
Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken'in de aralarında olduğu tutuklu siyasetçilerle görüşmek için Kandıra Cezaevi'ne giden heyetimiz, Kandıra girişinde jandarmalar tarafından engellendi.
Aralarında Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Aysel Tuğluk, Grup Başkanvekilimiz Çağlar Demirel, milletvekillerimiz Ali Atalan, Dilan Dirayet Taşdemir, Mahmut Toğrul ve İbrahim Ayhan'ın da olduğu heyetimize engelleme nedeniyle herhangi bir yazılı tebliğ iletilmezken; heyetimiz adına Çağlar Demirel, araçlarının durdurulduğu noktada bir açıklama yaptı.
Demirel açıklamasında şunları ifade etti:
Bugün beş milletvekillerimiz ve avukatlarla birlikte Kandıra Cezaevi’nde rehin tutulan milletvekili arkadaşlarımızı, belediye eşbaşkanlarımızı ziyaret etmek istedik. Onlarla görüşme yapmak istedik. Bu görüşme talebimizi dünden beri Adalet Bakanlığı'na ve belli kurumlara, cezaevi yetkililerine bildirdik. Dün görüşmeler de gerçekleştirdik.
Bugün cezaevine giderek hukuksuz bir şekilde rehin tutulan arkadaşlarımızla, Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken ve milletvekili arkadaşlarımızla görüşmek istedik. Ama gördüğünüz gibi daha cezaevine ulaşamadık. Yollar, sadece HDP milletvekilleri için kapatıldı. Bütün herkes bu yoldan geçebiliyor ama Valilik kararıyla sadece milletvekillerine yollar kapatıldı. Böyle bir uygulama hiçbir ülkede yoktur. Sadece Türkiye’de var ve bunun adı da faşizmdir. Bu uygulamayı kabul etmiyoruz.
Yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda bir sonuç alamadık. Valilik telefonlarımız cevap vermiyor. Ellerinde geçişimizin engellenmesine dair hiçbir gerekçe yok. Resmi hiçbir belge tebliğ edilmeden, Valilik kararıyla geçişimiz engellendi.
Mücadelemiz, arkadaşlarımızın yasama faaliyetlerine geçmesi ve demokratik siyasete devam etmesini sağlamak. Arkadaşlarımıza yönelik haksız, hukuksuz uygulamalara son verilerek onlar özgürlüklerine kavuşuncaya kadar birçok alanda mücadelemize devam edeceğiz.
Bu uygulamayı bir kez daha kınıyoruz. Bunu uygulatan ve yapan kişilerin de Cemaat’le nasıl işbirliği içerinde olduğunu, AKP Hükümetinin ve Saray’ın askerinin, polisinin, valisinin nasıl görev başında olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bunu kabul etmiyoruz.
30 Kasım 2016