
Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır il binamızda düzenlediği basın toplantısından spotlar:
İl ve ilçe eşbaşkanlarımız, parti yöneticilerimiz 11 Ekim sabahından bu yana sorgusuz sualsiz, gerekçesiz bir şekilde, bir kapalı spor salonunda gözaltında tutuluyor. Bu yasa dışıdır. İktidarın bizden rahatsız olmasını anlayışla karşılıyoruz. Kendimizi iktidara beğendirmek zorunda değiliz. AKP’nin bize yönelik sert eleştirilerini anlayabiliyoruz. İktidarın bizden rahatsız olmasını anlayabiliyoruz. Ancak bu işe yargının karıştırılmasını, yargının partimize düşman hukuku uygulamasını asla kabul etmiyoruz. Diyarbakır yargısı ve Emniyet Müdürlüğü’ne çağrı yapıyoruz. Yaptıklarınız hukuka aykırıdır, siyasete müdahaledir.
Gözaltı işlemini yapanların, bunun bir misilleme olduğu söylemeleri vahim bir durum. Dicle ilçemizde AKP’nin bir siyasi cinayetle katledilmesinin ardından bu göz altıların yapılması hukuka aykırıdır. Siyasi cinayetlere karşı olduğumuzu açıkladık. HDP’nin tavrı budur. Arkadaşlarımıza yapılan hukuksuzluğa son verilsin. Hangi hakla gözaltında tutuyorsunuz? Rehine gibi, adeta intikam alırcasına yasa dışı işlem yapılıyor. Bunun neresi kabul edilebilir? Ellerinde arkadaşlarımızı suçlayacak bir şey yok.
Rehin almaktan vazgeçin
Diyarbakır Başsavcısı, arkadaşlarımıza soru sormuyorsa ne diye gözaltında tutuyor? Soracakları bir soru yoksa ne diye gözaltına aldılar arkadaşlarımızı? Böyle bir intikam anlayışı olursa adalet diye bir şey kalmaz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı. Gerilimi tırmandırmanın bir anlamı yok. Gerilimi tırmandırmak aklını yitirmiş devlet yöneticilerinin işidir. Türkiye’nin güvene, güvenliğe ihtiyacı var. Hükümet bunları yapmalı. Aksine nasıl iç barışa doğru gidilebilinir. HDP ve DBP’ye yönelik rehin alma ve misilleme yapmaktan vazgeçilmelidir.
Siyasetin önünü kapatmak şiddetin yolunu açar
Gözaltındaki insanlık dışı uygulamalar devam ediyor. On binlere insan darbe gerekçesiyle gözaltına alınmış durumda. Ülkenin demokrasi si için mücadele edenler ile mücadele ediliyor. Diyarbakır Valisi partimizi beğenmek zorunda değil, ancak saygı duymak zorundalar. Partimiz Türkiye’nin üçüncü büyük, Amed’in birinci büyük partisi değilmiş gibi davranamazlar. Bu sadece şiddeti körükleyecektir. Bunu yapanlar demokratik siyasetin yollarını kapatarak şiddetin yolunu açarlar. Bizim yapacağımız alternatif siyaseti geliştirmektir.
TV’leri de kapattılar. Zarok TV kapatıldı. Kürtçe eğitim veren Ferzad Kemanger okulunu kapattılar. Birileri Diyarbakır halkının sabrını taşımak istiyor. Bu yanlışlardan bir an önce dönmelerini istiyoruz.
Kimse Türkiye’yi Musul’da istemiyor
Türkiye’nin neden Musul operasyonuna katılmak istediğini Misak-i Milli sınırları kapsamında olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyor zaten. Niyeti buysa bu bölgede yeni savaşlara giden yolun taşlarını döşemekten başka bir şey değildir. Türkiye’nin müdahalesi olacaksa o da gerçek Musul halkının Musul’a dönmesi, göç edeceklere yardım etme temelinde olmalıdır. Böyle olursa destekleriz, sınırları karıştırırsa HDP olarak karşı duracağız. Kimse Türkiye’nin Musul’a girmesini istemiyor.
Osmanlı dönemindeki bir çöküşü yaşıyor. AKP iktidarı at gözlüğünü takmış, ülkeyi uçuruma götürüyor. HDP olarak iktidarı akli selim davranmaya ve Türkiye toplumuna gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz. Kürt halkının haklarının tanınması, Rojava’daki bütün partilerle doğru ilişkiler kurulması, mezhepsel politikalardan vazgeçmesi, Aleviler açısından önemli adımlar atması lazım. Bunları yapacak bir akıl var mı Ankara’da, yok. Ya sinmiş, korkmuşlar ya da jöle sürüp ortada dolaşıyorlar.
HDP kolay lokma değil
Sürekli savcılara talimatlar veriliyor. HDP milletvekilleri kolay lokma değil. Sokak sokak çalışma yapıyoruz. “Vekilime dokunma” çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kadın meclisleri, belediyelerimizle çalışmalarımızı yapıyoruz. Bilmeliler ki kurbanlık koyun değiliz.
Sınır ötesi operasyon tartışılıyor
Ankara kulislerinde sınır ötesi operasyon tartışılıyor. Sınır ötesi operasyon ve güvenlik bölgesi de beraberinde tartışılıyor ve sınıra yığınak yapılıyor. Her ülke güvenliğini sağlamalı ama toprak işgalini yapmamalı ve insan haklarından vazgeçmeli. Saddam’ın Kuveyt’in topraklarını işgal etti ama sonu ne oldu gördük. Hükümetin galiba öyle bir niyeti var, ama bundan vazgeçmeli.
Diktatörlüğe karşıyız
Demokrasi olacak mı olmayacak mı? Demokrasi işleyişi olacak mı? Parlamento devlet başkanını denetleyecek mi? Adalet güçlü mü? Biz bunlara bakarız. Bunlar olmasa diktatörlük olur. Fiili olarak yapılan da kusura bakmayın beyefendi diktatörlük yapıyor. Parlamentoda oyumuz hayırdır. Referandumda da hayır kampanyasını yürüteceğiz. Bu ülkenin demokrasiye ihtiyaç var. Ülkenin başkana değil, demokrasiye ihtiyacı var.
19 Ekim 2016