Demirtaşın avukatlarının açıklaması

Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş hakkındaki 20 Kasım 2018 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Daire kararının yeniden incelenmesi talebine ilişkin olarak Demirtaş'ın avukatlarının yaptığı açıklama:

Bilindiği gibi önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş, tutuklu yargılanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AIHS) 5(3), 5(3) ile beraber 18 ve 1. Protokol Madde 3’ü ihlal ettiğine ve başvurucunun tutukluluğuna son verilmesi gerektiğine hükmeden 20 Kasım 2018 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Daire kararının, davada incelenmeyen, kabul edilemez bulunan ve ihlal bulunmayan hakların bütünü açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire tarafından yeniden incelenmesi talebiyle, avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurmuştu. Öte yandan Hükümet de Sayın Demirtaş’tan farklı gerekçelerle Büyük Daireye başvurmuştu.

Sayın Demirtaş’ın avukatları,

1. Daire kararında 10. maddeye ilişkin iddiaların incelenmemesinin, hem başvurunun temel iddialarının cevapsız bırakılmasına hem de başvurucunun diğer taleplerinin de eksik incelenmesi sonucuna yol açtığını;

2. Daire kararında milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili olarak yapılan değişikliğin denetlenmemesinin kanunilik ilkesine aykırı olduğunu;

3. Daire kararında Demirtaş’ın tutuklanmasında makul suç şüphesi bulunduğuna ilişkin saptamanın, AİHM’in ifade özgürlüğü içtihadı ile çeliştiğini;

4. Daire kararında tutukluluğun devamına ilişkin kararların siyasi etki ile verildiği belirtilmekte birlikte, bu siyasi etkinin en azından dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinin tartışmaya açıldığı 2015 yılından başlatılmamasının 18. madde içtihadı açısından tutarsızlığa yol açtığını ileri sürmüştü.

18 Mart 2019 tarihinde toplanan ve söz konusu ilk kararı veren Dairede yer almayan beş hakimden oluşan panel, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 43. Maddesi uyarınca davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire tarafından yeniden ele alınma koşullarını karşılayıp karşılamadığını incelemiş ve hem başvurucunun hem de Hükümetin talebini kabul ederek yeniden inceleme kararına varmıştır.

Kimi basın yayın organlarında, yeniden inceleme kararının sadece Hükümetin talebi üzerine alındığı şeklinde eksik bir bilgi yayınlanmış, dolayısıyla kamuoyu eksik bilgilendirilmiştir. Büyük Dairenin kararı, yeniden incelemenin, Demirtaş’ın yaptığı başvuru maddeleri bakımından da yapılmasını içermektedir.

Büyük Dairenin yeniden inceleme süreci bir temyiz süreci değildir.Büyük Daire tarafından verilecek karar, Daireye yeniden gönderilmemekte ve kesin nitelik taşımaktadır. Büyük Daire, taraflar tarafından sunulan tüm delilleri değerlendirecek ve yeni bir karar verecektir.Büyük Daire, Daire kararını tamamen veya kısmen doğru bulabileceği gibi, tarafların iddialarının bir veya daha fazlasını yeniden inceleyip yeni sonuçlara da ulaşabilir. Büyük Daire aşamasının duruşmalı yapılması ve Sayın Demirtaş’ın duruşma salonunda bizzat bulunması talebi de iletilmiştir.

Demirtaş başvurusu, hem AİHM’in özellikle temel hak ve özgürlüklerin Sözleşmede gösterilenden sınırlama sebepleri dışında sınırlandırmasına ilişkin 18. maddesinin genel yorumu açısındanhem de Türkiye’deki yaygın insan hakları ihlali şikayetleri açısından özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle Büyük Dairenin vereceği karar, bireysel sonuçları ötesinde, Mahkemenin Avrupa Konseyi ülkelerinde hukuk devleti ilkelerinin zayıflaması ile bağlantılı hak ihlalleri içtihadı açısından da yol gösterici olacaktır.

Selahattin Demirtaş’ın Avukatları
20 Mart 2019