Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır'da bulunan farklı Kürt siyasi parti ve temsilcileriyle bir araya gelerek kahvaltılı toplantı gerçekleştirdi. Aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, Mardin Büyükşehir Belediyesi ile DTK Eş Başkanı Ahmet Türk'ün de bulunduğu KADEP, Mazlum-Der, Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD), Öze Dönüş Platformu, Nubahar, Zehra, Med Zehra, Azadi İnisiyatifi ile çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. Liluz Otel'in Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantının açık oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Türkiye halkları ve inançlarının Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kendisini hiç bir zaman özgür hissetmediğini kaydederek, "Cumhuriyet'in kurulduğundan bu yana görev alan bütün cumhurbaşkanları halkı temsil etmekten öte devleti temsil etmeyi tercih etti" diye konuştu.
Kürt halkı olarak devlet baskılarına karşı on yıllardan beri aralıksız olarak direniş halinde olduklarını ifade eden Demirtaş, "Devlet halkları birbirine düşürerek, insanları birbirine kırdırarak her zaman bir sonuç almayı kendi önüne hedef olarak koymuştur. Eğer bizler bu topraklarda özgür ve eşit bir yaşamı yeniden inşa etmek istiyorsak birbirimizle dayanışma içerisinde olmak zorundayız" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri halkların geleceğini inşa etme konusunda bir fırsat olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Tekçi anlayışa karşı halkların adayı olarak bu tekçi anlayışa karşı yeni yaşamı bütün Türkiye toplumuna bir kardeşlik teklifi olarak sunmak istiyoruz" dedi.
Ortadoğu'da yaşanan son gelişmelere de dikkat çeken Demirtaş, Suriye, Filistin, ve Rojava'nın Kobane Kantonu'nda yaşanları kapitalist devletlerin yeni dengeler üzerinde kurguladıkları yeni oyunlar olduğunu söyledi. Suriye'nin bir çok kentinin yüz yıllarca medeniyetlere beşiklik ettiğini dile getiren Demirtaş, "Bugün o topraklarda geriye kalan sadece harabelerdir. Orası artık insan mezarlığına dönüşmüştür. Bu savaş bir gün biterse Suriye'nin o tarihi kentlerinde artık kapitalizmin mabetlerini göreceğiz" dedi. Demirtaş, yüz yıl sonra Suriye'de doğan çocukların nasıl bir ülkede doğduklarını bilmeyeceklerini kaydetti.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin Irak'a bağlı Êzidi kenti olan Şengal'e dönük gerçekleştirdiği saldırılara da değinen Demirtaş, "Yeryüzünde bir avuç kalmış Êzidi inancına karşı gerçekleştirilen saldırıları kırmak için bütün Kürtlerin bir arada kendi insanlarını koruyor olmaları anlamlıdır. Şengal'de yapılan sadece Êzidileri korumak değil, aynı zamanda tüm insanlığı korumaktır" diye konuştu.
06.08.2014
Kürt halkı olarak devlet baskılarına karşı on yıllardan beri aralıksız olarak direniş halinde olduklarını ifade eden Demirtaş, "Devlet halkları birbirine düşürerek, insanları birbirine kırdırarak her zaman bir sonuç almayı kendi önüne hedef olarak koymuştur. Eğer bizler bu topraklarda özgür ve eşit bir yaşamı yeniden inşa etmek istiyorsak birbirimizle dayanışma içerisinde olmak zorundayız" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri halkların geleceğini inşa etme konusunda bir fırsat olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Tekçi anlayışa karşı halkların adayı olarak bu tekçi anlayışa karşı yeni yaşamı bütün Türkiye toplumuna bir kardeşlik teklifi olarak sunmak istiyoruz" dedi.
Ortadoğu'da yaşanan son gelişmelere de dikkat çeken Demirtaş, Suriye, Filistin, ve Rojava'nın Kobane Kantonu'nda yaşanları kapitalist devletlerin yeni dengeler üzerinde kurguladıkları yeni oyunlar olduğunu söyledi. Suriye'nin bir çok kentinin yüz yıllarca medeniyetlere beşiklik ettiğini dile getiren Demirtaş, "Bugün o topraklarda geriye kalan sadece harabelerdir. Orası artık insan mezarlığına dönüşmüştür. Bu savaş bir gün biterse Suriye'nin o tarihi kentlerinde artık kapitalizmin mabetlerini göreceğiz" dedi. Demirtaş, yüz yıl sonra Suriye'de doğan çocukların nasıl bir ülkede doğduklarını bilmeyeceklerini kaydetti.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin Irak'a bağlı Êzidi kenti olan Şengal'e dönük gerçekleştirdiği saldırılara da değinen Demirtaş, "Yeryüzünde bir avuç kalmış Êzidi inancına karşı gerçekleştirilen saldırıları kırmak için bütün Kürtlerin bir arada kendi insanlarını koruyor olmaları anlamlıdır. Şengal'de yapılan sadece Êzidileri korumak değil, aynı zamanda tüm insanlığı korumaktır" diye konuştu.
06.08.2014