HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Van'da miting gerçekleştirdi. Miting öncesi Van halkı İkinisan, Akköprü ve Kadın Yaşam Merkezi binası önünde bir araya gelerek, 3 koldan mitingin yapılacağı Cumhuriyet Caddesi'ndeki Soydan Kavşağı'na doğru yürüyüşe geçti. İki nisan Kavşağı'ndan yürüyüşe geçen kitle ise Van Valiliği'nin miting için yer vermeyişini, Cumhuriyet Caddesi'nden Beşyol Kavşağı'na kadar 3 defa sloganlar eşliğinde yürüyerek protesto etti.

Alanda coşku ile karşılanan Demirtaş, atılan sloganlar nedeniyle uzun süre konuşmasına başlayamadı. Selamlamanın ardından konuşan Demirtaş, geldikleri noktaya bin bir zahmetle, bedelle, yürütülen zorlu mücadele ile ulaştıklarını ifade etti. Artık yaraları sarmanın zamanın geldiğini ve çözümü hayata geçirme noktasında olduklarını dile getiren Demirtaş, "Bizler artık bu topraklarda Edirne'den Hakkari'ye kadar tüm ezilen halklar, sömürülen, inkar edilen, hakarete uğrayan halklar adına bir umut ışığı yaktık. Yeni yaşam teklifini sizler adına sunduk ve asla yanlış yapmadığımızı gördük. Sizin verdiğiniz talimat doğru bir talimattır. Bugüne dek ısrarla zulmün karşısında dik durmasaydık yeri geldiğinde menfaatler için boyun eğmeyi kabul etseydik, koltuk, çıkar uğruna mevzileri terk etseydik bugün Türkiye büyük bir umutla ayağa kalkmış olamayacaktı. Sizlerle ne kadar onur duysak azdır" dedi.

Gittikleri her yerde, görüştükleri her insanda bir yara gördüklerini ifade eden Demirtaş, "İyileştirmeyi bekleyen bir ülke haline geldik" dedi. Demokratik değişimin zamanının geldiğine vurgu yapan Demirtaş, "Nasıl bir hikaye uydurdular biliyoruz. Tek dil, ırka dayalı bir siyaset. Bu hikaye 90 yıldır bize anlatılıyor. Ve bu hikayeye herkes inanmak zorunda diyorlar. İnanmayanı bölücü, terörist, vatan haini diyorlar. Kabul etmeyeni dövüyorlar, katlediyorlar, içeri atıyorlar, işkenceden geçiriyorlar, faili meçhule kurban ediyorlar. Bu safsata ile yalanla Türkiye'nin yönetilemeyeceğini herkes anladıysa, biz yeni yaşamın hikayesini yazacağız. Bu yaşamda, Türk Türklüğü, Kürt Kürtlüğü ile var. Gürcü, Arap, Çerkes, Alevi, başörtülü kendi kimliği ile var. İşte biz bu hikayeyi artık hayata geçirmeye karar verdik" ifadelerini kullandı. Diğer cumhurbaşkanı adaylarının halen tek dil, tek ırk hikayesini anlattığını söyleyen Demirtaş, 10 Ağustos'ta yeni yaşamın onaylanacağı, hayata geçmeye başlayacağını belirtti ve "Aramıza duvarlar ördüler, birbirimizle buluşmayalım, halklar bir araya gelip birlikte mücadele etmesin diye oyunlar sahneye koydular. Artık duvarları aşmıyoruz, yıkıyoruz o duvarları. Mezheplerimiz, kimliklerimiz utanılacak bir durum değil. Biz neye inanmışsak, Allah bizi nasıl yaratmışsa elbette bunu yaşayacağız. Bunu sorgulamaya, yuhalatmaya kimsenin hakkı yoktur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun çevresindekilerin dışında ülkedeki herkesin korku içinde yaşadığını ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti: "İnsanlar kimliklerinden korkuyorlar. Artık sadece devletten değil, birbirinden korkar hale geldiler. Devlet başımızda, zulüm devleti, bizler yerde o devletin tebası gibi yaşayıp birbirimizden korkarak mı yaşayacağız, yoksa yeni bir yaşamı mı yaratacağız? Türkiye Cumhuriyeti tekçi, ırkçı olarak yola devam edemez artık. Kırılma noktasına geliyoruz. Bizim eşit, adil yaşam çağrısına direnenler sadece halklara zulüm getirecekler. Nerden biliyoruz? Suriye'den, Şengal'den oralarda yaşanan katliamlardan, vahşetlerden biliyoruz. İstiyorlar ki biz de aynı durumda olalım. Birbirimizi boğazlayalım istiyorlar. Ve birbirimize girersek IŞİD gibi örgütler Türkiye sınırında içeri girecekler. Sadece bir kıvılcım bekliyorlar. Kıvılcım çakarsa Türkiye'ye saldıracaklar."

"Önümüzdeki seçenekler buysa çaresizlik içinde boynumuzun vurulmasını beklemeyeceğiz" vurgusu yapan Demirtaş, şunları söyledi: "Örgütlü, politik bir halkız. O halde şimdi yaraya neşter vurmanın zamanıdır. Kendi topraklarımızda demokratik örgütlülüğümüzü inşa etmeye başladık. Çankaya'da halkların koltuğu kimsenin malı değildir diyerek yola çıktık. Koltuk sevdalılarına sesleniyorum: Koltuk niye sizin malınızdır? Bu devlet kurulunca ölmeyen mi kaldı? Peki, bu devletin koltuğu neden halkların olamıyor. Niye Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Gürcü'nün, Ermeni'nin, Alevi'nin olamıyor da soyguncunun, gaspçının koltuğu olabiliyor. Kendilerinde nasıl bu hakkı görüyorlar. Nasıl devleti kendi malı mülkü gibi görüyor. Bu anlayış değişecek işte. Mesele bizim koltuğu kazanma meselemiz değil. Kim kazanırsa kazansın o koltukta rahat oturamayacak, rahat parmak sallayamayacak, katliam emri veremeyecek, para pul çalamayacak."

Alanda toplanan onbinlere seslenen Demirtaş, "Türkiye'nin tüm ezilen halkları, vicdanlı insanları bu seçimde bana oy verin diye dolaşmıyorum. Demirtaş ben değilim, Demirtaş sizsiniz. Demirtaş sadece Kürt değil, Demirtaş Türk'tür, Demirtaş Ermeni'dir, Demirtaş Alevi'dir, Demirtaş Sünni'dir, Roboski'de katledilendir, Somada vahşice öldürülendir. Demirtaş benim soyadım değil, Karadeniz'de isyan şarkıları söyleyendir, Trakya'da size selam yollayandır. Demirtaş anaların sevdalı yüreğidir, gençlerin ışıl ışıl gözbebeğidir. Bana oy vermeyin kardeşlerim, kendinize oy verin. Sandıktan çıkacak her Demirtaş oyu sizin, ezilenlerin, katledilenlerin, yok sayılanların değişimin oyudur. Öbür iki adaya çıkacak oylar bellidir. Biri zaten kibrinden küçük dağları ben yarattım derdindedir. Onunla ilgili halklarımızın tavrı zaten bellidir. Diğer adayın şahsiyetine, kişiliğine söyleyeceğim bir şey yok. Kendisi uzun yıllar sonra ülkeye yeni gelmiş, tanımaya çalışıyor. Ama onu destekleyen partilere bakın. Alevi insanlarımız baksınlar. Hangisinin programında halklar, kadınlar, emekçiler var. O partilerde olanların birçoğunun ellerinde kan var, katliam var. Bu halkların kanına girmiş partilerdir. Şimdi gelmiş o halklardan oy istiyorlar" vurgu yaptı.

AKP seçmeninin düşmanları olmadığının altını çizen Demirtaş, halkın Başbakan'ın kışkırtmalarına kapılmaması uyarısı yaparak, "Sakın ola ki bu hataya düşürmeye çalışanlara meyil vermeyin. O Alevileri yuhalatıyor ya, siz özellikle onun yanına gidin, çay için, sarılın öpün. O Kürt olanı, Zaza olanı yuhalatıyor ya, gidin Kürt'ün yemeğini yiyin ki onun kutuplaştıran, düşmanlaştıran politikaları boşa çıksın. Irkçılık en tehlikeli zehirdir, kana girdimi bir daha boşalmaz. Özgür düşünemez, kimseye kardeşim diyemezsiniz. O nedenle uzak durun. Mezhepçilik ırkçılık bizim işimiz değil. Biz insanız, insan. Allah'ın yarattığı eşit insanlarız. Ve bizi yaratan Allah Kürt, Türk, Ermeni, Azeri, Arap diye yaratmışsa bunu inkar etmeyeceğiz, ama ırkçılığa da karşı çıkacağız. Yıllardır ırkçılığa karşı çıktığımız için haklıyız. Biz artık Türkiye'yi değiştirecek gücüz. Bunun kararını çoktan vermiştik, artık Türkiye'nin her tarafından bunun cevabını alıyoruz. Seçim günü sandıktan çıkacak her bir oy bu kadar kıymetlidir. Sizlerden ricam mutlaka oyunuzu kullanın. Türkiye artık sizin öncülüğünüzde bu yola girdiyse sizi mahcup etmeyeceğiz. Ege'yi, Trakya'yı, Karadeniz'i mahcup etmeyeceğiz. Tek başına da olsa Rize'nin ortasına masasını kuran Necmettin Hoca'ya hiçbir zaman mahcubiyet yaşatmayacağız" diye kaydetti.

Konuşmasının ardından halkı selamlayan Demirtaş, yoğun slogan eşliğinde alandan ayrıldı.

06.08.2014