Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Batman’da belediye eş başkanları ile bir araya geldi. Demirtaş gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş burada yaptığı değerlendirmede:

Eş başkan olarak 4 TV programına çıktık. O 4 televizyon programı dahi onları tedirgin etti. Onlar en az 400 televizyona çıktılar. Ama bizim 4 TV programı onları rahatsız etti.

Günaha battığınız kadar batmışsınız

Tutuklanan belediye eş başkanlarımız, cezaevlerine işkence edilerek götürüldü. Özelikle Sincan ve Kırıklar cezaevlerine yapılan sürgünlerde yaşandı. Neye dayanarak bunu yapıyorlar. Çünkü Ankara'da kendilerini koruyan ve bu yaşananlara göz yuman bir anlayış var. Ankara katliamından sonra canlı yayında sırıtan Adalet Bakanı mı bu cezaevlerinde işlenen suçlara ilişkin soruşturma başlatacak.

Cenazeleri yerde sürükleyenlerin kanun ve mahkemeden çekinmediğini dile getiren Demirtaş, savcıları göreve çağırarak, "Bu söylediklerim bir suç duyurusudur. Devleti yönetenler evrensel bütün değerleri ortadan kaldırmış. Onlar için önemli olan bir seçim kazanmak. Bu süreçte toplumsal sorunları göz ardı edenler, iktidarını kurtarma peşinde. Koltukları kaybettiklerinde nasıl bir durumla karşılaşacaklarını çok iyi biliyorlar. Zaten suça günaha battığınız kadar batmışsınız. Türkiye'nin her yerine cenazeler gidiyor. Bu şekilde iktidarlarını kurtarmak istiyorlar.

Ceylanpınar'da 2 polisin infaz edilmesini gerekçe gösteren AKP'nin hiç bir şey umurunda değil. İki polisi de bahane ederek ateşkesi bozdular. Sayın Öcalan'la yürütülen müzakere masasını devirdiler. Çünkü cenazeler geldikçe bizlere HDP'ye yüklendiler. Birinci amaçları buydu ve bunu hayata geçirdiler. 'HDP'nin arkasında medya desteği var' diyenler de yanılma var. Hiçbir basın gurubu bize destek vermedi. Eş başkan olarak 4 TV programına çıktık. O 4 televizyon programı dahi onları tedirgin etti. Onlar en az 400 televizyona çıktılar. Ama bizim 4 TV programı onları rahatsız etti.

Büyük bir saldırı dalgası altında seçim çalışması yürüttük, yürütüyoruz. Ateşkes sürecinde 176 yerde saldırıya uğradık. Biz tamda o zülüm ortamında barış ortamını yaratan bir hareket ve partiyiz. Tüm arkadaşlarımız emin olsun şu anda ki uygulamalara zülüm katmerleşse bile kazanan bizler olacağız. Bu dönemde kazanmanın çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Biz 40 yıldır savaş ortamında büyüdük.

1 Kasım'da ateşkesi kalıcı hale getirelim

Taşınan sandıklara itiraz etmeyin. Nusaybin, Sur ve Cizre'de hiçbir gerekçeleri ve bahaneleri kalmasın. Biz itiraz etmeyeceğiz. Yarın 'İnsanlar korkudan oy kullanmadılar' demesin. Sandık saray bahçesinde dahi olsa gidip o zarfı atıp oy kullanacağız. Bize düşen şey, ev ev dolaşıp 1 Kasım'ın umut müjdesi olduğunu anlatmaktır. Cenazelerin durması AKP'nin teşhir edilmesi demektir. Bunun için 1 Kasım'da ateşkesi kalıcı hale getirelim.

Uluslar arası diplomatik alanda şuanda Türkiye Cumhurbaşkanından daha fazla bir itibar sahibiyiz. Bu da Kobanê ve Rojava da halkın vermiş olduğu direnişin sonucudur.

Bu zulüm sizi de bitirir

13 yılık AKP hükümetini biz devirdik. Artık iktidar değiller. 'Nasıl olsa arkamızda bir Saray var diyorlarsa' o da yok artık. Biz devirdik arkanızdaki Saray'ı. Bu seçimlerden sonra siz ne yapacaksınız? Gece gündüz halka zulüm yapanlar ne yapacak? Çiğnediğiniz kanunlar önüne çıkacaksınız. O gözlüklü savcılarınız da kaçtı. Bu zulüm sizi de bitirir. Herkes, hesabını buna göre yapması lazım. Bir halkın demokrasi talebini silahla bastıramazsınız. Kürtler de artık şunu görmeli. Demokratik siyasetiniz, dünya çapında etkili bir hale gelmiş durumda. Kürt halkı ve tüm bileşenleri bunu iyi değerlendirmeli. Bize açılmış olan kapıların ne kadar kıymetli olduğunu görmemiz lazım. Uluslar arası diplomatik alanda şuanda Türkiye Cumhurbaşkanından daha fazla bir itibar sahibiyiz. Bu da Kobanê ve Rojava da halkın vermiş olduğu direnişin sonucudur. Halkımızın emeğidir. Bu halkın elimize koyduğu tarihi bir fırsattır.

Türkiye'yi halklara sunmak zorundayız

Tüm insanlar bize umut bağladılar. Çocuğu askerde olan anneler, umudu bizde gördü. 'Bu ülkeye barışı getirecek güç bunlardır' dediler. Şimdi bu gücü alternatif bir iktidar olarak Türkiye'yi halklara sunmak zorundayız. Bu tarihi fırsatı kullanmak zorundayız.

Biz Ortadoğu'ya demokrasiyi anlatacağız. Çoğulcu cumhuriyeti, doğru anlayıp doğru anlatacağız. Tüm bunları savundukça bize daha hazla saldırıları olacak. Çünkü Ortadoğu genelinde cesaret edilemeyeni yapıyoruz. Kolay değil. Tekçi bir anlayışa karşı çoğulcu bir demokrasiyi savunuyoruz. Bu güne kadar bize oy vermeyenlere bizi yanlış anlattılar. Tek dil olmadan bizler ulus olabiliriz. Dillerin ve kültürlerin çok olduğu bir ulus olabiliriz. Tekçilikte ısrar edenler 'bölücülük' yapıyor. Bizim önerimiz bu nedenle bir parçalanma ve bölünme değil, devleti birleştirme hamlesidir.