Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanları bölge ve Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeleri, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, HDP'nin önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmalar ve bu kapsamda bir örgütsel seferberlik olarak başlatılacak olan kongreler sürecini değerlendirmek üzere Altı Nokta Körler Derneği Genel Merkezinde bir araya geldi. HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığında yapılan toplantıya İl Eş Başkanların yanı sıra, HDP MYK ve bazı PM üyeleri de katıldı.
Toplantı'nın açılış konuşmasını yapan Demirtaş, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. HDP'nin kuruluş kongresine dikkat çekerek, kongreden sonra bir kitleselleşme ve çözüm önerilerini topluma taşırma yönünde bir kararlaşma yaşandığını belirtti. Demirtaş, ardından gelen cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde HDP projesinin test edilme imkanı yakaladıklarını ve HDP projesinin ve çizgisinin "bütün toplumun ve bütün kesimlerin ortak programı olduğunun" seçim sonuçlarıyla birlikte ortaya çıktığını söyledi. "Biz HDP'yi var eden bileşenler olarak bunun farkındaydık ama bunu seçim sonuçları üzerinden görmek hepimizi heyecanlandırdı" diyen Demirtaş, "Ortaya çıkan sonucu mutlaka kalıcı bir örgütlülüğe dönüştürmemiz lazım. Halklara verdiğimiz sözün gereği olarak bunu başarmak zorundayız" diye konuştu.
AKP hükümetinin yıllardır halkları kandırdığına işaret eden ve "Eğer görevimizi yerine getiremezsek bu durum devam edecek" uyarısında bulunan Demirtaş, "Görevlerimizi ve sorumluluğumuzu yerine getirerek, Türkiye halklarının bizden beklediği gibi alternatif haline gelebiliriz" dedi. Türkiye'de sadece muhalefet değil bir iktidar boşluğu da bulunduğuna işaret eden Demirtaş, HDP'nin iktidar boşluğunu doldurmaya da aday olacağını belirtti. Özellikle CHP'yi "muhalefet görevini yapmamakla" suçlayan ve "Şayet ciddi bir ana muhalefet olsaydı iktidar bu kadar pervasız davranamayacaktı" diyen Demirtaş, şöyle devam etti: "Ama daha önce de tespit eğittiğimiz gibi muhalefet sağ muhalefet anlayışa sahip olduğunu, AKP'ye benzeme sevdasında olduğu bu seçimlerde ortaya çıktı. Bu durum demokrasi güçleri, ötekiler ve ezilenler için ciddi bir boşluk yaratmış durumdadır."
Özellikle emek alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken ve "Neo-liberal, politikalar, taşeronlaştırma, ev işçileri, tarım işçilerinin ve bütün emek alanının bütün alanlarında, emek sömürüsünü bir başarı olarak topluma sunan AKP'ye karşı söz de sol bir CHP ile bu durum düzeltilemez, sürer" diyen Demirtaş, bu konuda emek mücadelesine değer ve AKP ile mücadele edebilecek tek partinin de HDP olduğunu söyledi. HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazandığı başarı üzerinden değerlendirmelerini sürdüren Demirtaş, bu sonuçlarla insanların HDP'ye umut bağladığının ortaya çıktığını belirterek, "Bize 4 milyon insan oy verdi ama onun en az 3 katı kadar insanda bize umudunu bağlamış durumdadır. Bu tarihi görev ve sorumluğa örgütlenme hamlesiyle cevap vereceğiz" değerlendirmesini yaptı. HDP'nin yeni dönemde de umut olmayı sürdüreceğini sözlerine ekleyen Demirtaş, yaklaşan genel seçimler içinde, "AKP bizim başarımızdan korktu ve barajı düşürmeye yanaşmayacak" diyerek, "Şimdiye kadar bize karşı kurulan anti demokratik darbeci zihniyetin yansıması olan barajlara karşı bağımsız adaylar ve benzeri yöntemlerle seçimlere girdik. Ama artık bu seçimlerde bu darbeci baraj sistemini yıkmamız lazım. Seçimlere parti olarak girmeyi amaçlıyoruz. AKP mevcut baraj sistemini dayatacaktır bu barajı tarumar etmenin zamanı geldi" diye konuştu.
Partililere, "önce biz inanacağız" diye seslenen ve "görevlerimizi yerine getirirsek bunu başarmak zor olmayacak" hatırlatmasında bulunan Demirtaş, bölgede yaşanan gelişmeleri de hatırlatarak şöyle konuştu:
"Bizler HDP olarak artık görevimizin sadece Türkiye de çözüm üretmek değil bütün bölge halkları ile ezilenleriyle dayanışma içerisinde, onlara da model olabilecek onlara da umut olabilecek bir çıkışı yakalamak zorunda olduğumuzu görmek zorundayız. İnsanlık bu adar zorlu mücadeleden sonra bin yıllardır devam eden demokrasi özgürlük, onurlu bir yaşam mücadelesinden sonra bütün bu değerlerlerini getirip IŞİD barbarlığına teslim etmeyecektir herhalde. Bu kadar değerli mühim bir emekle yaratılan bu değerler IŞİD gibi insanlıktan nasibini almamış bir sürüye teslim edilemez. Bizler işte eğer halklarımızın önüne alternatif çözüm önerileri gerçekten ayakları yere basan çözüm önerileri sunamasak işte bizim alanımız da IŞİD barbarlığının yayıldığı bir alana dönüşür. Dikkat edin bu gün IŞİD'in etkili olamadığı yerler neresidir? Tıpkı HDP'nin savunduğu projeleri hayata geçirmeyi başaran ve de savunan yerlerdir. IŞİD Rojava'ya girememiştir, Kobanêye girememiştir. Düşünün ki bütün düzenli orduları yerle bir eden tarumar eden çekirge sürüsü gibi kirli istila eden IŞİD aylarca vahşi bir saldırıya rağmen Rojava'yı yenememiştir."
IŞİD'in ilerleyişinin durdurulduğu bölgelere de dikkat çekerek, "IŞİD nerede durmuştur, Şengal'de YPG, HPG karşısında durmuştur. İlerleyişi o noktaya kadardır. Orada başarıyı sağlayan ruh nedir? Bugün HDP'nin ortaya koyduğu çizginin pratiğidir. Yani kendini kurtarmaya sadece kendine hizmet edecek partisine hizmet edecek bir politikayı bir tarafa bırakıp bütün inançların kimliklerin insanlığın ortak değerleri etrafında örgütlenerek kendi meşru savunmasını yapmasıdır" diyen Demirtaş, Rojava'da mücadele edenlerin de sadece Kürt çocukları olmadığını, halkların orada bir araya gelerek "milliyetçi temelde" mücadele etmek yerine, birini daha fazla kucaklayarak el ele vererek o toprakları "ortak değerler çerçevesinde" savunduğu dile getirdi. Türkiye'de IŞİD zihniyetinin siyaseten varolduğuna işaret eden Demirtaş, "Belki Türkiye'de benzeri bir terör anlayışı ile yoğun faaliyet yürütmüyor ama IŞİD'in siyasi anlayışları Türkiye'de vardır. Bunlardan biri de iktidardadır mezhepçi tekçi anlayış AKP'nin anlayışıdır. Ve Türkiye açısından tehdittir. CHP'de IŞİD'in başka bir versiyonudur. Mezhepçi ve tekçidir. Türkiye'de halklara kaybettirecek anlayışlar bunlardır. bunların panzehiri biziz, HDP'dir, HDP içerisindeki ilerici güçlerdir" diye konuştu.
HDP'nin bölgede de umut yarattığını belirten ve "Özellikle Ortadoğu'da Her Ülke'de bir HDP'ye ihtiyaç var" diyen Demirtaş, Türkiye'de de insanların gönül kapılarını HDP'ye açtığını söyledi. Demirtaş, "O kapıdan girip girmemek bize kalmış bir şey" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra HDP'nin başarısının "bir kişinin başarısı gibi göstermeye yönelik" çabalar olduğuna işaret eden Demirtaş, "Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başarısı bir kişinin, benim başarım değildir. Bu HDP programının başarısıdır. Bu benim değil Partinin başarısıdır. HDP programı olmasaydı bu başarıyı sağlayamazdım" diye konuştu.
Demirtaş, başlattıkları örgütsel seferberlik için yarın MYK'yı da toplayarak takvimlerini netleştireceklerini dile getirdi. Demirtaş, sokak sokak, örgütlenmeleri gerektiğini de bilerek başlayacak olan kongre süreçlerinin güçlü geçirilmesi çağrısını yaptı.
04.09.2014
Toplantı'nın açılış konuşmasını yapan Demirtaş, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. HDP'nin kuruluş kongresine dikkat çekerek, kongreden sonra bir kitleselleşme ve çözüm önerilerini topluma taşırma yönünde bir kararlaşma yaşandığını belirtti. Demirtaş, ardından gelen cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde HDP projesinin test edilme imkanı yakaladıklarını ve HDP projesinin ve çizgisinin "bütün toplumun ve bütün kesimlerin ortak programı olduğunun" seçim sonuçlarıyla birlikte ortaya çıktığını söyledi. "Biz HDP'yi var eden bileşenler olarak bunun farkındaydık ama bunu seçim sonuçları üzerinden görmek hepimizi heyecanlandırdı" diyen Demirtaş, "Ortaya çıkan sonucu mutlaka kalıcı bir örgütlülüğe dönüştürmemiz lazım. Halklara verdiğimiz sözün gereği olarak bunu başarmak zorundayız" diye konuştu.
AKP hükümetinin yıllardır halkları kandırdığına işaret eden ve "Eğer görevimizi yerine getiremezsek bu durum devam edecek" uyarısında bulunan Demirtaş, "Görevlerimizi ve sorumluluğumuzu yerine getirerek, Türkiye halklarının bizden beklediği gibi alternatif haline gelebiliriz" dedi. Türkiye'de sadece muhalefet değil bir iktidar boşluğu da bulunduğuna işaret eden Demirtaş, HDP'nin iktidar boşluğunu doldurmaya da aday olacağını belirtti. Özellikle CHP'yi "muhalefet görevini yapmamakla" suçlayan ve "Şayet ciddi bir ana muhalefet olsaydı iktidar bu kadar pervasız davranamayacaktı" diyen Demirtaş, şöyle devam etti: "Ama daha önce de tespit eğittiğimiz gibi muhalefet sağ muhalefet anlayışa sahip olduğunu, AKP'ye benzeme sevdasında olduğu bu seçimlerde ortaya çıktı. Bu durum demokrasi güçleri, ötekiler ve ezilenler için ciddi bir boşluk yaratmış durumdadır."
Özellikle emek alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken ve "Neo-liberal, politikalar, taşeronlaştırma, ev işçileri, tarım işçilerinin ve bütün emek alanının bütün alanlarında, emek sömürüsünü bir başarı olarak topluma sunan AKP'ye karşı söz de sol bir CHP ile bu durum düzeltilemez, sürer" diyen Demirtaş, bu konuda emek mücadelesine değer ve AKP ile mücadele edebilecek tek partinin de HDP olduğunu söyledi. HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazandığı başarı üzerinden değerlendirmelerini sürdüren Demirtaş, bu sonuçlarla insanların HDP'ye umut bağladığının ortaya çıktığını belirterek, "Bize 4 milyon insan oy verdi ama onun en az 3 katı kadar insanda bize umudunu bağlamış durumdadır. Bu tarihi görev ve sorumluğa örgütlenme hamlesiyle cevap vereceğiz" değerlendirmesini yaptı. HDP'nin yeni dönemde de umut olmayı sürdüreceğini sözlerine ekleyen Demirtaş, yaklaşan genel seçimler içinde, "AKP bizim başarımızdan korktu ve barajı düşürmeye yanaşmayacak" diyerek, "Şimdiye kadar bize karşı kurulan anti demokratik darbeci zihniyetin yansıması olan barajlara karşı bağımsız adaylar ve benzeri yöntemlerle seçimlere girdik. Ama artık bu seçimlerde bu darbeci baraj sistemini yıkmamız lazım. Seçimlere parti olarak girmeyi amaçlıyoruz. AKP mevcut baraj sistemini dayatacaktır bu barajı tarumar etmenin zamanı geldi" diye konuştu.
Partililere, "önce biz inanacağız" diye seslenen ve "görevlerimizi yerine getirirsek bunu başarmak zor olmayacak" hatırlatmasında bulunan Demirtaş, bölgede yaşanan gelişmeleri de hatırlatarak şöyle konuştu:
"Bizler HDP olarak artık görevimizin sadece Türkiye de çözüm üretmek değil bütün bölge halkları ile ezilenleriyle dayanışma içerisinde, onlara da model olabilecek onlara da umut olabilecek bir çıkışı yakalamak zorunda olduğumuzu görmek zorundayız. İnsanlık bu adar zorlu mücadeleden sonra bin yıllardır devam eden demokrasi özgürlük, onurlu bir yaşam mücadelesinden sonra bütün bu değerlerlerini getirip IŞİD barbarlığına teslim etmeyecektir herhalde. Bu kadar değerli mühim bir emekle yaratılan bu değerler IŞİD gibi insanlıktan nasibini almamış bir sürüye teslim edilemez. Bizler işte eğer halklarımızın önüne alternatif çözüm önerileri gerçekten ayakları yere basan çözüm önerileri sunamasak işte bizim alanımız da IŞİD barbarlığının yayıldığı bir alana dönüşür. Dikkat edin bu gün IŞİD'in etkili olamadığı yerler neresidir? Tıpkı HDP'nin savunduğu projeleri hayata geçirmeyi başaran ve de savunan yerlerdir. IŞİD Rojava'ya girememiştir, Kobanêye girememiştir. Düşünün ki bütün düzenli orduları yerle bir eden tarumar eden çekirge sürüsü gibi kirli istila eden IŞİD aylarca vahşi bir saldırıya rağmen Rojava'yı yenememiştir."
IŞİD'in ilerleyişinin durdurulduğu bölgelere de dikkat çekerek, "IŞİD nerede durmuştur, Şengal'de YPG, HPG karşısında durmuştur. İlerleyişi o noktaya kadardır. Orada başarıyı sağlayan ruh nedir? Bugün HDP'nin ortaya koyduğu çizginin pratiğidir. Yani kendini kurtarmaya sadece kendine hizmet edecek partisine hizmet edecek bir politikayı bir tarafa bırakıp bütün inançların kimliklerin insanlığın ortak değerleri etrafında örgütlenerek kendi meşru savunmasını yapmasıdır" diyen Demirtaş, Rojava'da mücadele edenlerin de sadece Kürt çocukları olmadığını, halkların orada bir araya gelerek "milliyetçi temelde" mücadele etmek yerine, birini daha fazla kucaklayarak el ele vererek o toprakları "ortak değerler çerçevesinde" savunduğu dile getirdi. Türkiye'de IŞİD zihniyetinin siyaseten varolduğuna işaret eden Demirtaş, "Belki Türkiye'de benzeri bir terör anlayışı ile yoğun faaliyet yürütmüyor ama IŞİD'in siyasi anlayışları Türkiye'de vardır. Bunlardan biri de iktidardadır mezhepçi tekçi anlayış AKP'nin anlayışıdır. Ve Türkiye açısından tehdittir. CHP'de IŞİD'in başka bir versiyonudur. Mezhepçi ve tekçidir. Türkiye'de halklara kaybettirecek anlayışlar bunlardır. bunların panzehiri biziz, HDP'dir, HDP içerisindeki ilerici güçlerdir" diye konuştu.
HDP'nin bölgede de umut yarattığını belirten ve "Özellikle Ortadoğu'da Her Ülke'de bir HDP'ye ihtiyaç var" diyen Demirtaş, Türkiye'de de insanların gönül kapılarını HDP'ye açtığını söyledi. Demirtaş, "O kapıdan girip girmemek bize kalmış bir şey" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra HDP'nin başarısının "bir kişinin başarısı gibi göstermeye yönelik" çabalar olduğuna işaret eden Demirtaş, "Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başarısı bir kişinin, benim başarım değildir. Bu HDP programının başarısıdır. Bu benim değil Partinin başarısıdır. HDP programı olmasaydı bu başarıyı sağlayamazdım" diye konuştu.
Demirtaş, başlattıkları örgütsel seferberlik için yarın MYK'yı da toplayarak takvimlerini netleştireceklerini dile getirdi. Demirtaş, sokak sokak, örgütlenmeleri gerektiğini de bilerek başlayacak olan kongre süreçlerinin güçlü geçirilmesi çağrısını yaptı.
04.09.2014