
Ankara’nın Haymana ilçesinde en az 100 öğrencinin okul müdürü tarafından cinsel istismara uğraması ve Türkiye genelinde çocuk istismarı vakalarındaki artış çocuk istismarını önlemek amacıyla bütünlüklü bir politika oluşturulmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu kapsamda partimiz HDP, çocuk istismarını önlemek ve çocuk haklarını korumak amacıyla bir meclis araştırması açılmasını talep etmiştir. Grup Başkanvekilimiz Filiz Kerestecioğlu imzasıyla Meclise sunulan önergede şöyle denildi:
2016 Mart ayında Karaman’da yaşanan çocuk istismarının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiş olmasına rağmen, halen çocuk istismarına karşı Türkiye’de yerleşik bir sistem oluşturulamamış, istismara uğrayan çocukların ve istismarı tespit eden yetişkinlerin şikayette bulunacakları bir mekanizma kurulamamıştır. Karaman’da yaşanançocuk istismarının ardındankurulmuş“Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak, Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Komisyonu”, daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu kurulması kararını vermiş olmasına rağmen halen Komisyon kurulmamıştır. Çocukları koruyan bir sistemin yerleşmemesi nedeniyle her gün bir başka bir ilimizden çocuk istismarı haberleri gelmektedir. Pek çok çocuk istismarı vakasının gün yüzüne çıkmadığı bilindiğinden, aslında gerçek istismar rakamlarının çok daha yüksek olduğu açıktır.
Son olarak, Ankara Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi'ne 2014 yılında atanan Okul Müdürü S.K.’nın öğrencilere okulun pansiyonunda cinsel taciz ve cinsel istismarda bulunduğu iddiası, 100 civarında öğrencinin Başbakanlık İletişim Merkezi’ne başvurmasıyla gazeteci Serbay Mansuroğlu tarafından haberleştirilmiştir. Aynı okulda görev yapan diğer öğretmenlerin “okul ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden çekindikleri için herhangi bir şey yapamadıklarını” belirtmeleri; öğrencilerin ise “Hangi öğretmenden yardım isteyebileceğimizi, hangi öğretmene güvenebileceğimizi bile bilemedik. Son çare olarak aklımıza gelen BİMER oldu” ifadelerinde bulunmaları, istismarı önleme aşamasındaki yetersizliklerin yanında, istismara uğrayan çocuğu korumak adına bir sistemin oluşturulmadığını da ortaya koymaktadır. İstismara uğrayan çocukların BİMER gibi bir sisteme ulaşması, oldukça zordur. Daha önce de pek çok kez ifade ettiğimiz gibi, her çocuk, istismara uğradığında kolaylıkla başvuracağıbir sistem olduğunun farkında olmalı, ilk şikayetten son ana kadar çocukla görüşen her kamu çalışanı, çocuk pedagojisi konusunda eğitim almış olmalıdır. Bir diğer konu, öğretmenler başta olmak üzere, çocuklarla çalışan herkesin istismar karşısında yapılması gerekenlerin bilincinde olması, her türlü baskıdan azade biçimde konuyu gerekli yerlere bildirme sorumluluğunu taşımasının önemidir.
Haymana’da en az 100 çocuğu etkileyen bu olayda, büyük bir ihmal daha mevcuttur. Cinsel istismarla suçlanan kişinin daha önce de ceza aldığı, Edirne’de benzer bir olay yaşandığı ve memleketine sürgüngittiği; buna rağmen okul müdürlüğü yapmaya devam ettiği iddia edilmektedir. Bu durum da, çocuklarla çalışan kişilerin geçmişlerinin incelenmediğini veya önemsenmediğini göstermektedir.
Özellikle son bir yılda kamuoyunda çocuk istismarına karşı önemli bir duyarlılık oluşturmuş; ne varki hükümet, bu duyarlılığın karşısında bütünlüklübir politika geliştirememiştir. Çocuk Hakları Daimi Komisyonu dahi halen kurulmamıştır. Diğer yandan ise Nizip’ten, Antalya’ya, Trabzona’a hemen her ilimizde son bir yılda pek çok ağır istismar olayı basına yansımıştır.
Bu durum, Türkiye’de çocuk istismarına karşı bütünlüklü bir politika geliştirene kadar, çocuk istismarını önlemek amacıyla çalışacak bir Araştırma Komisyonunun aciliyetini ortaya koymaktadır.
14 Şubat 2017