Dede: Mahkeme AİHM kararı gereği tüm arkadaşlarımızı serbest bırakmalıdır

Kobanê protestoları gerekçesiyle tutuklu bulunan önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız ve MYK Üyelerimizin tutukluluk durumunun değerlendirilmesi amacıyla yapılan duruşma öncesinde Eş Genel Başkan Yardımcımız Ümit Dede Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı: 

7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana; partimiz HDP ile siyaseten baş edemeyen siyasi iktidar, bir taraftan kolluk marifetiyle partimizin tüm faaliyetlerini engellemeye çalışırken, öte taraftan vesayeti altında bulunan savcılar ve yargıçlar eliyle partimiz üyelerine ve partimize karşı kumpas soruşturmaları yürütmekte ve kumpas yargılamaları gerçekleştirmektedir. 

Bu dava Kürt siyasetçilerine yönelik kumpas davalarından biri

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, önceki dönem eş genel başkanlarımız, MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz ve Kürt siyasetçilerin yargılandığı dava da, bu kumpas davalarından biridir. Binlerce seçilmişimiz, yöneticimiz ve üyemiz gibi bu dosya kapsamında ‘’yargılanan’’ arkadaşlarımız da haksız ve hukuksuz yere tutuklu bulunmaktadırlar. Bu davanın ve benzer mahiyetteki binlerce davanın kumpas davası olduğunu sadece bizler ifade etmiyoruz. 

AİHM bu yargılamaların adil olmadığını açıkça belirtmiştir

AİHM Büyük Dairesi, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın başvurusuna dair verdiği kararda; özelde Selahattin Demirtaş genelde ise tüm muhalifler hakkında yapılan yargılamaların hukuki olmadığını, siyasi iktidarın vesayeti altına girmiş olan yargı mensupları tarafından verilen siyasi kararlarla tutuklandıklarını ve yargılandıklarını belirtmiştir. Ayrıca AİHM büyük dairesi, bu dosya kapsamında bulunan delillerin hukuka uygun olmadığını ve bu delillere dayanılarak yürütülen yargılamanın da adil olmadığını oldukça net bir şekilde ayrıntılı olarak belirtmiştir. 

Kapatma iddianamesi siyasi kumpas belgesidir

Yine bildiğiniz üzere son olarak, partimiz HDP’nin kapatılması talebiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda, Anayasa Mahkemesi’ne iddianame adı altında bir siyasi kumpas belgesi sunulmuştur. Anayasa Mahkemesi ise bizlerin ve Türkiye’nin tüm saygın hukukçularının da belirttiği gibi, söz konusu belgenin yasalarda belirtilen niteliklere haiz bir iddianame olmadığını, böyle bir belge ve ekindeki delillerle dava açılamayacağını, 2 gün önce oybirliği ile kabul ederek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade etmiştir. 

AİHM ve AYM’nin kararlarını ifade ediyorlar

Bu karara ilişkin iktidarın küçük ortağının lideri, “AİHM kararları bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz’’ diyen iktidarın büyük ortağından esinlenerek, “Anayasa Mahkemesi’nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür’’ değerlendirmesini yapmış ve hızını alamayarak, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması gerektiğini söylemiştir. Ne yazık ki siyasi iktidarın ortaklarının başkanları ve sözcüleri AİHM kararlarını, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadıklarını ifade ediyorlar. Evet siyasi iktidarın sözcüleri yüksek mahkeme kararlarına dair demagoji yapıyorlar, halkı aldatmaya, kandırmaya ve yargıçlar üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyorlar. 

Mahkeme AİHM kararı gereği tüm arkadaşlarımızı serbest bırakmalıdır

Ancak unutulmamalıdır ki, mahkemeler demagoji yapma yerleri değildir, yargıçlar ve savcılar AİHM kararları bizi bağlamıyor diyemezler, Anayasa Mahkemesi kararları bizi bağlamıyor diyemezler, kendilerine Anayasa tarafından verilen yetkiyi, iktidar partisi başkanının “karşı hamlesi’’ nin aracı haline getiremezler. Dolayısıyla Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi yargıçları, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak, AİHM Büyük dairesi kararı ile hukuki dayanaktan yoksun olduğu tespit edilen önündeki dosyada, tüm arkadaşlarımız hakkında derhal beraat kararı vermeli ve tahliye etmeli, hukuk tanımayan siyasi iktidarın suçlarına ortak olmamalıdır.

Şu anda tutuklu bulunan siyasetçilerimizin savunmaları devam ediyor. Duruşmayı çok sayıda avukat arkadaşımız takip ediyor, savunmalarını yapacaklar. Gün içerisinde gerçekleştirilen bu tiyatroya ilişkin gerekli bilgilendirmeleri avukat arkadaşlarımızla birlikte yapmaya devam edeceğiz. 

Gergerlioğlu’nun durumunu takip ediyoruz

Şu anda aldığımız bilgiye göre milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun evinin önüne polisler gitmiş. Biraz önce ifade ettiğimiz gibi siyasi iktidarın vesayeti altına girmiş, siyasi iktidarın verdiği kararları uygulamayı kendisine iş edinmiş hakimlerin, yargıçların ve yargıtay üyelerinin verdiği kararlar doğrultusunda bugün cezaevine götürülmek üzere evinden alınmak isteniyor. Bizler milletvekillerimizle birlikte hem duruşmayı hem de Ömer Faruk Gergerlioğlu vekilimizin durumunu takip edeceğiz. Polis, Ömer Faruk vekilimizin evinin önüne gitmiş ancak orada yapılmak istenen bir basın açıklaması sebebiyle gittiğini öğrenmiş oluyoruz.  

2 Nisan 2021