Demirtaş: Seçimlerde karşılaşacağımız ihlallere ve usulsüzlüklere karşı oylarımızı korumamız gerekecek

Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli İngilizce yayın yapan uluslararası gazete The National'ın sorularını avukatları aracılığıyla yanıtladı:

Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önde gelen adaylarından Selahattin Demirtaş tutukluluğunun, bu seçimlerin meşruiyeti üzerinde bir "gölge" olduğunu söylüyor. 

The National’a verdiği röportajda Demirtaş cezaevinde olmasının seçimleri sorgulanabilir bir hale getirdiğini söyledi. “Bu haliyle hanginiz kazanırsanız kazanın, gönül rahatlığıyla o koltuğa oturabilecek misiniz diye soruyorum. Çünkü bu yarış devam ederken, cezaevinde kaldığım her gün seçimlerin, dolayısıyla da sonunda seçilecek kişinin meşruiyetine gölge düşürecektir.”

Edirne'nin yüksek güvenlikli hapishanesinden The National’ın yazılı sorularını yanıtlayan 45 yaşındaki eski avukat, yasadışı PKK’ye destek verdiği iddia edilen siyasi konuşmalarından dolayı terör suçlamalarından 142 yıla kadar hapis cezası almakla karşı karşıya.

Demirtaş, cezaevinde bulunan diğer 9 HDP milletvekilinden biri. Parti, Temmuz 2016'da darbe girişimi sonrasında üyelerinden 5 bininin geniş çaplı bir operasyonda tutuklandığını açıkladı.

Geçtiğimiz ay Erdoğan, Kasım 2019'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini erkene aldığını duyurmuştu. Demirtaş'ın tutukluluğu 24 Haziran seçim kampanyasında önemli bir tartışma noktası oldu, diğer muhalefet adayları onun serbest bırakılması için çağrı yaptı.

Kampanyasına ilişkin olarak “En basitinden miting yapamıyorum, seçmenlerimin karşısına çıkamıyorum, sesimi dahi duyuramıyorum. Yani özetle rakiplerim gibi bir seçim kampanyası yürütemiyorum. Avukatlarım aracılığıyla gönderdiğim mesaj ve mektuplar dışında herhangi bir imkanım yok.” diyor Demirtaş. “Benimkisi bir seçim kampanyası yürütmek değil. Dışarıda yürüyen kampanyayı motive etmeye çalışıyorum sadece.”

Adaylığını son yıllarda Türkiye'nin "yarı açık cezaevine" dönüşmüş olmasının da sembolik bir parçası olarak nitelendiriyor.

Karizması nedeniyle Batı medyasında "Kürt Obama" olarak adlandırılan Demirtaş bu konu kendisine sorulduğunda şakayla karışık "Kürt Trump diye adlandırılmaktan iyidir” diyor.

Pek çok kamuoyu yoklaması HDP'nin çoğu medya kuruluşu tarafından göz ardı edilmesine rağmen seçim barajını geçeceğini öngörüyor.

“İktidarın devletin her kaynağını, resmi-özel tüm medya organlarını istediği gibi kullandığı bir yerde sesini duyurmak, seçim kampanyasını görünür kılmaktır en temel engel.” diyor. Demirtaş bu koşullara rağmen yine de HDP’nin “kilit aktör” olmaya devam ettiğini söylüyor.

Her ne kadar kökleri Kürt siyasetine dayansa da HDP, Güneydoğu'nun dışındaki daha geniş sol kanatlı, laik seçmene hitap ederek 2015 yılında seçim başarısı elde etti.

Demirtaş, darbe girişimi sonrasında 160 bin kişinin tutuklandığı, bir o kadar çalışanın kamudaki görevinden alındığı OHAL’in AKP muhalifleri üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi. “Kürtlerin Türkiye demokrasisinin aldığı yaradan, bugünkü manzaradan en fazla zarar gördüğünü söylemek abartı olmayacaktır. Öte yandan siyaset alanı sadece Kürtler için değil toplumun AKP gibi düşünmeyen diğer kesimleri için de daraltılmıştır.”

Seçimlerden sonra yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı yetkilerine karşı olan Demirtaş, seçilmesi durumunda bu yetkileri dağıtacağını söyledi. “Bildirgemde de ifade ettiğim gibi, çok fazla yetkiyle oturacağım o koltuktan görev süremin sonunda sadece ceketimi alarak ayrılacağım.”

Demirtaş ayrıca seçimlerde sahtekarlık riskine karşı da uyardı.

Mart ayında yürürlüğe giren seçim kanunu değişiklikleri, hükümet yetkililerinin oy kullanma alanlarını yönetmesine, oy sandıklarının yerini güvenlik gerekçesiyle değiştirmelerine ve polisin seçimleri izleyebilmesine izin verecek. Değişiklikler aynı zamanda mühürlenmemiş oy pusulalarının geçerli sayılmasına da izin veriyor –ki bu geçen yıl yapılan referandumla ilgili bir sorundu.

Hükümet PKK'nin güneydoğudaki korkutma politikalarını önlemek için gerekli değişikliklerin yapıldığını söylese de, eleştirmenler, HDP'nin o bölgelerdeki oylarını zayıflatmak için kullanılabileceğini savunuyor.

Demirtaş, "seçimlerde karşılaşacağımız ihlallere ve usulsüzlüklere karşı oylarımızı korumamız gerekecek" dedi.

Pek çok gözlemci seçimden hemen sonra Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanmasına rağmen mecliste çoğunluk elde edememesi halinde yeniden seçim çağrısı yapabileceğine dair kaygılı.

Demirtaş bu konuda “Ne ekonomik, ne siyasi, ne de toplumsal açıdan yeniden bir seçime gitme durumunu bu ülke kaldırabilir.” diyor.

31 Mayıs 2015