7 Haziran seçimlerine yaklaşırken partimizin en farklı ve dikkat çeken adaylarından biri de çatışmalarda yeğenini kaybeden Selvinaz Göçmez. Çankırı Milletvekili Adayımız Selvinaz Göçmez, ailesinin ve HDP'ye karşıt olan bazı kesimlerin desteğini almaya başladığını belirterek, HDP'nin savaş karşıtı politikasını herkese anlatmayı amaçladığını söyledi.

Göçmez, zorunlu askerlikle savaşa götürülen ve 1994 yılında Hakkari'de yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden Ahmet Yalçınkaya'nın teyzesi. Göçmez, HDP'nin "Yeni Yaşam" şiarı ve "savaş karşıtı" söylemleri nedeniyle Çankırı'dan aday olduğu belirtiyor.

1973 yılında Çankırı'nın, Orta ilçesi Hasanhacı köyünde doğan Göçmez, ailesinin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı henüz bebek iken, Çankırı'dan İstanbul'a göç etti. Göçmez, ilk, orta ve lise eğitimini büyüdüğü İstanbul'un Kartal ilçesinde tamamladı. Açıköğretimde Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü'ne devam eden Göçmez, eğitim hayatını tamamlayamadan ekonomik nedenlerle babasından kalan kuruyemiş dükkanında esnaflık yaparak yaşamını devam ettirdi.


"Polisin tacizi sol görüşe sahip olmasını sağladı"

Çocukluğunu sağ görüşlü ve muhafazakar bir ailenin içinde geçen Göçmez, "Kahrolsun komünistler, bölücüler" sözleri ile büyütüldüğü aktarıyor. Türkiye'deki sisteminin gerçek yüzünü lise döneminde fark ettiği anlatan Göçmez, ayrıca sol ve sosyalist kesimlerin yaptığı çalışmalara yakından tanıklık etmiş. Muhafazakar fikirleri nedeniyle o dönem yürütülen toplumsal mücadelelere pek anlam veremediğini de söyleyen Göçmez, herşeye rağmen yapılan çalışmaları yakından takip etmiş ve dağıtılan el bildirileri nedeniyle bölgeye gelen polislerin bölgedeki kadınlara tacizine defalara tanık olmuş. Buradaki tacizden kimi zaman da nasibini alan Göçmez, polislere ilişkin kafasında soru işaretleri ilk olarak bu dönemde yer etmeye başladığını ve sonraki yıllarda bu farkındalığın onu toplumsal mücadeleye yakınlaştırdığını söylüyor.


"HDK ile yeni bir umut doğar..."

Göçmez'in yeğeni Ahmet Yalçınkaya, 1994 yılında yaşı büyütülerek askere gönderildiği Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde yaşamını yitiriyor. Savaş gerçekliğini gören Göçmez, yeğenini kaybettikten yıllar sonra kurulan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çalışmalarına katılıyor. İlçe yürütmelerinde ve kadın çalışmalarında görev alan Göçmez, HDK'nin kurulduğu dönemlerde tüm halk kesimlerinden insanları şemsiyesi altında topladığına tanıklık ediyor ve umutlanıyor. Ülkede yıllarca süren savaşın izlerini üzerinde taşıyan Göçmez, HDK sayesinde çaresiz olmadıklarını ve çareyi kendilerini ifade edebilecekleri bir platformda bulduklarını söylüyor.


"HDP bölücü, değil bütünleştirici"

Göçmez, ailesinin önceden sağ görüşlü olduğunu, daha sonra yaşanan olaylar ile görüşlerinin daha ılımlı ve kendisini destekler nitelikte olduğunu söyleyerek, Çankırı halkının ise HDP'yi sadece yazılı ve görsel yayından takip ettiğini ve ağırlıklı olarak bu propagandanın etkisinde kaldığını söyledi.


"Sağ kesimden olan ailelerin desteğini almaya başladım"

Çankırı halkına HDP'nin bölücü değil, bütünleştirici, birleştirici, emekçi ve ezilen halkın sesi olduğunu anlatacağını söyleyen Göçmez, konuşmasına şöyle devam etti: "Çankırı'da HDP adına ilk başta halkların kardeşliğini ve eşitliğini anlatacağım. Yeni asker cenazelerinin gelmemesi için mücadele edeceğim. Yıllardır süren şovenizm zincirinin kırılmasına karşı mücadele edeceğim. Bizi körleştiren ve uyuşturan bu hastalıktan kurtulup gerçekliğimizi unutturanlara karşı kendi gerçekliğimizle huzurlu ve aydın bir gelecek için hep birlikte mücadele etmenin yolarının açılması için mücadele edeceğim."

HDP'den aday olduğunu öğrenen akrabalarından bazılarının HDP'ye "terörist ve bölücü" olarak baktığı için yoğun tartışmalar yaşadığını da belirten Göçmez, öncelikle akrabalarını ikna etmeyi amaçladığını söyledi. Göçmez, ailesinden aldığı desteğin önemine vurgu yaparak, Çankırı'da oturan bazı sağ görüşlü ailelerin desteğini de almaya başladığını aktardı.


"Asker anneleri ve Barış annelerini buluşturabilecek bir seçenek"

HDP'ye milletvekilliği adaylığı başvurusunda bulunma gibi bir düşüncesini olmadığını ifade eden Göçmez, şunları kaydetti: "HDP'li yoldaşlarımız beni bu adaylığa layık görmüşler. Teklifte bulundular. Ben de kabul ettim. Çünkü; HDP'nin asker anneleri ve Barış annelerini buluşturabileceğini düşündüm ve emekçi ve ezilen halkların siyaseti olarak barışı sağlayacak bir siyaset olduğunu düşündüm. HDP Türkiye'de ezilenler ve sömürülenler adına önemli bir seçenek oldu. Baskı altına alınmaya çalışılan toplumsal kesimler, bugün HDP çatısı altında güç birliği ve direniş birliği sağlamış durumda."