Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, CNN International’da yayınlanan Christiane Amanpour’unprogramında gazeteci Frederik Pleitgen’ın Ankara Barış Mitingi Katliamıyla ilgili sorularını yanıtlarken şunları söyledi:

Daha çok IŞİD bağlantılı bir terör saldırısına benziyor. Hükümetin ciddi bir sorumluluğu olduğunu, devlet içinde de verilmiş bir destek olduğunu düşünüyoruz.

Son altı ayda çok sayıda saldırıyla karşı karşıya kaldık

Şimdiye kadar 98 arkadaşımız yaşamını yitirdi, 100’den fazla kişi de yaralandı. Henüz kendilerini patlatan canlı bombaların kimliğiyle ilgili bir açıklama yapılmadı. Son altı ayda çok sayıda saldırıyla karşı karşıya kaldık. Bu olayların arkasında olan insanlar soruşturmaya tabi tutulmadı.Çok rahat bir şekilde Türkiye’de faaliyet yürüttüler. Suriye’ye eleman gönderdiler, silah gönderdiler IŞİD’i desteklemek adına. Bunlar maliyet olarak ortaya çıkıyor. Bu daha çok IŞİD bağlantılı bir terör saldırısına benziyor. Hükümetin ciddi bir sorumluluğu ve devlet içinde de verilmiş bir destek olduğunu düşünüyoruz.

Ankara çok güvenli bir şehir. İstihbaratın ve güvenliğin en üst düzeyde tutulduğu bir şehir olduğu halde, daha önce saldırıya uğradığımız bilinmesine rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmadı.

Saldırıdan hükümeti sorumlu tutuyoruz

Biz, tabii ki sorumlu tutuyoruz. IŞİD’e karşı etkili bir mücadele yürütülmedi. Ciddi bir tehdit olarak görmediler. IŞİD’in Suriye’de büyümesine göz yumdular. Türkiye’de de IŞİD gücünün varlığı biliniyor olmasına rağmen hiçbir tutuklama yapılmadı. Ankara çok güvenli bir şehir. İstihbaratın ve güvenliğin en üst düzeyde tutulduğu bir şehir olduğu halde, daha önce saldırıya uğradığımız bilinmesine rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Bu da hükümetin sorumluluğunu artırıyor.

Devlet içinden destek alarak yapıyorlar

Diyarbakır’da da yüzlerce kişinin ölümü hedeflenmişti ve oradaki canlı bomba saldırıdan kısa bir süre önce gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Serbest bırakan şube müdürleri terfi etmişti. O nedenle bütün bu şüpheleri kafamızda doğuran gelişmeler yaşandı. Kesinlikle devlet içinden destek alarak yapıyorlar. Hükümetin bu konuda büyük sorumluluğu vardır. ‘Umutluyuz, ümitliyiz.Türkiye toplumu iç savaşa gidecek demedim. Türkiye’de bir etnik savaşının çıkarılmak istendiğini söyledim. Bütün olumsuz belirtilere rağmen umutluyuz, ümitliyiz.

PKK eylemsizlik ilan etti, umut için ortam yarattı. Ordu ise PKK’ye yönelik operasyonlara devam ediyor. Biz farklı alternatifler bulmaya çalışıyoruz. Bütün toplumun bir arada yaşabileceği devlet reformunu destekliyoruz. AKP artık demokratik iddiasını yitirmiştir. Güce dayanarak iktidarda durmaya çalışan bir partiye dönüşmüştür, bu da geleceğe zarar verecek.

Seçim kampanyalarımıza hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz.

Ciddi bir güvenlik eksiği var. Sadece bizim için değil, bütün partiler için öyle. Güvenlik herkes için risk oldu. Bütün faktörleri değerlendiriyoruz, açık alanlarda miting yapmamanın uygun olduğunu düşünüyoruz. Seçim kampanyalarımıza hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz. Bu politik olarak da, ahlaki olarak da uygun olmaz.