Demokratik özerklik ve özyönetim tartışması, siyasete ve demokrasiye dâhildir

Merkezi Kadın Koordinasyonumuzun açıklaması:

Bizzat Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı eliyle Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı ve partimizi hedef alan hakaret ve linç kampanyasının bir kez daha alevlendirilmesi, yargı kurumunun bir tehdit silahı olarak kullanılması üzerine Kadın Koordinasyonumuz bu açıklama ve çağrıyı yapma ihtiyacı hissetmiştir.

Özyönetim ve demokratikleşme konusunun tartışılmasını engelleme, ülkeyi savaş zemininden siyasi çözüm ve müzakere zeminine çekebilecek bir fırsata ket vurma hamlesi bizi şaşırtmadı. Bu, AKP’nin ve çaresizlikten kıvranan egemenlerin klasik yöntemidir.

Eş Genel Başkanlarımız, hem ortak basın toplantısında hem de DTK Olağanüstü Genel Kurulu’nda parti programımızın ve seçim bildirgelerimizin asli başlıklarından özyönetim iradesinin yanında açık ve net tutum alarak hepimizin iradesini yansıtmışlardır. Söz ve duruşlarının arkasındayız. Özyönetimi, kadınlar olarak var gücümüzle destekliyor ve savunuyoruz.

Yıllar öncesinden hazırlanmış ve artık deşifre olmuş “Çökertme Planı”nın ve bunun ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlandığı apaçık ortaya çıkmış “İç Güvenlik Paketi”nin sahipleri Kürt halkına karşı ezme, bitirme ve teslim almaya yönelik planlı bir savaş yürütmektedir. Her gün her saat tüm dünyanın ve ülkenin gözleri önünde insanlığa karşı suç işleyen bu saldırganlara karşı direnen, yaşamını, iradesini savunan halkın yanında olmak, demokrasi, özgürlük ve insanlık değerlerine sahip çıkmanın gereğidir.

Partimiz demokratik özerklik ve özyönetimi her zaman açıklıkla savundu ve tartışılması için tüm Türkiye toplumunu demokratik alanlara davet etti. Partimiz halkın düşünce özgürlüğünü, ifade ve örgütlenme hakkını, demokratik siyaset alanının genişletilmesini hep savundu. Bu özgürlüklere saldırıldığında itiraz edenlerin, direnenlerin parçası oldu. Ezilenlerin, dışlananların, saldırıya, haksızlığa uğrayanların partisi oldu. Ama biz bir mağdurlar, kurbanlar partisi değil, yeni bir yaşam, çözüm arayışının partisiyiz. Çözüm arayışları yasaklanıp, yeni yaşam özlemi zulümle bastırılmaya çalışıldığında insanlığına sahip çıkan direnir. Şu anda yaşanan budur. Partimiz elbette yalana karşı hakikatin, ölüme karşı yaşamın, zalime karşı direnenin yanında olacaktır.

Bu ülkenin demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten, kadından, aydınlık ve güzellikten yana bütün güçlerini, doğa hakkı, barış hakkı, hakikat hakkı için bu saldırılara karşı çıkmaya, linç ve imha kampanyasını boşa çıkarmaya çağırıyoruz.

2016’da yaşam ve özgürlük için direnenlere tanklar ve toplarla saldıranların ablukasını kırmak, yaşam hakkını savunmak için tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz.

Tüm halklarımıza, özgürlüğümüzü kazanacağımız bir yıl diliyoruz.

Halkların Demokratik Partisi
Kadın Koordinasyonu
31 Aralık 2015