Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KA.DER) düzenlediği "Kadınlar nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor" adlı toplantıya katıldı. Dedeman Otel'de yapılan toplantıda aralarında Sosyalist Feminist Kolektif, Gökkuşağı Derneği, Barış İçin Kadın Girişimi'nin bulunduğu çok sayıda kadın örgütü ile bir araya gelen Demirtaş, kadınların seçilecek cumhurbaşkanından beklenti ve taleplerini dinledi. Gazeteci Şirin Payzın'ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıda kadınlar Demirtaş'a nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerini anlattı.

Gazeteci Payzın'ın açılış konuşmasının ardından KA.DER Başkanı Gönül Karahanoğlu, nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerinin ifade edildiği bir metni okudu. Karahanoğlu'nun ardından, Demirtaş kadınlara hitap etti. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının en büyük eksikliğinin bir kadın cumhurbaşkanı adayı olmaması olduğunu belirten Demirtaş, "Bu hepimizin bir özeleştirisidir. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kadın adayı çıkaracağız. Kadının cumhurbaşkanı adayı olması, kadının görünürlüğü açısından kendi ağzından sorunları kamuoyuna anlatabilmesi için önemlidir" dedi.

Kadınlar hakkında konuşmayı kendinde bir görev ve sorumluluk olarak gördüğünü ifade eden Demirtaş, eş başkanı olduğu HDP'nin 98 kadın belediye başkanı ve parlamentoda yüzde 30 civarında kadın milletvekili olduğuna dikkat çekti.

Demirtaş, Türkiye'de ilk defa uygulanan eş başkanlık sistemine de işarete ederek, eş başkanlık sisteminin kadınların mücadelesiyle resmileştiğini belirtti. Demirtaş, "Toplumsal yaşamın tüm alanlarında eşit temsiliyet ilkesi gözetilmezse kesinlikle erkek egemen zihniyetin değişmesi konusunda başarı elde edemeyeceğiz. Mevzu sadece süs olsun diye eşit temsiliyeti değil. Bu temel bir meseledir. Kadını eşit yurttaş olarak tanımlamayan otorite kesinlikle baskıcıdır" diye konuştu.

Demirtaş'ın konuşmasının ardından Payzın, kadınlardan gelen soruları Demirtaş'a yöneltti. Payzın'ın "KA.DER'in okuduğu manifestonun altına imza atacak mısınız?" sorusuna "evet" yanıtı veren Demirtaş, zaten amaçlarının kadınların temsil edildiği cumhur meclisleri kurmak olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanının Türkiye'de tek kişilik bir makam olarak görev yürüttüğüne dikkat çeken Demirtaş, "Karar almak için herhangi bir organ yok. Halkın başkanlığını yapacak kişinin halkla bağını kuracak mekanizmalara ihtiyaç vardır. Ama Türkiye'de böyle bir sitem mevcut değil. Kadın örgütlerinin kendi önerileriyle seçtikleri meclisler cumhurbaşkanına kendi önerilerini sunabilir ve yasa yapımında da danışma görevi üstlenebilirler. MGK ile toplantı yapmaktan çok daha iyidir" diyerek kendisinin Çankaya'da eş cumhurbaşkanıyla birlikte çalışmaya da hazır olduğunu ifade etti.

Demirtaş, Payzın'ın yönelttiği "Kürtlerden oy alacağınızdan emin misiniz?" sorusuna ise "Yeni yaşam teklifini sadece Kürt halkına duyurmadık" karşılığını verdi.

Kadınlar Demirtaş'a Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde kadına yönelik şiddeti önlemek için neler yapacağını da sordu.

Demirtaş, bu soruya şu cevabı verdi: "Cumhurbaşkanının tek başına değiştirme iddiası tek başına yeterli değildir. Kadının sadece namus olarak algılanması binlerce yılın negatif unsurudur. Bu uzun süreli mücadeleyle değiştirilecek bir şeydir. Doğru düzgün bir devlet politikası yürütülemezse kadın katliamları devam edecektir. İlki kültürün değişmesi için mücadele etmek, ikincisi de parlamentoda kadınlarla ilgili yapılan yasalardır. Polis, savcı zaten kendisi kadına şiddet uyguluyor. Kadını şiddet uygulayan erkekle arasında empati kuruyor. Dolayısıyla, savcı, polis hakimlerin kadına şiddet konusunda eğitimden geçirilmeleri gerekir. Kadının katledildiği yerde tabutu cumhurbaşkanı omuzlamalı, 'ben buradayım' demeli."

Payzın'ın bir kadının "Kendisine Türk'üm bile diyemeyen bir cumhurbaşkanı adayının Türkiye'yi nasıl yönetecek?" sorusunu Demirtaş'a yöneltmesi üzerine "Türk değilim, Türk olsam bunu söylerdim. Türkiye'de Türklük bir üst kimlik olarak tanımlansaydı, o zaman bir Amerikalının dediği gibi ben de derdim. Ama herkes ben bugün 'Türküm' dediğimde, üst kimlik olarak değil, kendi kişiliğimi inkar eden bir kimlik olarak algılıyorum. Türk etnik kimliği ile Türkiye yönetildiğinde bir sorun yoksa bir Kürt yönetirse niye sorun çıksın? Bu ülke Kenan Evren'e hepimizin cumhurbaşkanı diyebildi, bana niye diyemez anlamıyorum'' karşılığını vermesi salondaki kadınların çoğunluğunca alkışlandı.

Demirtaş'a "Kürtajın yasaklanması meselesine nasıl baktığı" da soruldu. "Kadın bedeni üzerinde hiçbir erkeğin, gücünün söz söylemeye hakkı yoktur" diyen Demirtaş, devletin bunu tartışması bile utanç verici olduğunu ve kadın bedenini ilgilendiren her şeyin kadını ilgilendirdiğini söyledi. "Seks işçilerinin yaşamlarına nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna da kişilerin cinsel yönelimleri, cinsel tercihlerinin kendilerinin kararı olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Herkesin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakkı vardır" dedi.

LGBTİ’lerin haklarına ilişkin Demirtaş, “İnsan hakları ’amasız ancaksız’ hayata geçirildiği oranda insan haklarıdır. Kişilerin cinsel kimlikleri, cinsel yönelimleri insan haklarında kriter değildir. LGBTİ’ler de dahil olmak üzere herkes toplum içerisinde insanca yaşamalıdır, yeni yaşam belgemizin ilkesi de budur. ’Ama’ dediğiniz zaman insan hakkı ortada kalmaz. Bütün ayrımcılığı uğrayan kimliklerde dik durmak gerekiyor” dedi.

Bu tutumlarının siyasi bir risk olup olmadığına ilişkin ise Demirtaş’ın cevabı, “Evet risktir. Biz bugüne kadar hangi siyasi projemizde risk almadık ki. Ötekileştirilmiş kimlikleri karşımıza alsaydık, biz de iktidara yürüyebilirdik. Kadın özgürlüğünü savunurken, Kürtlerin, Ermenilerin haklarını savunurken de siyasi risk almış oluyorum. Ancak risk almadan toplumsal dönüşüm yaşanamaz ki” şeklinde oldu.

Kadınlar Demirtaş'a 10 Ağustos'taki ilk turda seçilememesi halinde ikinci turda kime oy vereceğini de sordu. Demirtaş, bu soruya "Ekmeleddin Bey'i destekleyeceğime dair bir açıklama yapmazsam, dolayısıyla Tayip Erdoğan'ı desteklemiş olurum. Bizim böyle bir açmaza sokulmamamız lazım. Bize oy verenler ikinci turda Ekmeleddin Bey'i destekleyelim diye buluşmadılar. Bu ilkeleri destekleyelim diye buluştular. Bizi ilgilendiren budur. İkinci turda savunduğumuz ilkelerin yakınından geçtiği bir aday varsa, ona oy veririz. Ama iki aday da bunun yakınından bile geçmiyor" diyerek ikinci turla ilgili kararlarını 12 Ağustos'tan sonra açıklayacaklarını söyledi.

Sorulara verdiği cevaplarla kadınlardan sık sık alkış alan Demirtaş'ın herkesi sandığa giderek oy kullanmaya çağırmasıyla toplantı sona erdi.

25.07.2014