Grup toplantımızda konuşan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, konuşmasına Hırant Dink'i anarak başladı. Cinayetin gerçekleştiği sıralarda Erdoğan'ın, "Bizim için namus borcudur" dediğini hatırlatan Demirtaş, "Aradan 8 yıl geçti. Sorumlular hakkında soruşturma başlatılması gerekirken, olayı paralele bağlayıp üstünü kapatma konusunda karar aldılar" dedi.

'Cemevleri hacizlik oluyor'

İstanbul'da Alevi Konfederasyonu ve kurum temsilcileri ile bir araya geldiklerini hatırlatan Demirtaş, alevi yaşam tarzına sahip halkların taleplerini dinlediklerini vurgulayarak, sorunların çözümü noktasında HDP'nin görüşünü sunduklarını söyledi. Demirtaş, "Görüşmeden memnun olduğumuzu söylemek istiyorum. Bizi ağırlayarak canımıza can katan dostlara teşekkürlerimizi iletiyoruz. Talepleri taleplerimizdir" dedi. Devletin ya da AKP'nin, "Cem evi ibadethane midir, Alevilik din midir" şeklinde tartışmaya girmeye hakkının olmadığına vurgu yapan Demirtaş, devletin bu anlamda üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğine işaret ederek, cemevlerinin resmi olarak tanınması nedeniyle elektrik ve su faturalarını yatıramadığını ve hacizlik olduğunu söyledi. Demirtaş, "Peki, Diyanet İşleri Bakanı, son aldığı lüks arabasının camından bakınca bu adaletsizliği görebilecek mi merak ediyorum" dedi. Demirtaş, "Biz bu sorunları belediyelerimiz aracılığı ile belli oranda çözme kararı aldık. Belediyelerimiz cem evlerini resmen ibadethane olarak tanıyacak ve belediye hizmetlerini ücretsiz verecek. Üzerimize düşeni yapacağız. Ancak asıl sorumlu hükümettir" dedi.

'Mahkemeleriniz yargısız infaz yapıyor'

9. Ceza Dairesi tarafından Avukat Uğur Yeşiltepe'ye verilen 6 buçuk yıllık hapis cezasına da değinen Demirtaş, karara tepki göstererek "Bir avukat, müvekkilini savunmuş, bir insan hakkı savunucusu duyarlılığı ile basın açıklamalarına katılmış, 1 Mayıs'a katılmış sadece bunlar gerekçe gösterilerek ceza verildi. Asıl bunları yapmazsa, meslek ilkelerini çiğnedi diye ceza verilmesi gerekirken söz konusu cezaya maruz kaldı. Kendi kurduğunuz yargı mekanizmalarınız bizi yargılamıyor, yargısız infaz yapıyor. Bu dosya derhal temyiz edilmeli, insan hakkı savunucuları harekete geçmelidir. Biz de bu eşkıyalığı takip edeceğiz" ifadesinde bulundu.

'Türkiye'yi AKP'nin eşkıyalarından temizleyeceğiz'

Cizre'de yaşanan olaylara ilişkin de Demirtaş, "'Hükümet Cizre'den eşkıyaları temizleyeceğiz' diyor. Evet, Cizre'yi eşkıyalardan temizlemek lazım, cümlenin bu kısmı doğru. Özellikle sizin dışarıdan gönderdiğiniz, AKP olarak bizzat örgütlediğiniz eşkıyalardan Cizre halkı kurtulacak Sayın Arınç, içiniz rahat olsun" diye konuştu. Demirtaş eline aldığı gaz fişeğini göstererek, "Hangi eşkıyanız attı bunu? Bunları bulmanız lazım. Bunların binlercesi atılıyor. Kimyasal silah bunlar. Bu 12 yaşındaki bir çocuğun ensesinden girip anlından çıktı, beynini parçaladı. Çıkın önce bunların hesabını verin, sonra HDP'den hesap sorun. Sizin eşkıyalığınız izin verirse, Cizre'de işler yoluna girer. Sadece Cizre değil, bütün Türkiye'yi AKP'nin eşkıyalarından kurtaracağız" değerlendirmesinde bulundu.

'Yüce divana gitmeleri için elimizden geleni yapacağız'

Emekçiye, yoksula ve muhalefete tıkır tıkır işleyen adli mekanizmaların 'kendi eşkıyalarına' işlemediğine vurgu yapan Demirtaş, hırsızlık ve yolsuzlukla suçlananların aynı mahkemelerde aklandıklarını söyledi. Demirtaş, "Biz grup olarak bu eşkıyalığı da sorgulayacağız. HDP'nin yolsuzluk ve rüşvet olayları ile ilgili olarak tavrını çarpıtanlara sesleniyorum; Yolsuzluk komisyonundan çekildik, iyi yaptık, verdiğimiz kararın halen arkasındayız. Keşke diğerleri de çekilseydi. Çünkü komisyonun bu rezil kararı vereceğini biliyorduk" dedi. Demirtaş, bakanları değil, bakanları aklamaya çalışanları teşhir etmek için komisyondan ayrıldıklarına dikkat çekerek, "Biz çekilene kadar komisyon neler yaptı? Şöyle bir uzlaşma vardı; başkan, yardımcıları ve katipler seçilirken tüm partilerden temsilciler olacaktı, yapmadılar. 9'unu da AKP'den seçtiler. İlk toplantıda usulü çiğnediler" dedi. Demirtaş, tüm sanıklarla zanlılarla ilgili dosyaların üyelere dağıtılması yönünde bir karar alındığını ancak hiçbir üyeye bu dosyaların verilmediğini dolayısıyla ellerinde dosya olmadan soruşturma faaliyetine başladıklarını söyledi. Belgelerin ve delillerin görülmesinin engellendiğini kaydeden Demirtaş, "Dinlenmesini gerekenleri de hep birlikte belirleyecektik, bunu da ihlal ettiler. Rıza Zarraf ve Ali Ağaoğlu bu ikisinin tüm komisyon huzurunda dinlenmesi kararlaştırıldı. AKPliler ne yaptı, komisyondan habersiz İstanbul'a gidip bunları dinledi. Dosyayı hazırlayıp getirdi. Basına gizlilik kararı verildi. Bu da ortak bir karar değildi, en son Erdoğan Bayraktar'ın dinlenme günü ve saati öyle bir zaman denk getirildi ki, yurtdışına gideceği bir zamanda… Bir saatim var deyip gitti, başkan da onayladı. Sadece kendileri birkaç soru sorup gönderdi. Siz komisyon üyesi olsanız, bu aklama faaliyetine katılır mıydınız. HDP çekildi AKP'yi destekliyor dediler. İnsaf, onları teşhir eden biz olduk bugün genel kurulda da yüce divana gitmeleri için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

'Yüce divan için evet oyu verin' çağrısı

Onurunu ve haysiyetini cüzdanına sıkıştırmamış olanların, bakanların yüce divana gönderilmesi için evet oyu vermesi gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, bakanların da evet oyu verilmesi yönünde bir konuşma yapması gerektiğini söyledi. Demirtaş şunları vurguladı; "Parmak sayısına güvenerek meseleyi kapattınız diyelim, Türkiye ikna olacak mı? Toplumun vicdanındaki dosyayı da kapatmış olacak mısınız. Gelin bunu halktan gizlemeyin. Mahkemeye güvenmiyoruz diyorsunuz, biz atamadık o mahkemenin üyelerini siz atadınız. Bu Anayasa mahkemesi bizim partimizi kapattı. Size gelince güven olmuyor da bizi nasıl bu kadar rahat yargılıyor bu mahkemeler. Adil yargılama çıkmıyorsa vatandaşın günahı ne?"

'Biz asla görmezden gelmedik'

Söz konusu durumunun yolsuzluğu gizleme ve örtme operasyonu olarak kararlaştırıldığına vurgu yapan Demirtaş, "Parlamentoda da bunun gereği için ellerinden geleni yapacaklar. Biz asla görmezden gelmedik. Hesabı sorulana kadar da peşini bırakmayacağız. Gün gelir devran döner kapattığın dosyayı HDP açtırmayı bilir. Eğer sizler bu kadar yoksulluğun açlığın olduğu bir yerde yolsuzluğu çürümeyi kalıcı hale getirmeyi düşünüyorsanız biz bunu engelleyeceğiz. Bizim toplumumuz hırsızlığı hoş göremez, görenler demek ki bu halkın vicdanını ahlakını temsil etmiyorlar. Bugün buradan hayır oyu çıkarsa topluma ahlaki çürümeyi dayatacaklar. Halka oylatmaya kabul ettirmeye çalışacaklar, halk duyarlı olmalıdır" dedi. Demirtaş, evet diyenlerin halkın emeğinin arkasında olanlar olduğunu söyledi.

Atanamayan öğretmenler

Ataması yapılmayan öğretmenler meselesine de dikkat çeken Demirtaş, öğretmenlerin sık sık eylemler yaptıklarını, 39 öğretmenin intihar ettiğini hatırlatarak, işsizliğin en yaygın olduğu kesimlerin öğretmenler olduğunu, fakat bu durumun önlenemeyecek bir durum olmadığını belirterek, planlama hatalarının yapıldığını söyledi. İktidarın bütün illerde üniversite açmakla övündüğünü kaydeden Demirtaş, "Bunlar bitirdikten sonra ne olacaklar diye sormuyorlar. Okullarda sınıf ortalamaları çok yüksek, 80 kişilik sınıflar var dolayısıyla sabah ve öğleden sonra iki devre şeklinde eğitim görülüyor. Yeni derslikler yapılarak ortalama düşürülüp, öğretmenler atanabilir. Eğitimde kalitenin yolu budur" dedi. Demirtaş, atanamayan öğretmenlerin gönderdiği mesajların kendi nezdinde yerini bulduğunu söyledi.

Metal işçilerine destek

Demirtaş, "Herkese iş bulmak mümkündür. Yeter ki paraya tapmayın, çalıp çırpmayın. Gelir kaynaklarını adaletli dağıtın" dedi. İnsanları işsiz bırakarak ucuz iş gücü yollarının arandığına vurgu yapan Demirtaş, "Eğer alın terimizi onlara ucuza satmazsak, bizleri dışarıdaki işsizlerle korkutuyorlar. Bu ülkeye işli kadar işsiz de lazım yoksa çarkları dönmez" şeklinde konuştu. Metal işçilerinin yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Demirtaş, işçilerin taleplerinin bulunduğunu taleplerin karşılanmaması durumunda da greve gideceklerini belirterek, "12 bin metal işçisi greve gidecek umarım talepleri karşılanır ve grev yapmak zorunda kalmazlar. Ancak işçiler greve giderse her kes desteklemelidir, yerlerine gidip iş başvurusunda bulunmamalıdır. Yoksa dayatılan kölelik düzeni her yerde devam edecek. Direnişin yanında olalım" dedi.

Grubu ziyarete gelen ve yaşadıkları sorunları HDP'lilerle görüşen Arıcılara ilişkin ise Demirtaş, Türkiye'nin Çin'den sonra bal üretiminde ikinci sırada olduğunu, arıcılara destek verilmediğini söyledi. Arının sadece bal yapmadığını insan yaşamının ve bitki örtüsünün devamını sağladığını kaydeden Demirtaş, Arıcıların sorunları ile ilgileneceklerini, ziyaretlerinden dolayı da memnun olduklarını söyledi.

20.01.2015