Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına katılımcıları tanıtarak başlayan Demirtaş, grup toplantısına katılan Diyarbakır Cezaevi işkencelerini araştıran 78'liler Girişimi heyetinin üyelerini tanıttı. Heyetin şimdiye kadar çok sayıda çalışma yaptığını belirten Demirtaş, savcılığın Diyarbakır Cezaevindeki işkencelerle ilgili yapılan başvurularda "zaman aşımı" kararı verdiğini hatırlatarak, "İşkence suçu insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğu için zaman aşımı işlemez. Bu karar anayasanın 90. maddesine aykırıdır. Bu karar hukuka ve kamuoyunun vicdanına aykırıdır. 78'liler Girişiminin bu çabalarının arkasında olduğunu belirtiyoruz" diye konuştu.

'Yüzleşme yoksa barış da yok'

Demirtaş, çözüm sürecinde "temelsiz bir iyimserlik" yaratılmak istendiğini belirterek, "Bunu yapanlar şu tabloya iyi baksınlar. İşkence ile yüzleşmeyen bir devlet kiminle neyin barışını yapacak, bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum" diye konuştu.

Batmanda seçim hilesi

Batman'da işten çıkarılan işçileri de tanıtan Demirtaş, Batman'ın işsizlik birincisi bir il olduğunu anımsatarak, 850 işçi ile onlarla birlikte 5 bin kişilik nüfusa seçim öncesi bir hileyle "6 aylık işsizlik maaşı" bağlandığını belirterek, "Bu bariz bir seçim oyunu ve hilesidir. Batman'daki arkadaşlarda bu oyunun farkındadır. Bütün Batman halkının bu işçilerimizin yanında olması gerekir. Biz HDP olarak her zaman yanlarında olacağız" diye konuştu.

'Özgecan vicdanınızda yaraysa erkekliğinizle yüzleşin'

Konuşmasında Özgecan Aslan cinayetini , "Türkiye'nin gördüğü en vahşi cinayet" olarak tanımlayan ve "konuşması zor bir konu" sözleriyle ifade eden Demirtaş, Erkek cinsiyetinin bu cinayet karşısında kendisinden utanması gerektiğini belirtti. Bu cinayetin herkese "insanlığımızla ya da kaybettiğimiz insanlığımızla yeniden yüzleşme" fırsatı verdiğinin altını çizen Demirtaş, "Özgecan'ın bize bıraktığı en büyük miras eğer başarabilirsek bu erkek zihniyetiyle yüzleşme mirasıdır. Yüzlerce binlerce kadının, bu şekilde katledilen kadının bize bıraktığı ders bu yüzleşme ile mümkün olabilir" diye konuştu.

'Bunu bir tek partiye ve inanca mal edemezsiniz'

Demirtaş, olayın tek başına bir inanca, herhangi partiye mal edilerek içinden çıkılabilecek bir durum olmadığını belirterek, "Bunu bir partiye mal ederek içinden çıkamazsınız. Elbette AKP'nin zihniyeti belidir. Ama bu zihniyet sadece AKP döneminde var olmadı. Ondan önce de vardı. Tek bir mezhebe mal edemezsiniz, erkek denilen yaratıkların yaşadığı her yerde yaşanan bir sorundur" diye konuştu. Demirtaş, yaşanan olayın altında, "her şeye hükmeden erkeklik" anlayışından yattığını ve bu anlayışın kadın dahil her şeyin kendisi için yaratıldığına inandığını ve buna hükmetmeye çalıştığını belirtti.

'Kendisiyle yüzleşmeye erkek dünyanın en korkağıdır'

Demirtaş, "Eğer bu konu ile yüzleşeceksek cesur olmak zorundayız. Erkek olmanın en büyük cesareti bu noktada ortaya çıkar. Bununla yüzleşmeyenler kusura bakmasınlar ya da baksınlar onlar dünyanın en korkak yaratıklarıdır" diye konuştu. Demirtaş, sorunun bir erkek sorunu olduğunu da belirterek, "Bu bir kadın sorunu değildir, erkek sorunudur. Eğer ki bir sorunla yüzleşemiyorsak demokrasi, insan haklarını ağzımıza bile almayalım. Her şey kadın erkek ilişkisinde kodlanmıştır" ifadelerini kullandı. Kadın meselenin bütün sorunların ana nedeni olduğunun altını çizen ve sorunun çözülmesi için meselenin tarihsel, felsefi boyutunun göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Demirtaş, "Aksine ateş düştüğü yeri yakacak, Özgecan'ın ailesi acısıyla baş başa bırakılacak ve biz unutacağız. Özelikle erkek arkadaşlara seslenmek istiyorum. Kadına hükmeden anlayış erkeğe konfor sağlamıyor aksine erkeği de köleleştiren bir anlayıştır. Kadını döverek, şiddet uygulayarak kadına tecavüz ederek erkekliğini kanıtlamaya çalışanlar aslında bütün bunlar erkeğe yapılmıştır. Erkeğe tecavüze dönüşmüştür. Bütün bunlar bizim dilimize, kültürümüze, alınterimize tecavüze dönüşmüştür. Egemenlik, bir kişiyi boyunduruk altına alma anlayışı, kadın erkek ilişkilerinde başlar. Bunu çözmediğimiz müddetçe Batmanlı işçiler işsiz kalacak" diye konuştu. Demirtaş tekrar tekrar cesaretle bu sorunla yüzleşilmesi çağrısı yaptı.

'Bu iş imdat butonuyla çözülmez'

"Bu yüzleşmeyi sağlayamazsak, meseleyi anlayamazsak bindiğimiz her minibüs, girdiğim her ev tehlikelidir. Gelin olarak gideceğiniz ev tehlikelidir" diyen Demirtaş, Hükümetin "seferberlik ilan edeceğiz" sözlerini eleştirerek, "İmdat butonunu koyarak kadını kurulmuş olacak. Bu kafa asıl tehlikelidir" diye konuştu.

'AKP'li erkek vekiller saçmalıyor'

Mecliste kurulan Kadın Erkek Eşitliği Komisyonuna AKP'li erkek milletvekillerinin komisyona katılmalarını da eleştiren Demirtaş, "AKP'li erkek milletvekilleri gelip orada saçmaladılar, kadınlara hakaret ettiler. AKP'deki kadın milletvekilleri de buna sessiz kaldılar. Kadın mücadelesi verilecekse parti ayrımı yapılmayacak. Bu erkek zihniyetine karşı hep birlikte mücadele edeceğiz" diye konuştu.

'Özerk kadın bakanlığı kurulsun'

Kadına yönelik şiddetin, "Kadın bir şey yapmıştır diyecek, yargı ağır tahrik diyerek indirim yapacak" sözleriyle meşrulaştırıldığını ve bununda sistem tarafından yaratıldığını belirten Demirtaş, ders kitaplarında bile ayrımcılık öğretildiğini bununla toplumun denetim altına alındığını söyledi. Demirtaş yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunun altını çizerek, Kadın Bakanlığının kurulmasını şu sözlerle dile getirdi: "Bakın Kadın'dan sorumlu bakan ortada yok. Ortaya çıkacak yüzü yok. İnanıyorum bir kadın ve anne olarak üzülüyor. Ama bir şey yapamıyor. İsminiz Kadın Bakanlığı ama iki erkeğin ağzına bakıyorsunuz. Başbakan, Cumhurbaşkanı ne diyecek diye. Bu mudur Kadın Bakanlığı. Bir kere kadın bakanlığının ayrı kurulması gerekir, hükümetin bir parçası olarak değil. Türkiye Kadın Meclisi kurulması gerekir. Yasal tedbirler nasıl alınacak bu bakanlığın karar vermesi gerekir. Kadına yönelik şiddetle ilgili özel ihtisas mahkemelerinin kurulması gerekir. Bu konuda yargılamaları yapacak hakimlerin savcıların da kadın olması gerekir. Her konuda özel yetkili mahkeme kuran hükümet bu konuda adım atmıyor. Erkek yargıçlar böyle yaratıkları yargılayamazlar. Bu konuda cesaretiniz varsa bu ülkeye barış gelir. Yoksa Cumhurbaşkanın dün dediği gibi kadın bize Allahın bir lütfu armağanıdır diyerek, kadının erkeğe lütfedilmiş bir armağan olarak yaklaşırsanız çözemezseniz. Bu konuda da yalan söylüyorlar dinde de böyle bir şey yok. Bu konuda kadın arkadaşlarımızın yanında durarak bunu sağlamaya çalışıyoruz. Eşbaşkanlık bu nedenle önemlidir."

Demirtaş, kadınların bütün toplumun özgürlük yolunu açtığını belirterek, kadın mücadelesine verdiği desteğin altını çizdi.

'Bu pakette toplumun güvenliği yok'

Demirtaş, güvenlik paketine de tepki göstererek şöyle konuştu: "130 maddelik paket hazırlıyorlar toplumun güvenliği yok içinde. Ne var, kendi güvenlikleri, Başbakanın, hükümetin Cumhurbaşkanının güvenliği var. Başbakan günlerdir televizyon televizyon dolaşıyor bunu anlatmaya çalışıyor. Ama acemi bu başbakan. Allah var öbürü beceriyordu bu işi. Ama bu yalan söyleyince yüzü kızarıyor, gözlerini kaçırıyor. Yahu zorlama kendini yalan söylemeye. Günlerdir, hükümet bonzai ile Molotofu yasaklamaya çalıştığını söylüyor. Bu kadar hassassanız buradan çağırımızdır. Derdiniz bu ise gelin bu paketi iki maddeye indirelim. Bonzai ile Molotofu yasaklayalım. Ama dertleri bu değil. Bu pakette özgürlükle ilgili hiçbir düzenleme getirdiklerini söylüyorlar. Molotof atıyorlarmış ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlarmış. Yalan. Molotof atana 20 yıl ceza veriyorsunuz. Yalan. Bu yasa hükümete ve Vali'ye yargı yetkisi veren bir yasadır. Vali'ye gözaltına alma yetkisi veriyorsunuz. Vali şunu alın diyecek alacaklar. 24 saat geçti, sayın valim ne yapalım diyecek, uzatın diyecek uzatacaklar. Hakim yok, savcı yok, avukat yok. Üstünüzü arayacağım, valinin emri… Hükümeti protesto edeceksiniz, cumhurbaşkanını zamları protesto edeceksiniz. Vali bundan huzursuzluk duyacak ve vali anında hepinizi gözaltına aldıracak. Bu yasa bunları getiriyor."

'Gücümüz ve nefesimiz yettiğince'

"Devletin zulüm yasalarına karşı diyelim ki yüzünüzü kapattınız, elinizde ne taş var ne Molotof, polis sizi öldürebilecek. Bu yasa bunları getiriyor" diyen Demirtaş, "Başbakan utanmadan sıkılmadan günlerdir yalan konuşuyor" dedi. Demirtaş, yasaya karşı muhalefetlerine ilişkin, "gücümüz yettiğince, nefesimizin yettiğince bu yasayı engelleyeceğiz. O meclisi kilitleyeceğiz. Eğer hazırlarsa bütün muhalefet partileriyle ortak hareket edeceğiz. Madem başbakan 'bu yasa çıkacak' diye ısrarcı ise bizde çıkarmamakta ısrarcıyız. Dışarıda da kaygılı olan herkes sesini yükseltmelidir. Bu yasa çıktıktan sonra geri dönüşü yok, cinayetler artacak" diye konuştu.

'Serap'ı siz yaktınız'

Demirtaş, ÖDP PM üyesinin Cumhurbaşkanı'nı eleştirdiği için tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Yasa daha çıkmadı, sokakta neler yapılıyor neler. Yasa çıktıktan sonra hiç birimizin güvenliği yok" uyarısında bulundu. Demirtaş AKP'lilere de, "Zan etmeyin ki AKP'li olduğunuz için size dokunmayacaklar. Bu yasaya karşı çıkmazlarsa bu yasa onları da vuracak. Yalan konusundaki acemi başbakan dün akşam ne diyor, Serap kızımızı yaktılar. Senin İçişleri Bakanı arkadaşın İdris Naim Şahin söyledi Serap'ı yakanlar MİT'çiydi dedi. İki yıl önce ben söylemiştim" diye konuştu.

'Provokasyonla bizi buna mecbur etmeye çalışıyorsunuz'

Demirtaş, "Şimdi çıkıp bakın Serap Eser'i nasıl yaktılar diyor. Yakan sizsiniz provokasyon yaratıp ortalığı kan gölüne çeviren sizsiniz. Onlar yapıp korku yaratıp bakın aman çıkarmazsak neler olur neler diyorlar. Yakan onların adamlarıdır. En büyük suç örgütleri olan kendilerine bağlı devlet içindeki örgütlerdir. Bu yasayı seçim sonrasında halkın göstereceği tepkiden çekiniyorlar. Bu yasa onlara lazım çünkü halk isyan noktasında" sözleriyle tasarının asıl gerekçesini ifade etti. Demirtaş, "Bu polislere bu yetkiyi vermek, katliamlara davetiye çıkarmaktır" uyarısında bulundu.

Demirtaş, her bir maddeyi gerekirse bir hafta konuşacaklarını belirterek, "132 madde mi 132 hafta tartışacağız. Cesaretleri varsa getirsinler. Ama seçimlere kadar bu yasayı çıkaramazlar" dedi.

'Hipokrat'ı da yasaklayacaklar'

Gezi direnişi sırasında doktorların yaralılara yardımını hatırlatan ve bunun suç haline getirildiğini hatırlatan Demirtaş, Ankara Tabip Odası başkanının bu yardımda bulunduğu gerekçesiyle görevden alınması için dava açıldığını söyledi. Demirtaş yapılacak düzenlemelerle hekimlerin Hipokrat yeminine yabancılaştırılacağını söyledi.

'Dolandırıcı devlet'

Demirtaş, sağlık sorunları üzerinden de, "Bu dolandırıcı, üç kağıtçı devlet bizden aldığı paraları ayakkabı kutularına dolduruyor, bizim sağlık hizmetlerimizi vermiyor" sözleriyle hastaların yaşadığı sorunlarda dikkat çekti. Demirtaş, hastanelerde "paranız kadar sağlık, paranız kadar ilaç" anlayışının geçerli olduğunu belirterek, "Oysa paranızı peşin vermişsiniz, bu dolandırıcı devlet size parasız hizmet vermesi gerekir" ifadelerini kullandı. Demirtaş, HDP'ye oy verme çağrısı da yaparak, "Herkese parasız sağlık hizmeti vereceğiz" dedi.

18.02.2015