HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Hakkari'nin ardından geldiği Van'da, kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri, yerel yöneticiler ve siyaset çevreleri ile bir araya geldi. Elmalı Hotel'de gerçekleştirilen toplantıya HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, HDP Van milletvekilleri Nazmi Gür ve Özdal Üçer, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya ile çok sayıda kişi katıldı. Salonda ayakta alkışlanarak karşılanan Demirtaş, konuklarla selamlaştıktan sonra konuşmasını yapmak üzere platforma çıktı. "Yeni yaşam" projelerinden bahseden Demirtaş, projelerinin Türkiye'nin her yerinden güçlü destek aldığını, Van'ın da bu teklife ses verdiğini ifade etti.

İlk defa bir seçime katılmadıklarını, ancak ilk kez halkın yönetiminin oluşturulmasına bu kadar yakın oldukları bir seçimle karşı karşıya olduklarını dile getiren Demirtaş, "Bizi en çok heyecanlandıran, bu kadar büyük destek almamızın en büyük nedeni budur. Nedir yeni yaşam? Bugüne kadar hiçbir siyasetçi seçime girerken, 'Ben size kötülük yapacağım, geriye götüreceğim' diye aday olmadı. Herkes yeni umutlar vaat ederek aday olur. Ama bugüne kadar o koltuğa oturanlar asla yeniyi, demokrasiyi, ilerlemeyi yerine getirmedi. Çünkü yeni devlet modeli demokrasiyi hayata geçirmek için uygun değil. Onu sorgulayacak, alternatif olacak, yeni bir yaşamı savunmaya cesaret edemediler. Karşımızda aynı çizgide iki aday var. Her ikisi de 'Mevcut devlet yönetimini en iyi ben yönetirim, temsil ederim' diyor. 'Biz bu devleti inşa ederken yanlışlıklar yaptık' diyemiyor. Tek din, tek millet diyor. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir diyor. Ancak tek dil ve millet dayatmasının Hitlerden kalma olduğunu biz iyi biliyoruz. 'Milli birlik bölünemez' Hitlerin sloganıdır. Bunu icat eden ne Tayyip Erdoğan'dır, ne de Kenan Evren'dir" dedi.

Milletin birliğinin teklik üzerine değil, çokluk üzerine kurulabileceğini dile getiren Demirtaş, toplum için "nar" örneğini verdi. Tek ırka dayalı ulusun olmayacağını tüm dünyanın kabul ettiğini söyleyen Demirtaş, "Bizim adaylar yıl olmuş 2014, tek dil ve milletten vazgeçmiyorlar" dedi. Çağrılarının toplum tabanında neden büyük heyecan yarattığına değinen Demirtaş, "Biz, herkesin var olduğu, kimliğini, mezhebini, mezarlığını, yaşadığı yeri inkar etmeden, utanmadan, zulüm, baskı görmeden, şu mezhebe bu inanca sahip diye korku içinde olmadan özgür insan olarak yaşama çağrısı yapıyoruz. Zannediliyor ki biz bu tek dilden vazgeçersek paramparça oluruz. Şu andan daha fazla paramparça olmuşuz. Siz paramparça etmişsiniz, biz birleştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Devletin bu güne kadar hiçbir zaman halkın yanında olmadığını belirten Demirtaş, Van depremini, Soma'daki maden faciasını ve Roboski katliamını örnek verdi. Verdiği örneklerin tamamında devletin valisinin, savcısının, hakiminin, bakanının devlet lehine açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Demirtaş, "Başbakan çıkar halkı suçlar. Cumhurbaşkanı zaten devletin yanında kalır. Çankaya'da görev verdikleriniz asla zor gününüzde yanınızda olmaz" ifadelerini kullandı.

Devleti dizginleyecek olanın halklar olduğuna vurgu yapan Demirtaş, "İşte böyle bir fırsat var. Cumhuriyet tarihi boyunca bununla uğraştık. Herkes bulunduğu yerlerden bedel ödeyerek buralara geldi. Sizlerin var ettiği, sizlerin mücadelesi ile oluşan değer ve ilkeler, Türkiye'de en çok kabul gören ilkeler oldu. AKP'ye oy veren bize düşman değil, bu ilkeleri içinde taşıyan, MHP ve CHP oy verenler de yüreklerinde bu ilkeleri taşıyor. Göreceksiniz bu ilkeleri savunan milyonlar ortaya çıkacak ve adaylarından hesap soracak" dedi.

AKP'ye oy veren seçmenlere seslenen Demirtaş, "Recep Tayyip Erdoğan sizin genel başkanınız olabilir. Ama cumhurbaşkanlığı başka bir şeydir. Herkesin başkanı olamazsa Türkiye daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalabilir. AKP'ye oy verenler de zarar görecek. Çankaya'da halkın adayı olursa AKP'ye destek verenler de bundan fayda sağlayabilecek" diye kaydetti. Demirtaş, Suriye'nin içine düştüğü durumu da örnek vererek, halkı seçimlerde sağduyu ile sandıklara gitmeye çağırdı. Toplumun tüm kesimlerinin özgürce nefese almak istediğini dile getiren Demirtaş, "Halk kendi başkanını seçerken buna dikkat ederek oy kullanırsa, Türkiye'de değişim en görkemli şekilde başlayacak. Biz devleti ele geçirmek istemiyoruz, devlet ele geçirilmiş, biz onlardan alıp halka verelim diyoruz" dedi.

Yeni yaşam çağrılarının her yerde fazlasıyla destek bulmaya devam edeceğini aktaran Demirtaş, "Biz koltuk kavgası için bu işe girişmedik. Hakkari'de çocuklar bayram harçlıklarını getirip kampanyamıza bağışladılar. Bu bile ne kadar önemli bir işi başardığımızın göstergesidir. Ama onlar zorla valileri aracılığıyla insanlardan, iş adamlarından para topluyorlar. Ne kadar olduğunu da açıklamıyorlar. Başbakan zaten tüm etkinliklerini devletin imkanlar ile yapıyor. Bakanının kolundaki saatin fiyatı 700 bin dolar. Bu para tüm seçim çalışmalarımıza yetebilir. Ona rağmen para topluyor. Allah Başbakan'ı ıslah etsin ama biz de ıslah olması için ona yardımcı olalım ve seçilmemesini sağlayalım" diye konuştu.

Konuşmasının ardından tekrardan halkla selamlaşan Demirtaş, yoğun izdihamdan dolayı ilerlemekte güçlük çekti. Yaşlı bir kadın ise Demirtaş'a sarıldığı esnada baygınlık geçirdi. Kalabalıktan uzaklaştırılan kadına müdahale edilerek, ayıltmaya çalışıldı.

29.07.2014