Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK), seçim güvenliğinin ihlal edildiği ve Cumhurbaşkanı'nın Anayasadaki yetkilerini aşarak bir parti lehine seçim çalışması yürüttüğü gerekçesiyle yaptığımız  başvuruların reddedilmesinin ve kararın YSK'nın internet sitesinde yayınlanmasının ardından Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulunduk.

AYM'ye başvuruyu Eş Genel Başkan Yardımcımız Ali Ürküt ve Merkezi Hukuk Komisyonu üyemiz Hülya Çapar Duran, bireysel başvuru kapsamında 8 Mayıs Cuma günü saat 16:15'te yaptılar.


Bireysel başvuruya konu olayların tarih sırasına göre özeti

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ‘Seçimlerin genel yönetim ve denetimi’ başlıklı 79 uncu maddesinde; “Seçimlerin, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kurulunun olduğu, Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı,” kurala bağlanmıştır.

Yüksek Seçim Kurulu’nun 19.04.2015 tarih ve 705 sayılı kararında da belirtildiği üzere; ‘..Demokratik Toplum düzeninin gereklerine uygun bir seçimin yapılabilmesi, oy verme gününden önce siyasi partilerin ve bağımsız adayların özgür, eşit, serbest biçimde kendilerini topluma tanıtmalarına, program ve projeleri ile yarışmalarına olanak sağlayan bir ortamın oluşturulması koşuluna bağlıdır…’

Cumhurbaşkanının dilekçede ayrıntılı bir şekilde belirtilen eylem ve faaliyetleri serbest, eşit ve adil bir seçim ortamının oluşması önünde engel teşkil etmektedir. Cumhurbaşkanı bizzat bu eylemleri ile adil ve dürüst bir seçim ilke ve kuralını ihlal etmekte, Anayasa 101/4 maddesi de aykırı bir şekilde tarafsız olması gerektiği hükmünü de hiçe sayarak AKP’ye haksız bir şekilde oy kazandırmaya çalışmaktadır. Cumhurbaşkanı bunları yaparken de suç teşkil edecek şekilde devletin resmi makamlarının bütün imkânlarını kullanmaktadır. Vatandaşın vergilerini, bir siyasi partiye oy kazandırmak amacıyla kullanmaktadır.

Bu konuda Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Makamının uyarılması ve yayın ilkelerine uygun davranılmasının da sağlanması içerisinde olmak gerekli önlemleri almasını ve sonucu hakkında HDP’nin yapmış olduğu başvuru RET edilmiştir.

Aynı şekilde yine yukarıda sayılan durumlar nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu’na yapılmış ikinci bir başvurumuz da aynı gerekçelerle RET edilmiştir.

İşbu kararlar sonrası iç hukuk hükümleri uyarınca başvurulacak başkaca herhangi merci kalmadığından kararlar kesinleşmiştir.


Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenlerle ihlal ediliyor

Cumhurbaşkanının seçim kanunu hükümleri çevresinde yasak olan eylemleri, Anayasa 101/4. Maddesi ile birlikte Anayasa 67/2. Maddesi ve AİHS’in Ek 1. Protokolünün 3. Maddesinde de tanımlanan serbest, eşit ve adil bir seçim hakkını açıkça ihlal etmektedir.

Anayasa Madde 67 – ‘Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.

Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler…’

AİHS’in Ek 1. Protokolünün 3. maddesi – ‘Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler.’

Anayasa 101/4- ‘Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.’


Tedbir talebimiz

Cumhurbaşkanı başvuruya konu eylem ve faaliyetlerine her gün devam etmektedir. Dolayısıyla AKP dışındaki diğer siyasi parti ve bağımsız adaylar açısından haksızlık durumu süregiden bir haldedir. Bu nedenle, İçtüzük 73. Maddesi uyarınca Cumhurbaşkanının söz konusu faaliyetlerinin engellenmesi konusunda tedbiren bir karar verilmesini talep etmek gerekmiştir.


Başvurunun öncelikli incelenmesi talebimiz

Cumhurbaşkanının başvuruya konu faaliyetlerini seçimlerin serbest, adil ve eşit bir şekilde yürütülmesi ilkelerini açıkça ve devam eden bir şekilde ihlal etmektedir. Seçimlere 1 aydan az süre kalmış olması ve Cumhurbaşkanının neden olduğu haksızlığın doğurduğu sonuçlar ve telafisi imkansız zararların her geçen gün artarak devam etmesi karşısında başvurumuzun öncelikli olarak gündeme alınması zarureti ortadadır.


Sonuç taleplerimiz

Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak gerekçelerle;

  • AİHS’e Ek 1. Protokolün 3. Maddesi hükümleri ışığında Anayasa 67/2. Maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesini,
  • İç Tüzüğün 73. maddesine göre tedbir talebimizin kabulünü
  • İç Tüzüğün 75. maddesine göre başvurumuzun öncelikli olarak incelemeye alınmasını talep ederiz.