİZsinizin konuğuydu


İmralı Heyetimizden milletvekillerimiz Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, dün akşam (16 Kasım 2016) haberSİZsiniz’in canlı yayın konuğu oldu.

ÖNDER: “BİR HALK SEVİNDİ DİYE KARŞI ÇIKTILAR”

Moderatörlüğünü gazeteci Özlem Akarsu Çelik’in yaptığı programın ilk bölümünde eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’ndaki açıklamaları konuşuldu. Sırrı Süreyya Önder, aynı süreçte dönemin Başbakanı Erdoğan’ın da, ‘Faşist bir güruh barış sürecini sabote etmeye çalışıyor’ dediğini hatırlattı şunları ifade etti:

‘Habur’la bir itibarsızlaştırma sürecine girildi. Önemli oranda da başardılar. Bir halk ilk defa nitelikli barış çabasına, dağda olan oğul kızlarını görmek için akın etti, halaya durdular. Eleştirinin temeli de buydu, bunlar çok sevindi dediler. Emre Taner’in söyledikleri çok değerli. Hükümetin unutturulmak istenen açıklamalarını hatırlatıyor. Bugünkü resmi söylemi berhava ediyor.’

BULDAN: ÖCALAN’IN UYARILARI DİKKATE ALINSA 15 TEMMUZ OLMAZDI

Pervin Buldan da süreci değerlendirirken 32 kez Sayın Abdullah Öcalan’la görüşme yaptığını belirterek bu günlerin öngörüldüğünü söyledi. Öcalan’ın uyarıların rağmen AKP’nin gerekli mekanizmaları kurmadığına değinen Buldan: ‘Sürecin adını koymadı, mekanizmaları yerine getirmedi. Öcalan bunlar olmazsa darbe mekaniği devreye girer demişti. Sonucunda askeri bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Sonrasında yaşanan siyasi darbeler de bunların devamı. Öcalan dikkate alınsa ne 15 Temmuz askeri darbesi ne de sonrasında siyasi darbe olacaktı. Ama ne yazık ki tüm çabalar heba edildi.’

İZLEME HEYETİ İÇİN İMRALI’NIN ÜST KATI HAZIRLANMIŞTI

Çözüm sürecinin diyalog ve müzakere olmak üzere iki aşamadan oluştuğunu anlatan Önder, her aşamada da saldırılarla karşılaştıklarını anlattı. İzleme heyeti ile müzakare aşamasına girilmesini beklerken seçim sathına girildiğini hatırlatan Önder, “Bu süreç HDP’nin onca itibarsızlaştırma, tutuklama, infaza rağmen barış demesinin taçlandığı bir süreçti. Türkiye halkları bunun onurunun HDP’ye ait olduğunu hissettiler, bu tercihlere yansıdı. İktidar bundan siyasi hasıla elde edemediğini görünce herşey değişti. 7 Haziran’da bu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı da ‘o fotoğrafı da doğru bulmuyorum. Dolmabahçe de yok dedi. Ama Allah da biliyor. İmralı’nın üst katında 25 kişinin oturacağı düzenleme yapıldı. Demir parmaklığı da yoktu. İzleme heyeti bekleniyordu.

Önder, hükümet kanadından ‘süreç silah bırakılmadığı için bitti’ açıklamalarını da ‘yalan’ olarak nitelendirdi, ‘Öcalan’dan silahsızlanma tarihi vermesi istendi. Öcalan İzleme Heyeti gelecek ve bunu söyleyeceğim demişti’ dedi.

SÜREÇ YENİDEN BAŞLAR MI?

Programda yeni bir barış sürecinin olup olmayacağı da konuşuldu. “Emin değilim” diyen Buldan, “Barış sürecinin buzdolabına konulduğunun söylenmesiyle savaş konseptine dönüldü. Bugün tekrar masaya oturma umudu yok ama mutlaka oturulmalı. Bu yaşananların önüne müzakere süreci ile geçilir. Ekonomik siyasi bir çok kayıp yaşanıyor. Hiç bu kadar ağır bir süreç yaşanmadı. Krizden çıkmanın yolu barış müzakereye dönülmesi tecridin kaldırılmasıdır” değerlendirmesi yaptı. 

Sürecin başlaması ve bitmesinin tek bir nedene bağlanamayacağını ifade eden Önder, Ortadoğu’daki gelişmeler, Rojava’daki oluşumunda bunda etkisi olduğunu söyledi. Önder’e göre nedenlerden biri de cemaat oldu.

ÖNDER: CEMAAT SÜRGÜNLERİ SABOTE EDİYOR

“Devletler dünyanın her yerinde barış yaparken de savaş silahını elden bırakmaz. Bunu tersine ancak kamuoyunun barış talebi çevirir. Ancak hükümet Kürt nefretini hep diri tuttu, alttan alta harladı. Bunun gibi 7-8 gerekçe var. Burada cemaat de sabote işlevi gördü. Gültan Başkan Rojava sınırına yığılma olduğunda oraya bir mutfak kurmuş savaşın yaralarını sarma inisiyatifi geliştirmişti. O sırada Kurtulmuş ve Ala yeni bakanlardı bölgeyi ziyaret ettiler. 20 gün Gültan Başkan dahil şiddet uygulanmayan kimse kalmadı. Cemaat sürgünleri buraya gönderiyorlar burada sabote ediyorlar demişti. Efkan Ala bu değerlendirmeyi paylaşmıştı, bu görüşe katılmıştı. Ala, ‘Bir türlü baş edemediğimiz bir yapı var Urfa’da, bu gözlem doğru demişti.”

SOKAĞA ÇIKACAK İNSAN BIRAKMADILAR

Pervin Buldan, hükümetin kimse sokağa çıkmıyor propagandasını, ‘Sokağa çıkacak insan bırakılmadı’ sözleriyle eleştirdi. Türkiye’nin  açık cezaevi haline geldiğini anlatan Buldan, “AKP benim gibi düşünmeyen tutuklanacak ya benim günü düşünecek ya da sana yaşam hakkı vermeyeceğim tavrı içinde. Siyaset yapmak zorlaştı. Ama her türlü baskıya şiddete rağmen sokağa çıkan onurlu bir halk var” dedi. 

ÖNDER: TIRNAKLARINA ZARAR GELSE SORUMLUSUNUZ

Habersizsiniz yayınında tutuklu milletvekillerinin durumu da ele alındı. Türkiye’nin cezaevi hafızasının kötü olduğunu hatırlatan Önder, “Milletvekillerimizin tırnaklarına zarar gelirse bu ülkede çok ciddi zararlara yol açar” dedi.

Kendi hayatını emanet ettiği kişi tarafından boynuna kayış bağlanan bir kişinin görevine devam ettiği bir ülkenin dünyada olmadığını söyleyen Önder, “Bir gecede kontrol sağlanamaz. Darbe mekaniği hergün kendini yeniden üretiyor. Yönetenlerin böyle bir kararı yoksa da bunun zemini var. Yasal haklarını iade etmelisiniz. Yarın bunun altında ilk siz kalırsınız. IŞİD’lilerin arasında tecritte bırakılamaz arkadaşlarımız” dedi. 

Buldan da, milletvekillerinin başına gelecek en ufak şeyden AKP hükümetinin sorumluluğu olacağını söyledi, “Bu insanlar milyonlarca insanın benim iradem dediği insanlardır. Bu vekillerin ayrı ayrı tek tek hücrelerde tutulması, tutuklanması bu ülkenin ayıbıdır. 15 Temmuz’da Meclis’e bomba atıldı. 4 Temmuz ise Meclis’in göbeğine atıldı. Derhal serbest bırakılmalılar” dedi. 

ÖNDER: BAŞKANLIĞIN FRAGMANINI İZLİYORUZ

Programda başkanlık tartışmaları da masaya yatırıldı. Başkanlık değil bunun adının faşizm olduğunu söyleyen Önder şunları kaydetti: “Yaptıkları yapacaklarının teminatı derler, siz başkanlık ya da dalga geçer gibi literatüre kırk takla attırmaya çalışan bu mahcup faşist söylemi bu ülkenin son iki üç ayıyla ölçebilirsiniz. Bunun basit bir fragmanını izlediniz. Tırnak içinde hukuki bir meşruiyet alanı sağlarsanız size yapacakları şey işte bu gördüklerinizden ibarettir.” Bahsedilen sistem hayata geçtiğinde artık kimseye seçimin sorulmayacağını, tüm ifade kanallarının kapanacağını anlatan Önder, referandum önerisini de değerlendirdi:

“Ben halka götürülmesinden yanayım. Bugün ne için kurulursa kurulsun bu ülkenin sandığa ihtiyacı var. Bunlar yüzde 40’ı gördü her gece o kabusla yatıyorlar. 7 Haziran bir kez oldu, misliyle olmasına ne mani var, hiçbir engel yok. Bu kadar mağdur var ki buyurun gidelim. Bakalım sizin yarattığınız tahribatın, üç beş yarattığınız zengin dışında halkta yarattığı nasıl bir tahribat varmış hep birlikte görelim. Buyurun gidelim bir sandık kuralım.”

BULDAN: AKP YÜZDE 50’Yİ BULAMAZ

Buldan da olası bir referandumda AKP’nin istediği sonucu elde edeceğini düşünmediğini söyledi. Yaratılan milyonlarca mağdura dikkat çeken Buldan, “Bütün bu insanlar bir araya geldiğinde ilk seçimde muhtemel bu referandum olacak AKP’nin yüzde 50’yi bulacağını düşünmüyorum” dedi. HDP oy oranına göre seçim takviminin oluşturulacağını söyleyen Buldan, ama anketlerin HDP’yi yüzde 10’un altında göstermediğini söyledi.

BULDAN: AKP BAŞKANLIĞI RÜYASINDA GÖRÜR

Yenikapı ruhunun çöktüğünü, çatladığını söyleyen Buldan, “Bu çatlaklıkla başkanlık gelmeyeceğini biliyor AKP. AKP Başkanlığı ancak rüyasında görür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığı ancak rüyasında görür’ dedi. 

BULDAN: BÖLDÜRMEYECEĞİZ DEĞİL, DEMOKRASİ MİTİNGLERİ YAPILMALI

Programda bu süreçte CHP’nin tavrı da değerlendirildi. CHP’de tavanla taban arasında HDP gibi bir iletişim olmadığını anlatan Önder, CHP yönetimini hedef alarak, “CHP korkularının esiri olmuş” dedi. Ana muhalefet partisinin ana muhalefet rolünü bugün oynaması gerektiğini anlatan Buldan, ‘HDP milletvekilleri tutuklanmasıyla ilgili açıklama yapıp doğru tutunmadılar. Şimdi ülkeyi böldürtmeyeceğiz mitingleri yapma kararı almışlar. Çok yanlış bir karar. CHP’nin yapması gereken mitingler demokrasi mitingleri olmalı, HDP’li milletvekillerini bırakın mitingi olmalıdır. Bunu yaparlarsa CHP ana muhalefet rolünü böyle oynayabilir” dedi.  

ÖNDER: 1 CHP’Lİ BÖLDÜRTMEYECEĞİZ MİTİNGİ DERSE SİYASETİ BIRAKIRIM

Önder ise, ‘Başbakan Binali Yıldırım ya da Cumhurbaşkanı, MHP yarın “Böldürtmeyeceğiz” sözü ne güzel, alın bayrağı siz de gidin derse CHP’liler ne yapacak’ diye sordu. Aslolanın demokrasi olduğunu kaydeden Önder, ‘100 CHP’liye sorun. Demokrasi mi, böldürmeyeceğiz mitingi mi diye. 1’i böldürmeyeceğiz derse ben siyaseti bırakırım’ dedi. 

BULDAN: BARIŞI ÇOK ÖZLEDİM

İki siyasetçi bundan sonraki süreçle ilgili temennilerini de paylaştı. Buldan, “Barışı çok özledim. O sürecin tekrar gelmesini istiyorum. Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. Demokrasi, barış ve özgürlüklere ihtiyacı var” dedi. Önder ise, “Bir tekimiz bile nefes alıyorsak umut vardır. Tarih zulmün değil daima haklıların kazandığını yazar” dedi.