Cezaevlerinde mevcut durumun tespiti ve alınacak önlemlere ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, cezaevlerinde COVID -19 salgınının yayılım hızına bağlı olarak toplu ölümlerin yaşanmaması için mevcut durumun tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. İlgili önergede şu ifadelere yer verildi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA

Dünyada ve Türkiye'de hızla ilerleyen ve can kayıplarına neden olan Covid-19 salgını kapsamında cezaevlerinde alınan önlemlerin yetersiz olmasının can kayıplarına ve bulaşmanın artmasına neden olması bağlamında cezaevlerinde mevcut durumun tespiti ile derhal alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98 inci İçtüzüğün 104'üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandeminin akabinde Türkiye'de de çeşitli önlemler alınmış; okullar tatil edilmiş, yargılamalar acil işler dışında durdurulmuş, işyerleri kapatılmış, yurtdışına çıkışlar ile büyükşehirlerden şehir dışına çıkışlar durdurulmuş, hatta kısmi süreli sokağa çıkma yasağı da uygulamaya konulmuştur. Ancak cezaevleri konusunda aynı hassasiyet gösterilmemiş, kamuoyunun bu konudaki yoğun endişe ve ısrarına rağmen cezaevlerinde virüs olmadığı hususunda yapılan açıklamalarla toplum oyalanarak tahliyeler sağlanmamıştır.

Adalet Bakanlığı ilkin ziyaretçi yasağını uygulamaya koymuş; toplumdan gelen talepler karşısında yapmış olduğu ilk açıklamasında ise cezaevlerinde henüz Covid-19 vakasına rastlanmadığını, hükümlü ve tutukluların devlete emanet olduğunu, onların sağlığı için her türlü titizliğin gösterildiğini ifade etmekle yetinmiştir. Toplum tarafından beklenilen tahliyeler karşısında ise, infaz yasa tasarısının henüz meclise gelmesinden evvel, cezaevi personelinin cezaevinde kalması sağlanmıştı. Ardından ise parlamento gündemine gelen ve dün itibariyle tamamlanan infaz yasası çalışmaları söz konusu olmuş, muhalefetin tahliye talepleri değerlendirme dışı bırakılmıştı.

Cezaevlerinde salgının hızla yayılma riskinin bulunduğu, cezaevinde bulunan ağır hasta mahpusların bu salgından doğrudan etkilenmesinin an meselesi olduğu, cezaevlerinde hijyen ve yeterli gıda olanağının bulunmamasının yarattığı sakıncalar ile mahpusların bağışıklık sisteminin Covid-19 virüsünü yenebilecek güçte olmadığı tarafımızca defalarca dile getirilmiş olması karşısında iktidar ve ilgili bakanlık gerekli tedbirleri almamıştır. Tam da infaz düzenlemelerine dair yasa görüşmelerinin tamamlanma aşamasında Adalet Bakanı yeni bir açıklama yapmış ve 5 açık ceza infaz kurumundaki 17 hükümlüye Covid-19 tanısı konduğunu ve 3 hükümlünün tedavi esnasında yaşamını yitirdiğini ifade etmiştir. Açıklamasının devamında da 14 hakim ve savcı, 32 adliye, 79 cezaevi ve 34 Adli Tıp Kurumu personelinin corona virüsü testlerinin pozitif çıktığını ifade etmiştir.

Adalet Bakanlığı tarafından yapılan bu açıklama bizlerin, toplumun ve muhalefetin cezaevlerine dair kaygılarını ne yazık ki doğrulamış; cezaevlerinde bulunan mahpuslar ile ailelerinin endişelerini derinleştirmiştir. Cezaevlerinde yüzlerce ağır hasta mahpus olup bağışıklık sistemleri olası Covid-19 virüsünü tolere edecek durumda değildir. Cezaevlerindeki hijyen koşullarının yetersizliği, koğuşların kalabalıklığı, beslenme imkanlarının sınırlı oluşu Covid virüsünün etkisi ile ölçüşemeyecek boyutta ve olası yaşam hakkı ihlallerini tetikleyici niteliktedir. Kaldı ki cezaevlerinde hijyen ve gıda anlamında tüm koşullar sağlansa dahi koğuşlarda sosyal-fiziki mesafe kavramının uygulanmasının mümkün olamayacağı açıktır. Covid-19 salgının önlenebilmesi fiziki mesafenin korunması ile mümkün iken cezaevleri tahliye edilmediği müddetçe cezaevleri riskli alanlar olmaya devam edecektir. İvedi bir çözüm üretilmez ise telafi edilemeyecek zararların meydana gelmesi an meselesidir. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan cezaevinde yeterli ateş ölçer ve benzeri malzemelerin tedarik edildiğine dair geçmişte yapılan açıklama, 13 Nisan günü yapılan açıklama ile örtüşmemektedir. Bahse konu açıklama içerisinde yer alan veriler dahi tehlikenin boyutlarını ortaya koymaktadır. İtalya ve İran örneğinde cezaevleri tamamen tahliye edilerek salgının önlenmesi adına önemli bir adım atılmıştır. Cezaevlerinde salgının yayılım hızına bağlı olarak toplu ölümlerin yaşanmaması adına bir çalışma yürütülmesi parlamentonun vicdani ve ahlaki sorumluluğundadır.

Bu çerçevede, derhal bir araştırma komisyonu kurularak cezaevindeki mevcut durumun tespiti ile olası ölümlerin yaşanmaması adına tahliye çalışmaları başlatılmalıdır.

14 Nisan 2020