HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı desteklemek amacıyla Almanya'nın Köln kentinde 40 örgüt ve kurumun organizesiyle bir miting düzenlendi. Mitingi düzenleyen kurum temsilcilerinin konuşmaları, Rojava Halk Meclisleri Eş Başkanı Sinem Muhammed'in birer konuşma yaptığı mitingte sanatçılar Çetin Oraner ve Hozan Emekçi de sahne aldı.
Demirtaş binlerce kişinin zılgıtları ve sloganlarıyla sahneye çıktı. Demirtaş kitleyi selamladıktan sonra yaptığı konuşmada, yoğun sıcağa rağmen saatlerdir burada bekleyen, ülke hasretiyle kendi iradesine sahip çıkan herkese teşekkür etti.
Demirtaş, bu uzun bekleyişten dolayı çok konuşmayacağını söyleyince kitleden “çok konuşun “diye sesler yükseldi. “Ben konuşurum da, ben konuşunca birileri çatlıyor” diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göndermede bulunan Demirtaş, konuşmasının başında Rojava direnişini selamlayarak, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin saldırılarını kınadı.
Demirtaş, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da değinerek “Mazlum Filistin halkının özgürlük arayışının da yanında olduğumuzu, bütün ezilen halkların yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum” diyerek, İsrail'in saldırılarını durdurmasını istedi.
Demirtaş, özellikle Almanya ve Fransa'nın hem İsrail saldırıları hem de IŞİD'e karşı sessizliğini anlamakta güçlük çektiklerini ifade etti. IŞİD'in elinde Alman menşeli silahların olduğunun tespit edildiğini belirten Demirtaş, “Bu silahların oraya nasıl ulaştığını izah edilmesi gerekiyor “dedi.
Asıl eleştirilmesi gerekenin de AKP hükümetinin politikaları olduğunu ifade eden Demirtaş, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail politikasının “one minute”dan ibaret olduğunu belirtti. Askeri anlaşmalar, ekonomik anlaşmalar, Malatya'daki üsse dikkat çeken Demirtaş, İsrail lehine cumhuriyet tarihi boyunca en yoğun ilişkiler geliştirildiğini söyledi.
Demirtaş, hükümetin “ikiyüzlülüğüne” tepki gösterirken, “IŞİD denen barbarlar Kobanê'de Türkiye sınırına dayanmışlar, tek bir açıklama yapmadılar“ dedi. HDP'nin Meclis'te yer almaması gerektiğini söyleyen Erdoğan'a tepki gösteren Demirtaş, “IŞİD'den biri milletvekili olsa, Erdoğan onu baş tacı yapacak“ diye tepki gösterdi.
Kelle koparan ve top oynayanlara Erdoğan'ın “kardeşim” dediğini söyleyen Demirtaş, “Eğer IŞİD'i desteklemiyorsan bir an önce Kobanê sınırını açman gerekiyor. Bu politikaların hepsi iki yüzlü politikaların, dış politikada teşhir olmuş halidir “dedi.
Aynı tutumun iç politika için de geçerli olduğunu söyleyen Demirtaş, iç politikada hiçbir zaman söyledikleri ile yaptıklarının tutmadığını belirtti. Bunlara karşı “Yeni bir yaşam teklifi ile sahnede artık halklar yerini alıyor “diyerek sözlerini sürdüren Demirtaş, “İşte bizim demokrasi, özgürlük, kardeşlik adına projelerimizle ortaya çıkmamız nedeniyle paçaları tutuşmuş, foyaları dökülecek, o yüzden korkuyorlar” ifadelerini kullandı.
“Biz daha ilk gün kazandık. Bizim sevdamız hayalimiz koltuk değil ki. Daha aday olduğumuz ilk gün biz kazandık “diyen Demirtaş, Türkiye'de bugün havanın değiştiğini söyledi.
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün Türkiye'nin havası değişti. Mezhebimiz, etnik kimliğimiz ne olursa olsun, hep birlikte işsiz ve yoksuluz ya, o yüzden birleşelim dedik, halk iktidarını kendi ellerimizle kuralım dedik ya, o yüzden Türkiye'de başka bir heyecan, başka bir umut var. Türkiye'de artık insanlar kendisini çaresiz, çözümsüz hissetmiyor. Biz bir araya gelmeyelim diye ellerinden geleni yaptılar, şimdi sıra bizde. Bütün ayrılığı gayrılığı kaldırma imkanımız var. 72 millete bir nazarla bakacağız. İnsan olacağız önce. 90 yıldır halk adına millet adına iktidarı ele geçirip sadece kendi çıkarını düşünüyorlar. Kim iktidara gelirse geri kalanları, ezilmişleri unutuyor. Öyle bir aday olsun ki kim nerde eziliyor, kimin yaşamına müdahale ediliyorsa, kim ki yoksul ve perişan ise onun yanında olsun. İlle Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Çerkez olması gerekmez, hangi kimlik ve inançtan olursa olsun, işte böyle bir cumhurbaşkanlığı Türkiye'de mümkündür. Hükümetin ve parlamentonun denetlenmesi için de böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Açık söylüyorum ben Cumhurbaşkanı olsam, ilk seçimde benin aday olduğum parti iktidar olur ve o da yanlış yasa getirirse onu da onaylamam.”
“Gelecek özgür günlerin garantisi biziz. Biz sadece Kürt, Türk, Alevi değiliz, biz hepsiyiz, tamamıyız” diyen Demirtaş, Avrupa'daki seçmenlerin de Cumhurbaşkanını belirleyecek kadar oy potansiyeline sahip olduğunun altını çizdi.
Demirtaş son olarak seçmenlere şu çağrıda bulundu: “Oy kabinine girdiğinizde önünüzde üç fotoğraf duracak, her birinin gözüne dikkatlice bakın. Karşınızda üç fotoğraf ve siz onlarla baş başa olacaksınız, geçmiş dönemlerde kime oy vermişseniz verin, ama bu kez vicdan gözünüzle bakın, hangisi bütün Türkiye halklarına nefes aldırır. Hangisi seçilirse bütün kimlikler kendisini özgür hisseder... Hangisi Çankaya'da olursa ben ibadetimi rahat yaparım, hangisi Çankaya'da olursa kimse benim özel yaşamıma karışamaz... Ona bakın, gözlerine bakın, ve en çok da şunu düşünün: Bunlardan hangisi ne çalıyor? O mührü pusulaya basmanız sadece beş saniye sürüyor. Doğru yere mührü basmışsanız Türkiye'de yeni yaşamın yolunu açmış olacaksınız.”
19.07.2014
Demirtaş binlerce kişinin zılgıtları ve sloganlarıyla sahneye çıktı. Demirtaş kitleyi selamladıktan sonra yaptığı konuşmada, yoğun sıcağa rağmen saatlerdir burada bekleyen, ülke hasretiyle kendi iradesine sahip çıkan herkese teşekkür etti.
Demirtaş, bu uzun bekleyişten dolayı çok konuşmayacağını söyleyince kitleden “çok konuşun “diye sesler yükseldi. “Ben konuşurum da, ben konuşunca birileri çatlıyor” diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göndermede bulunan Demirtaş, konuşmasının başında Rojava direnişini selamlayarak, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin saldırılarını kınadı.
Demirtaş, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da değinerek “Mazlum Filistin halkının özgürlük arayışının da yanında olduğumuzu, bütün ezilen halkların yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum” diyerek, İsrail'in saldırılarını durdurmasını istedi.
Demirtaş, özellikle Almanya ve Fransa'nın hem İsrail saldırıları hem de IŞİD'e karşı sessizliğini anlamakta güçlük çektiklerini ifade etti. IŞİD'in elinde Alman menşeli silahların olduğunun tespit edildiğini belirten Demirtaş, “Bu silahların oraya nasıl ulaştığını izah edilmesi gerekiyor “dedi.
Asıl eleştirilmesi gerekenin de AKP hükümetinin politikaları olduğunu ifade eden Demirtaş, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail politikasının “one minute”dan ibaret olduğunu belirtti. Askeri anlaşmalar, ekonomik anlaşmalar, Malatya'daki üsse dikkat çeken Demirtaş, İsrail lehine cumhuriyet tarihi boyunca en yoğun ilişkiler geliştirildiğini söyledi.
Demirtaş, hükümetin “ikiyüzlülüğüne” tepki gösterirken, “IŞİD denen barbarlar Kobanê'de Türkiye sınırına dayanmışlar, tek bir açıklama yapmadılar“ dedi. HDP'nin Meclis'te yer almaması gerektiğini söyleyen Erdoğan'a tepki gösteren Demirtaş, “IŞİD'den biri milletvekili olsa, Erdoğan onu baş tacı yapacak“ diye tepki gösterdi.
Kelle koparan ve top oynayanlara Erdoğan'ın “kardeşim” dediğini söyleyen Demirtaş, “Eğer IŞİD'i desteklemiyorsan bir an önce Kobanê sınırını açman gerekiyor. Bu politikaların hepsi iki yüzlü politikaların, dış politikada teşhir olmuş halidir “dedi.
Aynı tutumun iç politika için de geçerli olduğunu söyleyen Demirtaş, iç politikada hiçbir zaman söyledikleri ile yaptıklarının tutmadığını belirtti. Bunlara karşı “Yeni bir yaşam teklifi ile sahnede artık halklar yerini alıyor “diyerek sözlerini sürdüren Demirtaş, “İşte bizim demokrasi, özgürlük, kardeşlik adına projelerimizle ortaya çıkmamız nedeniyle paçaları tutuşmuş, foyaları dökülecek, o yüzden korkuyorlar” ifadelerini kullandı.
“Biz daha ilk gün kazandık. Bizim sevdamız hayalimiz koltuk değil ki. Daha aday olduğumuz ilk gün biz kazandık “diyen Demirtaş, Türkiye'de bugün havanın değiştiğini söyledi.
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün Türkiye'nin havası değişti. Mezhebimiz, etnik kimliğimiz ne olursa olsun, hep birlikte işsiz ve yoksuluz ya, o yüzden birleşelim dedik, halk iktidarını kendi ellerimizle kuralım dedik ya, o yüzden Türkiye'de başka bir heyecan, başka bir umut var. Türkiye'de artık insanlar kendisini çaresiz, çözümsüz hissetmiyor. Biz bir araya gelmeyelim diye ellerinden geleni yaptılar, şimdi sıra bizde. Bütün ayrılığı gayrılığı kaldırma imkanımız var. 72 millete bir nazarla bakacağız. İnsan olacağız önce. 90 yıldır halk adına millet adına iktidarı ele geçirip sadece kendi çıkarını düşünüyorlar. Kim iktidara gelirse geri kalanları, ezilmişleri unutuyor. Öyle bir aday olsun ki kim nerde eziliyor, kimin yaşamına müdahale ediliyorsa, kim ki yoksul ve perişan ise onun yanında olsun. İlle Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Çerkez olması gerekmez, hangi kimlik ve inançtan olursa olsun, işte böyle bir cumhurbaşkanlığı Türkiye'de mümkündür. Hükümetin ve parlamentonun denetlenmesi için de böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Açık söylüyorum ben Cumhurbaşkanı olsam, ilk seçimde benin aday olduğum parti iktidar olur ve o da yanlış yasa getirirse onu da onaylamam.”
“Gelecek özgür günlerin garantisi biziz. Biz sadece Kürt, Türk, Alevi değiliz, biz hepsiyiz, tamamıyız” diyen Demirtaş, Avrupa'daki seçmenlerin de Cumhurbaşkanını belirleyecek kadar oy potansiyeline sahip olduğunun altını çizdi.
Demirtaş son olarak seçmenlere şu çağrıda bulundu: “Oy kabinine girdiğinizde önünüzde üç fotoğraf duracak, her birinin gözüne dikkatlice bakın. Karşınızda üç fotoğraf ve siz onlarla baş başa olacaksınız, geçmiş dönemlerde kime oy vermişseniz verin, ama bu kez vicdan gözünüzle bakın, hangisi bütün Türkiye halklarına nefes aldırır. Hangisi seçilirse bütün kimlikler kendisini özgür hisseder... Hangisi Çankaya'da olursa ben ibadetimi rahat yaparım, hangisi Çankaya'da olursa kimse benim özel yaşamıma karışamaz... Ona bakın, gözlerine bakın, ve en çok da şunu düşünün: Bunlardan hangisi ne çalıyor? O mührü pusulaya basmanız sadece beş saniye sürüyor. Doğru yere mührü basmışsanız Türkiye'de yeni yaşamın yolunu açmış olacaksınız.”
19.07.2014