Demirtaş kendi sordu, kendi yanıtladı: Barış adına yaptıklarımız ‘terör’ diye yaftalandı

Selahattin Demirtaş'ın Diken'den Amberin Zaman'ın isteğiyle kendi sorularını sorduğu ve cevapladığı röportajı:

Tarihi nitelikteki 24 Haziran seçimlerine günler kala HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş aleyhindeki karalama ve iftira kampanyası yoğunlaşarak sürüyor.

Demirtaş koşullarının el verdiği nispette yalanlara cevap vermeye çabalıyor. Twitter üzerinden yalanları tek tek çürüttüyor. Demir parmaklıkların ardından dahi Türkiye’nin son dönem en karizmatik, en kucaklayıcı ve onurlu siyasi liderlerinden biri olma vasfını koruyor. Siyasete kattığı mizah ve seviyeli muhalefet anlayışı, rakipleri Temel Karamollaoğlu ve Muharrem İnce tarafından benimsendi ve bu meydanlarda, sosyal medyada etkisini hissettiriyor.

Demirtaş AKP iktidarının savunduğunun aksine bölücü değil. Tam tersi, Demirtaş tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını evrensel hukuk ilkeleri etrafında birleşmeye davet eden, Türkiye’de barış ve demokrasiyi savunan herkes için, değeri zamanla daha da iyi anlaşılacak olan bir şans.

Adaletsiz koşullarda yarışan Demirtaş’a kendi kendisiyle röportaj yapmasını teklif ettik. Eksik kaldığını hissettiği konularda kendisine soru sorup cevaplamasını rica ettik. Eksik olmasın kırmadı bizleri. İşte Selahattin Demirtaş’ın kısa ve öz Selahattin Demirtaş röportajı…

Seçim çalışmaları nasıl gidiyor, içerde ve dışarıda. Bir seçim tahmini yapar mısınız?

Dışarıdaki seçim çalışmaları bütün engellemelere, adaletsizliklere rağmen coşkuyla büyüyerek devam ediyor. Milyonlarca insan gönüllü bir çalışmayla kendi geleceğini belirliyor. İçerde imkanlar yok denecek düzeyde, ama küçük de olsa destek olmaya çalışıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi 2’inci tura kalacak, HDP de barajı aşacak diye öngörüyorum. Ama HDP için risk ortadan kalkmış değil, daha çok çalışarak barajı mutlaka yıkacağız.

Darbe girişimiyle ilişkisi olmayan binlerce kamu görevlisi ve belediye çalışanı işten atıldı. Bunların içinde gerçekten darbeyle bağı olan kişiler olabilir. Sapla üzümü nasıl ayıracaksınız? Darbe girişimiyle ilgisi olmayanların haklarının iadesi için ne yapacaksınız?

Bu konuda şeffaf ve adil bir soruşturma yapılmalıdır. Darbeciler ve destekçileri mutlaka cezalandırılmalı, ama kurunun yanında yaşın da yanmamasına azami özen gösterilmelidir. Soruşturmalar konusunda daha net ilkeler belirlenirse, mağduriyetler kısa sürede giderilir.

Atama bekleyen çok sayıda öğretmen var. Onlarla ilgili politikanız nedir? Bir bütün olarak eğitim politikanız nedir?

Eğitimde sabahçı-öğlenci ayrımını kaldırıp tekli eğitime geçileceğinden, toplamda 300 bin yeni öğretmene ihtiyaç olacak, hepsi de hemen atanacak. Sözleşmeli, ücretli öğretmen atamalarına son verilecek, bütün öğretmenler kadrolu bir şekilde atanacak. AKP’nin öğretmenlere yönelik getirmeye çalıştığı performans değerlendirme sistemini kaldıracağız. Öğretmenlerin mali ve özlük haklarını güçlendirerek her ilde bir ‘Öğretmen Destek Akademisi’ kuracağız. Öğretmenlerin hak ettiği sosyal statüye ve saygınlığa yeniden ulaşmasını sağlayacağız. AKP 16 yılda eğitimi bir yapboz tahtasına dönüştürmüş, siyasallaştırmıştır. Bugün çocuklarda ve ailelerde eğitime dair temel duygu korku, güvensizlik ve geleceğe ilişkin kaygıdır. Okullar öğrenciler, öğretmenler ve veliler için sevinçli ve umutlu bir yaşam alanı olmaktan çıkmıştır. Eğitim ile istihdam arasındaki bağ koparılmıştır. Okullar arasında derin uçurumlar oluşturulmuştur. İlk olarak eğitim politikalarını, eğitim bileşenleriyle birlikte hazırlayıp hayata geçireceğiz. Okullar arasındaki nitelik farkını ortadan kaldıracağız. Merkezi yerleştirme sınavlarını kaldıracağız. Çocukların ve gençlerin ilgi ve yeteneklerine göre en iyi şekilde yetişmesini sağlayacağız. Kamusal, parasız, anadilinde, bilimsel, demokratik, laik, eşitlikçi bir eğitim sistemini hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.

Alevilerin sorunları için kapsamlı bir projeniz var mı?

Alevi toplumunun eşit yurttaşlığa dair netleşmiş talepleri zaten biliniyor. Tamamını anayasal ve yasal güvenceye bağlayacağız.

Çözüm sürecinin ilerlemesi için, süreçteki muhataplarınızla birlikte o dönemde yaptığınız çalışmalar, bugün size fezleke, dava olarak, kara propaganda olarak dönüyor. Bu duruma ne diyorsunuz?

Barış adına yaptığımız her şey ‘terör’ faaliyeti olarak yaftalandı ve dava olarak karşımıza çıktı. Trajik bir durumdur, ama bu sonuçlar ortaya çıktı diye barış arayışından vazgeçecek değiliz.

Erdoğan’ın geleceğini nasıl okuyorsunuz?

Siyasi bir başarı hikayesi yazma ihtimali tükenmiş ve devri kapanmıştır bence.

20 aydır cezaevindesiniz, hiç kendinizle tartışma fırsatı buldunuz mu? Selahattin Demirtaş’ı analiz edecek olsanız?

Cezaevi kendine dönme ve yüzleşme açısından iyi bir mekandır. Tabii ki geçmiş siyasi hayatımı yeniden masaya yatırma fırsatı da buldum. Hatalarımı ve eksiklerimi cesurca tartıştım kendimle. Bunların neler olduğunu bir gün daha doğru pratik uygulamalarla anlatma fırsatım olursa, daha iyi gösterebilirim. Ama tek bir suç dahi işlemediğimi biliyorum. Haklı ve güçlüyüm burada.

Hakkınızdaki yargı sürecinin nasıl sona ereceğini düşünüyorsunuz?

Adil bir yargılama olursa tamamından beraat ederim.

“Çıkıp da siyaseti bırakıyorum, cezaevinden çıkarsam gidip evimde oturacağım” derseniz beraat eder misiniz acaba?

Hayır, bunu asla demem, desem bile onursuzca olur. Onursuzca evimde oturmaktansa cezaevinde onurumla kalmayı tercih ederim.

Gün gelir de Erdoğan yargılanırsa ve bir şekilde avukatı olmanızı isterse kabul eder misiniz?

Niçin yargılandığına bakarım. Düşüncesinden dolayı yargılanırsa savunurum. Ama haksız bir fiilden dolayı yargılanırsa savunmamayı tercih ederim.

13 Haziran 2018