Devasa boyutlara ulaşan barınma sorunun nedenlerinin araştırılmasına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç'un bu yıl içinde kiralarda yaşanan aşırı artışla birlikte, devasa boyutlara ulaşan barınma sorunun nedenlerinin ve yansımalarının araştırılıp, gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması amacıyla Meclis'e sunduğu araştırma önergesi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye’de özellikle son yıllarda toplumun bütün kesimleri için barınma büyük bir sorun haline gelmiştir. TÜİK verilerine göre ülkede ev sahipliği oranı % 57 iken, toplumun neredeyse yarısı kiracı durumundadır. 8 milyon 250 bin öğrenci için ise var olan yurt kapasitesi mevcut ihtiyacın % 10’unu bile karşılamamaktadır. Bu yıl içinde kiralarda yaşanan aşırı artışla birlikte, barınma sorunu devasa boyutlara ulaşmıştır. Bu bağlamda Türkiye’deki barınma sorununun nedenlerinin ve yansımalarının araştırılıp, gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, TBMM İçtüzüğü `nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederim.

GEREKÇE

Barınma hakkı, uluslararası hukuk tarafından belirlenmiş temel bir insan hakkıdır. İnsan onuruna yaraşır, elverişli konut hakkı, tıpkı diğer temel haklar gibi devletin görevi olarak tanımlanmıştır. Devletlerin herkes için elverişli konut hakkının yerine getirilmesine yönelik tedbir alma yükümlülüğü, bağlayıcı niteliğe sahip bazı uluslararası insan hakları belgelerinde de belirlenmiştir. Bunlar arasında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nde yer alan hükümler ile Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme de yer almaktadır.

Türkiye’de uzun zamandır büyüyen bir sorun olarak yurttaşların insanca yaşam için sahip olması gereken konut hakkı meselesi, özellikle son yıllarda can yakıcı hal almıştır. Uzun yıllardır uygulanan yanlış kent politikaları ve konut planlamaları hem kentleri yaşanmaz hale getirmiş hem de ucuz ve güvenilir konutu dar gelirli yurttaşlar için ulaşılamaz kılmıştır. Ekonomik ve sosyal krizin etkisiyle gittikçe yoksullaşan Türkiye, Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) son verilerine göre konut fiyatlarının en fazla arttığı ülke olmuştur. TÜİK verilerine göre ülkede sadece % 57’lik bir kesim kendi konutunda otururken, yurttaşların neredeyse yarısı kiracı konumundadır. Yine TÜİK’in açıkladığı verilere göre, yıllardır hane halkının gelirinden en fazla payı konut ve kira almaktadır. Meslek odaları, emlak şirketleri ve birçok araştırma kuruluşunun ellerindeki verilere dayalı yaptıkları araştırmalar sonucu, Türkiye’de özellikle son iki yılda başta büyükşehirler olmak üzere konutta kira artışları bazı merkezlerde % 200’e varmıştır.

Öte yandan ülkede üniversitelerde okuyan 8 milyon 250 bin öğrenci için var olan yurt kapasitesi mevcut ihtiyacın % 10’unu bile karşılamamaktadır. Söz konusu kuruluşların verilerine göre, özellikle üniversitelerin açılması ile beraber birçok kentte zaten yüksek olan kira fiyatları aşırı derecede artmış ve kiralık ev kalmamıştır.

Öğrenciler bu duruma dikkat çekmek için bazı etkinlik ve eylemler düzenlerken, iktidar yetkilileri sorunu çözmek yerine öğrencileri kriminalize etmeyi tercih etmiştir.

Bu bağlamda yurttaşların gelirlerinin büyük bölümünün harcandığı, öğrencilerin okullarını bırakmalarına sebep olan ve gittikçe ağırlaşan barınma sorununa yönelik Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devreye girmesi ve acil çözüm önerileri sunması gerekmektedir. Bu çerçevede barınma sorununun nedenlerinin tespiti ve çözümlerinin ortaya konması amacıyla TBMM’de bir araştırma komisyonunun kurulması elzemdir.

5 Ekim 2021