Gençlik Meclisi Sözcümüz Dersim Dağ, Genel Merkezimizde basın toplantısı düzenleyerek gençliğin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dağ, şöyle konuştu:
İktidar gençlere burs vermiyor tefecilik yapıyor
Kapitalist sistemin yaşadığı büyük krizler her dönem en çok gençleri etkilemiştir. Sistem sıkıştıkça gençliği hedef almakta, işsizlik ve gençliğin geleceksizliği had safhaya ulaşmış durumdadır. AKP ve MHP’nin yaşadığı bütün krizlerden en fazla etkilenenler gençler ve genç kadınlardır. Özellikle öğrenci gençliğin okuyamayacak duruma geldiğini, eğitiminden feragat ettiğini görüyoruz. İktidarın gençlere verdiği 850 TL’lik bursu faiziyle geri aldığını biliyoruz. İktidar gençlere burs değil borç veriyor ve bu anlamda tefecilik yapıyor. Verdiği bursu 5-6 kat fazla olarak gençlerden geri alıyor. Birçok üniversite öğrencisi mezun olduktan sonra aslında diplomalı işsizler grubuna dahil oluyor.
İktidar demokratik eylemlere katılan gençleri yurtlardan ve üniversitelerden uzaklaştırıyor
Her iki gençten biri üniversiteli işsiz. İstihdam alanı açmak yerine gençliği geleceksizliğe ve umutsuzluğa sürükleyen bu iktidar, bütün krizlerin faturasını en çok gençlere ve genç kadınlara uyguluyor. Sadece bununla da kalmıyor. Gençlerden iyi bir eğitim almalarını, kültür ve sanat faaliyetlerinde derinleşmelerini ve bununla ülkeyi ileriye taşımalarını bekliyor ama bunun karşılığında iyi eğitim verecek tüm öğretim görevlilerini KHK ile ihraç ediyor. En ufak düşüncesini belirleyen demokratik eylem ve etkinliklere katılan gençleri yurtlardan ve üniversitelerden uzaklaştırıyor. Bu kadar büyük bir krizde ellerindeki tek maddi gelir olan ve iktidarın faiziyle geri aldığı bursu da kesiyor. İktidar bu gençlerden itaat etmesini, AKP ve MHP’nin belirlediği sınırlar içinde yaşamasını bekliyor. Bunu yapmak için de elinden geleni yapıyor.
2021 yılında gençler açısından en çok gündem olan konu gençlerin intiharıydı
Bütün bunlara rağmen direnen bir gençlik kesimi var. Elbette gençlerin sorunu sadece burs sorunu değil, sadece yurtlarda yaşadığı sorunlar değildir. Gençlerin en büyük sorunu ekonomik krizin faturasının kendilerine çıkarılıyor olmasıdır, en güzel yaşlarını kültürle, sanatla, gezmekle geçirmeleri gerekirken umutsuzluğa sürüklenmeleri, yoksulluğa ve işsizliğe terk edilmeleridir. Onlarca genç iş bulamadığı için, aç olduğu için, geçinemediği ve yoksul olduğu için intihar etti. 2021 yılında gençler açısından en çok gündem olan konu gençlerin intiharıydı. Elimizde net bir sayısal veri olmasa da 2022’nin ilk kısmında da her ay onlarca gencin iş bulamadığı için, umutsuz olduğu bu ülkede yaşamak istemediği için, kutuplaştırıcı-savaş politikaları ve umutsuzluğun yarattığı kaos nedeniyle bu ülkede yaşamak istemediği için intihar ettiğini biliyoruz.
Gençler kendilerine harcanması gereken bütçenin savaşa harcanmasını kabul etmiyor
Her 4 gençten 3’ünün Türkiye’de yaşamak istemediğini, yurt dışına çıkmak istediğini biliyoruz. Elbette hem toplumsal ve ekonomik krizin hem savaş halinin en büyük faturası gençlere çıkarılıyor. AKP iktidarının gençlere istihdam yaratmak için harcaması gereken bütçeyi savaşa harcadığını ve AKP ve MHP’nin savaş iktidarı olduğunu söylemek mümkün. İktidar bir yandan gençleri yoksulluğa, işsizliğe ve açlığa mahkum ederken bir yandan da savaşa mahkum etmek istiyor. Bir yandan Türkiyeli gençler açken bir yandan savaşa ve cepheye gönderilmek isteniyor. Gençler bu kadar krizin ve umutsuzluğun olduğu bir süreçte ölmek ve öldürmek istemiyor. Gençler kendilerine harcanması gereken bütçenin savaşa harcanmasını kabul etmiyor.
Gençler öldürme politikalarına karşı daha çok yaşamak ve yaşatmak istiyor
İktidarın son bir yıldır aralıksız sürdürdüğü savaş politikasından en çok yine gençler etkileniyor. Aynı zamanda bu ülkenin geleceği olan, bu ülkenin umudu olan, bu ülkeyi ileriye taşıyacak olan gençler savaşlarda ölmek ve öldürmek zorunda kalıyor. Gençler en çok iktidarın savaş politikalarına karşı mücadele ediyor ve örgütleniyor. Gençler ölmek ve öldürmek istemiyor. AKP-MHP iktidarının öldürme politikalarına karşı gençler daha çok yaşamayı ve yaşatmayı tercih ediyor. Savaş ve ölüm politikasına karşı yaşamak ve yaşatmak için gençler daha çok mücadele ediyor.
“Bağımlılığı Kıralım ve Yeni Yaşamı Kuralım” kampanyamızla 60 kentte ve ilçelerinde gençlerle buluştuk
2021 yılının savaş yılı olduğunu söylemek mümkün. Bütün bu savaş politikaları, sınır ötesi operasyonlar bu ad altında Kürt halkına karşı savaş devam ederken Kürt halkına ve gençlerine yönelik özel savaş politikaları da devredeydi. 2015’te savaş kararının alınmasından bu yana özel savaş politikaları da ülkemizde hız kesmeden devam etti. Bizler HDP Gençlik Meclisi olarak bir yandan iktidarın savaş ve ölüm politikasına karşı mücadele yürütürken bir yandan da özel savaş politikalarına karşı yani bağımlılığa, uyuşturucuya ve kadın bedenini metalaştırmaya karşı “Bağımlılığı Kıralım Yeni Yaşamı Kuralım” kampanyası ile örgütlenme çalışması yürüttük. 2021'in son aylarında Diyarbakır’da ilan ettiğimiz bu kampanya çerçevesinde 60 kentte ve ilçelerinde gençlerle buluştuk. Özel savaş politikası nedir, nasıl yürütülür, neden yürütülür, kimi hedef alır, hangi yol ve yöntemlerle yürütülür konularında paneller, sempozyumlar, atölyeler düzenledik. Yeni bir yaşamın mümkün olabileceğini, gençlerin bu politikalara mahkum ve mecbur olmadığını göstermek için kültür ve sanat etkinliklerinde buluştuk. Farklı bir dünyanın ve yaşamın mümkün olabileceğini tartıştık.
Siyasi partide örgütlenmeye çalışan onlarca genç kaçırıldı, tutuklandı, ajanlaştırılmak istendi
İktidarın gençlerin demokratik siyaset alanındaki varlığına yönelik de saldırıları söz konusu. Aslında gençliğin bulunduğu her alanda saldırılar söz konusu. Demokratik siyaset alanı da gençlerin var olduğu, mücadeleyi büyüttüğü, kendi kararını ve sözünü kurmaya çalıştığı bir alan. Siyasi partide örgütlenmeye çalışan onlarca genç kaçırıldı, tutuklandı ve ajanlaştırılmak istendi. Tüm bu müdahalelere rağmen 2021 26 Aralık’ta HDP Gençlik Meclisi olarak “Şimdi Gençlik Zamanı” şiarıyla görkemli bir kongre gerçekleştirdik. Kongremizde gençleri demokratik siyaset alanında tasfiye etmeye çalışanlara büyük cevap verdik. Bütün baskılara rağmen on binlerce genç bir araya geldi ve HDP’nin bir gençlik partisi olduğunu da gösterdi.
Gençler kongremizde 2022 yılının direniş yılı olacağı mesajını verdi
Kongremize yurt içinden ve dışından katılan onlarca gençlik örgütü de ortak mücadelenin önemini göstermiş oldu. HDP Gençlik Meclisi ve Türkiye'de yaşayan tüm muhalif, sol, sosyalist gençler; iktidarın yürüttüğü savaş ve saldırı politikalarına karşı 2022 yılının mücadele ve direniş yılı olacağı mesajını verdi. Gençler, tüm yok saymaya ve saldırılara karşı buradayız, vazgeçmiyoruz mesajını verdi.
Genç kadınlar 8 Mart’ta taciz ve tecavüz politikalarına karşı alanlara çıktı
Gençler 8 Mart’ta, Newroz’da ve 1 Mayıs’ta da alanlardaydı. 8 Mart’ta genç kadınlar, yoksullaştırma, taciz ve tecavüz politikalarına karşı alanlara çıktı, alanlar genç kadınların sesi ve rengiyle yankılandı. Genç kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!” diye haykırdı. Sıra arkadaşımız “Gülistan Doku nerede?” diye haykırdı, sokak arkadaşımız, mahalle arkadaşımız “İpek Er’in hesabını soracağız!” diye haykırdı. Yoksulluktan dolayı eğitime ara vermek zorunda kalan genç kadınlar, en temel hakları olan yaşam haklarını, eğitim haklarını, anadilinde eğitim haklarını savunmak isteyen genç kadınlar 8 Mart'ta alanlara çıktı ve burada bir kez daha gördük ki iktidarın tüm bu politikalarına karşı en çok etkilenen genç kadınlar direnişte ve mücadelede ısrarcı. Genç kadınlar 8 Mart ruhuyla, 8 Mart heyecanıyla ve haklı olmanın verdiği ruhla Newroz alanlarına aktı.
Bu ülkede yaşayan gençlerin tek umudu HDP’dir
2022 Newrozunu diğer Newrozlardan ayıran en temel özellik gençlerin damgasını vurmasaydı. 2022 Newroz’u gençlerin Newrozuydu. Çünkü 2022 yılında İstanbul’dan Van’a, Diyarbakır’dan Adana'ya, Mersin’e, İzmir’e kadar her Newroz alanında gençliğin rengi ve genç kadınların talepleri vardı. Milyonlarca genç tarihte eşi benzeri görülmemiş bir coşkuyla Newroz alanlarına aktı ve savaş politikalarına hayır dedi; özgürlük, iş, eğitim, örgütlenme ve mücadele taleplerini Newroz alanlarında haykırdı. Newroz alanları gençler için özgürlük alanı oldu. Newroz alanı bir kez daha gösterdi ki bu ülkede yaşayan gençlerin tek umudu HDP’dir. HDP’de siyaset yürütmenin, mücadelesini örgütlemenin mesajını bir kez daha verdi. Aynı zamanda Newroz alanlarındaki gençler AKP-MHP iktidarının bu gidişatına izin vermeyeceğini bir kez daha haykırdı. İktidarın yürüttüğü savaş politikasına, gençler üzerindeki yoksullaştırma ve özel savaş politikalarına dur diyeceklerini; AKP-MHP iktidarının kabul etmediklerini ve bu iktidarın gidici olacağının ilk sözünü Newroz alanlarında kurdu. 8 Mart ve Newroz’da meydanlarda olan gençler 1 Mayıs alanlarını da aynı heyecanla doldurdu. 8 Mart’tan Newroz’a, Newroz’dan 1 Mayıs’a alanlara aktı gençler. 1 Mayıs’ta da geleceksizleştirmeye, yoksulluğa ve saldırılara karşı alanlara aktı ve en temel hakkı olan eğitim, iş ve yaşam hakkını haykırdı. İşsiz, ataması yapılmayan, iş bulamayan, KHK ile ihraç edilen onlarca genç 1 Mayıs’ta haklarını haykırdı. İktidarın gidici olacağını belirtmiş oldu.
HDP Gençlik Meclislerinde örgütlenme çağrısı yapıyoruz
Hem HDP Gençlik Meclisimizin kongresi hem de 8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs bize gösterdi ki AKP-MHP iktidarı gidicidir, iktidar yürüttüğü bu politikalarla kalamaz. Ama iktidar her sıkıştığında kendi bekası için yürüttüğü savaş politikalarına daha fazla sarılıyor ve içeride dışarıda savaş yürütüyor. İçeride olabildiğince bütün demokratik kesimlere saldırıyor, demokratik kesimlerin partisi olan kadınların ve gençlerin partisi olan HDP’ye saldırıyor. Sıkıştıkça HDP’ye ve Kürtlere saldıran, buradan çıkış arayan iktidara karşı biz gençler olarak HDP’yi sahiplenme çağrısı yapıyoruz. İktidarın gençlere farz kıldığı işsizlik, geleceksizlik, umutsuzluk ve kaosa karşı HDP Gençlik Meclislerinde örgütlenme ve mücadeleyi büyütme çağrısında bulunuyoruz. Demokratik siyaset alanı her dönem gençlerin en fazla örgütlendiği bir alan olmuştur. Gençlerin bu alanda taleplerini yükselttiğini görüyoruz. Bütün gençleri HDP Gençlik Meclislerinde örgütlenmeye ve haklı taleplerini zaferle sonuçlandırmak için örgütlü mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.
Cejna Zimanê Kurdî pîroz be: Bila zimanê kurdî bibe zimanê perwerdehiyê
Belê hevalên hêja em ber bi 15’ê Gulanê ve diçin. 15’ê Gulanê Roja Cejna Zimanê Kurdî ye. Em her roj dibînin ku Kurdî li vê axê tune tê hesibandin, kesên ku zimanê wan Kurdî ye tên kuştin, rastî êrişan tên. Bi minasebeta 15’ê Gulanê em dixwaz dikin ku zimanê Kurdî bibe zimanê perwerdehiyê, bibe zimanê fermî. Em daxwaz dikin hemû gelên ku li vê erdnîgariyê dijîn bila bi azadî bi zimanê xwe bijîn û perwerdehiyê bibînin. Îro li Tirkiyeyê ji bilî Tirkî zimanê ku herî zêde tê axaftin Kurdî ye. Kurdî li Tirkiyeyê qedexe ye, li parlamentoyê wekî zimanê biyanî tê pênasekirin. Li dijî vê yekê em li her derê Kurdî diaxivin, li her derê Kurdî dixwînin û xwedî li Kurdî derdikevin. Ez careke din ji vir di serî li zarokên Kurd û li hemû gelê Kurd Cejna Zimanê Kurdî pîroz dikim. Divê demildest zimanê Kurdî bibe zimanê fermî û zimanê perwerdehiyê.
11 Mayıs 2022