
Gençlik Meclisi Sözcümüz Dersim Dağ, Diyarbakır'da basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. KPSS skandalı başta olmak üzere gençlik gündemlerine değinen Dağ, şöyle konuştu:
Kobanî Kumpas Davasında yargılanan arkadaşlarımız selam verdikleri için ceza aldı
3 Ağustos Êzidî Katliamını buradan bir kez daha kınıyor, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere hayatını kaybedenlerin önünde saygıyla eğiliyorum. 74’üncü Êzidî Fermanı’nda 6 binin üzerinde kadın ve çocuk kaçırıldı, binlercesi katledildi. Bu kadın düşmanı zihniyet Türkiye’de de yaşamın her alanında kendisini gösteriyor. Çok yakın bir tarihte Kobanî Kumpas Davasından tutuklu bulunan kadın tutsaklar Ayla Akat Ata, Ayşe Yağcı, Bircan Yorulmaz ve Pervin Oduncu arkadaşlarımız açık görüşte birbirlerinin görüşçülerine selam verdikleri gerekçesiyle disiplin cezasına çarptırıldılar. Bu, AKP’nin katmerleşen faşizmine en bariz ve son örnektir.
Aysel Tuğluk’a yaşatılanlar işkencedir, insanlık suçudur
Kobanî Kumpas Davasında tutuklu bulunan demans hastası Aysel Tuğluk, avukatını bile tanıyamazken aslında bir işkence yöntemiyle ifade vermeye zorlanıyor. Bu 80’li yıllarda Esat Oktay'ın Amed Zindanında gerçekleştirdiği işkencenin çok çok ötesindedir. AKP-MHP iktidarının kadın ve Kürt düşmanı olduğunun en son göstergesi ve cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik yürüttüğü politikaların son saldırı noktasıdır. Buradan AKP-MHP yargısına sesleniyoruz; başta Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Bu bir işkence yöntemidir, insanlık suçudur.
N.Ç. davasında sanık olan birinin kanaat önderi olarak tanımlanması AKP’nin ikiyüzlülüğüdür
AKP-MHP iktidarının kadın düşmanlığı, özelde Kürt kadınları üzerinden yürüttüğü özel savaş politikaları bunlarla sınırlı değil. Çok yakında bir tarihte kamuoyunda “N.Ç. davası” olarak bilinen ve 13 yaşındaki bir çocuğun aralarında bir yüzbaşının, muhtarın bulunduğu 28 kişinin taciz, tecavüz ve istismarına maruz kaldığı dosyada sanık olan biri, AKP’nin kaymakamı ve AKP kayyımı tarafından kanaat önderi olarak tanımlandı. N.Ç. davasından sanık olan birinin kanaat önderi olarak tanımlanması ve toplantıya çağrılması, AKP-MHP iktidarının ikiyüzlülüğünü ortaya koydu. Bir yandan Kürdistan’da özel savaş politikaları yürüterek Kürt genç kadınlara yönelik taciz ve tecavüzü sistematik olarak yürüten, bir yandan da eşbaşkanlığı suç olarak gösterip kayyım atayan AKP-MHP’nin kayyımı, bilinçli ve sistematik olarak yürütülen uyuşturucu, taciz ve tecavüze karşı bu taciz ve tecavüzleri yürüten sanıkların görüşlerini almak istiyor. Bu iktidarın iki yüzlülüğünü göstermekle birlikte, kayyım açısından cinsel istismar sanığının da kanaat önderi olarak görüldüğünü gösteriyor.
Turnuvaya katılan 11 arkadaşımız Zaxo ve Roboski pankartları nedeniyle işkenceyle gözaltına alındı
AKP-MHP iktidarı, bir yandan özel savaş politikalarını sistematik olarak yürütürken, bir yandan da Gençlik Meclisimizin bu özel savaş politikalarına karşı yürüttüğü çalışmayı da illegalize etmeye çalışıyor. “Bağımlılığı Kıralım, Yeni Yaşamı Kuralım” şiarıyla ile yürüttüğümüz kampanya çerçevesinde 11 kentte futbol turnuvası düzenliyoruz. Bu turnuvayı da Kemal Kurkut anısına düzenliyoruz. Geleneksel olarak her yıl düzenlediğimiz bu futbol turnuvası, her yıl illegalize ediliyor, çeşitli engellemeler ve baskılarla karşı karşıya kalıyor. Bu, 2017'de Amed’de katledilen Kemal Kurkut’un da illegalize edilmesidir. Kemal Kurkut isminin kullanılmasının “örgüt propagandası” olduğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldık. 2017’de polis kurşunuyla katledilen Kemal Kurkut’un katili cezasız bırakılırken, AKP-MHP iktidarı Kemal Kurkut’u “terörist” ilan ediyor. İstanbul Gaziosmanpaşa’da Zaxo ve Roboski katliamlarının hesabının sorulacağı şeklinde açılan bir pankartı gerekçe göstererek, turnuvaya katılan 11 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı. Buradan bir kez daha söylüyoruz; Roboski Katliamını yapanlar da Zaxo Katliamını gerçekleştirenler de hukuk önünde er ya da geç hesap verecektir. Gençlik er ya da geç hesabını soracaktır.
Turnuvaya katılan arkadaşlarımız Emniyet tarafından tehdit ediliyor
Turnuvamıza yönelik hukuksuzluk sadece bununla sınırlı değil. Turnuvamıza katılmak için başvuruda bulunan takımlar bilgi ve önleme faaliyetleri adı altında aranıyor, aileleri bir bir aranıyor, Emniyete giden gençlere tehdit ve şantajla turnuvadan geri çekilmeleri söyleniyor. Bununla birlikte aynı şekilde hediyelikler, anahtarlıklar, üzerinde BÖF yazılı bardaklar verilerek, “hediye istiyorsanız biz size veririz ama bu turnuvaya katılmayın” deniliyor. Yani AKP-MHP iktidarı hukuksuzluklarına her seferinde bir yenisini daha ekliyor.
Kendi yaşamımız için demokratik siyaset alanından asla vazgeçmeyeceğiz
Çok yakın tarihte HDP faaliyetleri sebep gösterilerek PM Üyemiz Divan Orman'ın da aralarında olduğu 12 Gençlik Meclisi Üyesi arkadaşımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. 5 arkadaşımız sadece siyasi parti çalışmaları, basın açıklamaları, HDP faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. Bu da aslında AKP-MHP iktidarının gençlerin siyaset hakkına yönelik politikası ve tahammülsüzlüğüdür. Buradan bir kez daha söylüyoruz: HDP Gençlik Meclisi olarak her gün daha fazla örgütleneceğiz ve kendi yaşamımız için demokratik siyaset alanından asla vazgeçmeyeceğiz.
Tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır
Cezaevlerinde tutuklu bulunan Gençlik Meclisi Üyelerimiz başta olmak üzere, HDP faaliyetleri yürüttüğü için tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. AKP-MHP iktidarının yargısıyla cezaevinde tutulan arkadaşlarımız, sadece siyasi parti faaliyetleri yürüttükleri için cezaevinde tutuluyor. Buna karşı mücadelemizi büyüteceğiz ve demokratik siyaset alanında çalışmalarımızı yürüteceğiz.
Bir dönem sınav sorularının çalınmasında sanık olan şahıs İTÜ’de öğretim görevlisi
Bilgi ve önleme faaliyetleri keşke hırsızlığı önleyebilse, bu gençler için çok daha faydalı olacaktır. Gerçekleştirilen KPSS sınavında çok büyük hukuksuzluk açığa çıktı. Bir yayınevindeki 20 sorunun sınavdaki sorularla aynı olduğu öğrenildi. ÖSYM Başkanının “şaibe yoktur” açıklamasından 2 saat sonra gençlerin ve kamu personeli adaylarının büyük tepkisi üzerine ÖSYM Başkanı görevden alındı. Benzer soru çalmaların önceki yıllarda da gerçekleştirildiğini hepimiz biliyoruz. 2003-2005-2011 yıllarında aslında yine benzer şekilde sınav sorularının çalındığı ortaya çıktı. 2011’de 1 milyon 700 adayın girdiği YGS’de sınav sorularının çalınması üzerine ÖSYM Başkanı Ali Demir 18 yıl hapis istemiyle yargılanmış kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştı. Ali Demir’in ifadesindeki sözler çok çarpıcıydı. 15 yıl boyunca tüm sınav sorularının çalındığını itiraf etmişti. AKP iktidarı sürecinde 15 yıl boyunca gençlerin gireceği ve aslında liyakatlı bir şekilde yürütülmesi gereken sınavların sorularının çalındığı itiraf edilmişti. Ancak ne yetkililer yargılanıp cezalandırıldı ne iktidar hesap verdi. 2011 yılında 18 yıl ile yargılanan Ali Demir İTÜ’de öğretim görevlisi. Yani bir dönemin sınav sorularının çalınmasında sanık olarak yargılanan bir şahıs bugün hala İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam ediyor.
Çizilen karanlık tablo karşısında çaresiz değiliz, çözüm bizde
AKP-MHP iktidarının gençlere reva gördüğü bu. Ne iktidara gençler inanıyor ne de gençler AKP-MHP’nin iktidarını bu şekilde devam ettirmesine izin verecek. Biz çizilen bu karanlık tablo karşısında çaresiz değiliz. Örgütlenerek ve AKP-MHP iktidarının saltanatını yıkarak gençlere ve halka reva görülen tüm politikalara karşı çözümün bizde olduğunu her fırsatta söylüyoruz.
“Bu böyle gitmez” diyen herkesi Amed ve İstanbul’daki “Çözüm Biz'de” mitinglerine bekliyoruz
“Çözüm Biz'de, Savaşa ve Sömürüye Hayır” sloganıyla yarın yani 6 Ağustos’ta Amed’de, 7 Ağustos’ta İstanbul Kartal Meydanında mitingler düzenleyeceğiz. Gençlere geleceksizliği, kadınlara tacizi, tecavüzü ve katledilmeyi, halka yoksulluğu ve açlığı reva görenlere karşı çözüm bizde diyoruz. Çözüm mücadelede, örgütlenmede, halkta, kadında, gençte diyoruz. Başta gençlik olmak üzere AKP-MHP iktidarının gidişatından rahatsız olan ve “bu böyle gitmez; savaşa, açlığa, geleceksizliğe ve yolsuzluğa razı değiliz” diyen herkesi yarın ve pazar günü gerçekleştireceğimiz mitinglere davet ediyoruz.
Gençlere çağrı: Sizleri yok sayanlara, geleceksiz bırakanlara karşı örgütlenelim
Demokratik siyaset alanından men edilmek istenen gençler ve kadınlar AKP-MHP iktidarının sonunu getirecek ve saltanatını yıkacaktır. Buradan tüm gençlere çağrıda bulunuyoruz: Sizleri geleceksiz ve umutsuz bırakanlara, sizleri yok sayanlara ve tanımayanlara karşı daha fazla örgütlenelim, mücadele edelim, demokratik siyaset alanında mücadelemizi büyütelim.
5 Ağustos 2022