Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, İzleme Heyeti konusunda AKP ile Cumhurbaşkanı tarafından ayrı ayrı listeler hazırlandığını ve bu konuda anlaşamadıklarını belirterek, "Bir sonraki İmralı ziyaretine İzleme Heyeti de dahil olursa müzakereler başlamış olacak. Müzakereler başlarsa kongrenin (silahsızlanma kongresi) toplanma tarihi de netleşir" diye konuştu.
Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Meclis'te basın mensupları ile bir araya gelerek seçim çalışmaları ve çözüm süreci ile ilgili soruları yanıtladı. İlk olarak seçim süreci ile ilgili sorulara yanıt veren Demirtaş, miting programını bugün netleştireceklerini belirterek, "Biz iki eş başkan olduğumuz için avantajlıyız. 81 ilin tamamını gezmeyi planlıyoruz" dedi.
Aday listeleri ile ilgili olarak Demirtaş, "Hiçbir parti seçmenini yüzde yüz tatmin edecek bir liste hazırlayamaz. Yine de en makul listeyi çıkardığımıza inanıyorum" dedi. Aday belirleme sürecinde katılımcı bir sistem ve yöntem belirlediklerini belirten Demirtaş, HDP'nin listesinin Türkiye'nin en renkli listesi olduğunu ifade etti.
"Hiçbir parti mevcut çizgisinden vazgeçmedi"
Diğer partilerin listeleri ile ilgili fikri sorulan Demirtaş, "Partimizdeki kadın aday sayısı diğer üç partinin kadın aday sayısından fazla. Bu yönü ile baktığımızda diğer partiler sınıfta kalmış durumda. Bu ayrıca kadına dönük ayrımcılığın yansımasıdır. Listelerden de hiçbir partinin mevcut çizgisinden vazgeçmediği anlaşılıyor. Tekçi anlayış devam ediyor. Bence HDP dışında Türkiye partisi yok" değerlendirmesinde bulundu. AKP'nin aday listesi ile ilgili ayrıca konuşan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP üzerinde ağırlığının olduğunu ve "ben, sen, bizim oğlan" şeklinde oluşturulmuş renksiz ve donuk bir liste olduğunu söyledi. Demirtaş, AKP'nin gemisinin su aldığını ve batmak üzere olduğunu, bu nedenle AKP'den umutların kesildiğini sözlerine ekledi.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun MHP'nin İstanbul adayı olduğu hatırlatarak, sürpriz olup olmadığı sorusunu Demirtaş, "Hayır. CHP ve MHP'nin ortak adayıydı. Sevindim, kendisine başarılar diliyorum" şeklinde yanıtladı.
"Barajı geçersek siyaset demokratik dengelere oturacak"
Basın mensuplarının HDP'nin barajı geçip geçmeyeceği, seçim çalışmaları ve anketlerdeki son durumu ile ilgili sorularına da Demirtaş, şu yanıtı verdi: "Barajı aşabileceğimize dair umutlarımız her geçen gün artıyor. Barajı aşacağımızı söyleyebiliyoruz. Cuma günü adaylarımızı tanıtacağız. 21 Nisan'da seçim bildirgelerimizi İstanbul'da açıklıyoruz. Gerilimden uzak, cıvıl cıvıl bir çalışma yürüteceğiz. İnsanlar gerilimden bıktı. Barajı geçersek Türkiye siyaseti demokratik dengelere oturacak."
Bir gazetecinin, "'Başımıza bir şey gelirse, arkadaşlarımız bu gemiyi limana ulaştıracak,' demiştiniz. Somut bilgiler üzerine mi bu ifadeler kullanıldı, bir provokasyon ön görünüz var mı?" sorusuna Demirtaş, provokasyonların her gün yaşanabileceğini, seçimlerin de yaklaşması ile birlikte artabileceğini belirterek, yalnızca kendisine dönük değil diğer partilere dönük de bu tür girişimlerin olabileceğini söyledi. Demirtaş, olası provokasyonların önüne geçmek için uyarılarda bulunduklarını kaydetti.
"Dilek Öcalan da Türkiye'nin gerçeğidir"
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yeğeni Dilek Öcalan'ın adaylığı ile ilgili soruyu Demirtaş, "Adaylarımızın çok kültürlülük, çok seslilik, çok dillilik misyonunu taşımasının önemli olduğunu söyledik. Dilek Öcalan da bunların içerisindedir. Partimizde çalışan siyasi bir kadromuzdur. Türkiye gerçekliğine aykırı değil, aksine tam da gerçekliğidir. Adaylarımız arasında Ermeni var, Alevi var, sosyalist var. Bunlar Türkiye'nin gerçekliğidir, Dilek Öcalan da Türkiye'nin gerçeğidir" şeklinde yanıtladı.
Demirtaş, sandık güvenliği ile ilgili de gerekli önlemleri aldıklarını, çok sayıda yurttaşın gönüllü olduğunu ve aynı zamanda bulundukları yerlerde propaganda ve örgütlenme çalışmaları da yürüttüklerini söyledi.
"HDP'nin iki seçim beyannamesi olacak"
HDP'nin seçim şarkısının kendisi tarafından seslendirileceğine yönelik iddialara ilişkin Demirtaş, "Seçim müziğimiz birkaç güne hazır olacak. Müzisyen arkadaşlarımız yoğun bir çalışma yürüttü. Çaba sarfetti, ben de katkı sundum" cevabını verdi.
İki seçim beyannamesinin olacağını, kadınların çözüm önerileri ile ilgili bir beyannamelerinin olacağını vurgulayan Demirtaş, "Boş hayaller, seçmeni büyülemeye dönük pembe laflar üzerine olmayacak. Yapmak istediklerimizi gerçeğe dayalı anlatacağız. Türkiye'nin neye ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Yani 'Ankara'ya deniz getireceğiz' demeyeceğiz" dedi.
"HDP'nin başarısı silahsızlanmayı kolaylaştırır"
PKK'nin siyasi zemine dahil olması ile ilgili bir çalışmalarının olup olmadığına dönük soruya Demirtaş, bu noktada özgün bir çalışmalarının olmadığını ancak, HDP'nin başarısının silahsızlanmayı kolaylaştıracağını belirterek, "Böyle bir çalışmamız olsa açıkça söylerdik. Biz bunu yanlış bulmuyoruz" ifadesinde bulundu.
Demirtaş, "Çözüm süreci buzdolabına mı kaldırıldı?" şeklindeki soruya ise, yanıt olarak şunları söyledi: "Buzdolabına kaldırılmış değil, HDP'nin başarısı bizatihi çözüm sürecinin kendisidir. HDP'nin başarısına kilitlenmiş bir süreç var. Parlamentoda HDP varsa demokratik ve sivil bir anayasanın gerçekleşmesi için umut olmuş olacak. HDP yoksa, vallahi ben o parlamentodan heyecan duymam. Oradan barış çıkmaz. Parlamento kapandı, yasalar çıkmayacak. Adımlar atılamayacak. Belki görüşmeler devam eder, müzakereler başlar ama adımların atılması seçimlerden sonraya kaldı. Gerçekçi olmak lazım" dedi.
"Süreçte Newroz'dan bu yana bir gelişme yaşanmadı"
Bir sonraki İmralı ziyaretine İzleme Heyeti'nin de dahil olması durumunda, müzakerelerin başlamış olacağını belirten Demirtaş, "Müzakereler başladıktan sonra kongrenin ne zaman toplanacağına karar verilecek. Çözüm süreci ile ilgili Newroz'dan bu yana gerileme de ilerleme de olmadı, aynı noktadayız" dedi.
"AKP'nin listesi başka Cumhurbaşkanı'nın listesi başka"
İzleme Heyeti'nde bulunan isimlerin netleşip netleşmediğine ilişkin de Demirtaş, "HDP olarak bir isim havuzu oluşturduk, Hükümet ile paylaştık. Vicdanına güvendiğimiz 15-20 kişinin ismi bulunuyordu. Hükümet de bir isim havuzu hazırlayacaktı ve biz ortaklaşarak bir liste çıkaracaktık. Ancak, Hükümet bunu yapmıyor. Cumhurbaşkanı kendi kafasına göre bir liste hazırlıyor, Başbakan kendi kafasına göre bir liste hazırlıyor, uzlaşamıyorlar. AKP'nin listesi başka, Cumhurbaşkanı'nın listesi başka. AKP'nin kendi içerisindeki gerilim çözüm sürecine de olumsuz yansıyor" değerlendirmelerinde bulundu.