Bingöl'de halka hitap eden Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Hükümetine yüklenerek "Onlar da farkında, saltanat gidiyor. O yüzden korkuyorlar, paniklemiş durumdalar. Her gün korkularını artıracağız. Tek bir saniye rahat bırakmayacağız. Senin o sarayında sana huzur vermeyeceğiz" dedi. AKP'nin çözümsüzlük politikalarına da dikkat çeken Demirtaş, "Yeniden savaşın başlamasına izin vermeyeceğiz. AKP'nin çark etmesine, geri adım atmasına rağmen biz barışı savunacağız. Bingöl dağlarında kurşun sesi değil, kuş sesi olacak. Dolmabahçe'nin teminatı sizsiniz" diye konuştu.

Konuşmasına alanı dolduran Bingöllülere teşekkür ederek başlayan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, "Dörtyol'a kadar kitle var birbirimizi görmemiz için pankartları indirmeniz iyi olacak" dedi ve Bingöl'de tarihi bir miting gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye'nin tarihi ve kritik bir seçime hazırlandığını ve Bingöl'de olağanüstü bir hareketliliğin olduğunu belirten Demirtaş, "7 Haziran'ı hepimiz iple çekiyoruz. O gün hayırlı bir işe imza atacağız. 7 Haziran'da sandıklar açıldığında Türkiye rahat bir nefes alacak. HDP çok daha güçlü bir şekilde parlamentoya girerek, tüm halkımıza nefes aldıracak" dedi.


Herkesin 'Bu benim Anayasamdır' diyebileceği bir anayasa yapmalıyız

"İlk işimiz darbe anayasasını kaldırmaktır"

Barajı aştıklarında ve parlamentoya gittiklerinde ilk işlerinin Kenan Evren'in darbe anayasasını kaldırmak olacağını söyleyen Demirtaş, "Darbe anayasasından kurtulmadıkça ne barışı, ne kardeşliği ülkede gerçekleştirebiliriz. Yeni, çoğulcu ve demokratik bir anayasa yapmamız gerekiyor. Dili, dini, mezhebi ne olursa olsun özgürlükçü bir anayasa yapmalıyız. Herkesin 'Bu benim Anayasamdır' diyebileceği bir anayasa yapmalıyız. HDP'ye oy vermekle sadece bir partiye oy vermeyeceksiniz, kimliğinize, inancınıza da oy vermiş olacaksınız" diye konuştu.


İş cinayetini önleyecek tedbirleri almak bu kadar zor ise, 'Paraya kıymayım' diye işçinin canına kıyıyorsa, Hükümetin bilinçli politikasındandır

"Onlar patrondan, bizler işçiden yanayız"

Başkanlık sistemine dikkat çeken Demirtaş, Türkiye'nin rahat bir nefes alması için HDP'ye oy vermesi gerektiğinin altını çizdi ve ekledi: "HDP kazandığında rahat bir nefes alacağız. Ülkeyi Başkanlık, tek adamlık tehdidinden kurtarmış olacağız."

HDP'nin seçim beyannamesinde yer alan emeklilerin, esnafların, çiftçilerin, işsizlerin, gençliğin ve kadınların sorunlarına da değinen Demirtaş, Türkiye'deki yoksulluğun parasızlıktan değil AKP'nin bilinçli politikalarından kaynaklandığını söyledi. Türkiye'de yolsuzluğu ortadan kaldırmak için adil olmanın yeterli olacağını ifade eden Demirtaş, "Türkiye'de kaynak sıkıntısı yok, para sıkıntısı yok. İş cinayetini önleyecek tedbirleri almak bu kadar zor ise, 'Paraya kıymayım' diye işçinin canına kıyıyorsa, Hükümetin bilinçli politikasındandır. Onlar patrondan yanadır, biz işçiden yanayız. İşçinin canını koruyacak tedbirler alınmazsa bini aşkın işçi yaşamını yitirmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.


Ev kadınları siz çalışansınız, sigortalı olmalısınız, emeklilik hakkınız olmalıdır

"İşsizlik sorununu çözmek zor değil"

Bingöl'de kadınların yüzde 85'inin ev işçisi olduğunu kaydeden Demirtaş, "Ev kadınları siz çalışansınız, sigortalı olmalısınız, emeklilik hakkınız olmalıdır. Bunu fakirden, yoksuldan, işçiden yana olanlar yapar. Üniversiteyi bitiriyorsunuz, yüksek lisans yapıyorsunuz, yine işsiz kalıyorsunuz. Bilinçli politikalardır bunlar. İşsizlik sorununu çözmek zor değil, parayı patrona peşkeş çekmek yerine halka yatırım yapılması gerekiyor. Bu yapılırsa üç ayda Bingöl'ün çehresi değişir. Göç edenler geri gelecek. Kendi topraklarımızda iş imkanı yaratacağız. Niye elin Almanyalarına göç edelim, İstanbul'da ucuz iş gücü olalım? Bu rantçıların, hırsızlıların bu memlekete vereceği hiçbir şey yoktur" dedi.


"Onlar gibi koltuğa yapışmayacağız"

Seçim beyannamemizde de yer alan vicdani red hakkına da dikkat çeken Demirtaş, şöyle konuştu: "Askere gitmek istemeyenlere, tercih hakkı tanınmalıdır. Asker sayısını yarı yarıya indirmek bile, yine askerin masrafını yarı yarıya düşürmek bile asgari ücretlinin, emeklinin, esnafın, çiftçinin, kadının, gençliğin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yeterdir. Artık gençler, kadınlar, çocuklar, engelliler, esnaf insanca yaşamı hissedecekler. Geçen 90 yıla hayıflanacaklar. İnsan onurunu, haysiyetini merkeze oturtacağız. Bunları yapmazsak lanet olsun öyle koltuğa, öyle hükümete deriz, koltuğu bırakırız, koltuğa yapışmayız. Onlar gibi koltuğa yapışmayız."


AKP kurucularından kaç kişi var şu an AKP'de, Erdoğan'ın birlikte yola çıktığı kaç arkadaşı var?

"Gün geçmiyor ki birbirlerine hakaret etmesinler"

HDP çalışmalarındaki arkadaşlık ve yoldaşlık hukukuna da değinen Demirtaş, şöyle devam etti: "Sokakta emek harcayan arkadaşlar, kadın ve gençlik meclisinde yer alan arkadaşlarımız her birimiz tek yürek olmazsak bugünleri göremezdik. Biz birbirimizi sata sata, birbirimizin omzuna basa basa gelmedik, yoldaşça mücadele ederek bugünlere geldik. AKP'de her gün birbirini satan satana. Birbirinin omuzlarına çıka çıka iktidar koltuğunu sürdürmeye çalışıyorlar. Gün geçmiyor ki birbirlerine hakaret etmesinler. AKP kurucularından kaç kişi var şu an AKP'de, Erdoğan'ın birlikte yola çıktığı kaç arkadaşı var? Sırtlarına basa basa kendisine Saltanat yarattı. Tek adam sistemini böyle yarattılar. Bütün yoldaşlık hukukunu çiğnediler.

Bingöl adaylarını seçerken de öyle yaptılar. AKP'de bir aday adayı arkadaşımız intihar ederek yaşamını yitirdi. Bütün Bingöl halkının başı sağolsun. Bunlar kendi arkadaşlarına ve yoldaşlarına sahip çıkmazlar. Onlar için her şey paradır, çıkardır. Onların nazarında halkın kıymeti yoktur.


Seçime kadar Pinokyo'ya dönüşecek, her gün yalan konuşa konuşa burnu daha da büyüyecek

"Davutoğlu Bingöllülere yalan söyledi"

İki gün önce bu meydanda Bingölülere seslenen Başbakan Davutoğlu'nun halkın gözünün içine baka baka yalan söylediğini vurgulayan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Davutoğlu Bingöl halkının gözünün içine bakarak yalan söyledi. Genç köprüsünde 4 insanın canına kıydı. O dedi, 'Ben talimatı, emri verdim.' Çıktın dedin ki, 'Hainler cezasını çekti. Bizzat emir verdim' dedin. İnfaz ettirdiğiniz 4 kişinin Bingöl Emniyet Müdürü'nün suikastiyle alakası yoktur. Bingöl'e geldin, bunu savundun. Sen Bingöl halkına özür borçlusun. Pişkince gözünün içine baka baka Bingöllülere hareket edip gerisin geri gittin. 7 Haziran'da bunlara öyle bir cevap verin ki Bingöl meydanına bir daha çıkmasınlar. Yalan söylemekle yüzleri kızarmıyor, seçime kadar Pinokyo'ya dönüşecek, her gün yalan konuşa konuşa burnu daha da büyüyecek."


Senin o sarayında sana huzur vermeyeceğiz

"Yeniden savaşın başlamasına izin vermeyeceğiz"

AKP'nin yaptığı seçim anketlerine de vurgu yapan Demirtaş, şunları kaydetti: "'Güçlü bir iktidarız' diyorlar, anket açıklıyorlar, 'Yüzde 50 oyumuz var' diyorlar. Madem bu kadar oyunuz var, madem anketlerinizde HDP barajın altında, o zaman işinize bakın, hoş helal olsun.

Onlar da fakında, Saltanat gidiyor. 7 Haziran'da hesap soracak olanlar geliyor, o yüzden korkuyorlar, paniklemiş durumdalar. Her gün korkularını artıracağız. Tek bir saniye rahat bırakmayacağız. Senin o sarayında sana huzur vermeyeceğiz. HDP'ye gönül veren yürekli insanlarla ülkenin barışını biz kuracağız. Demokratik barışı biz getireceğiz. Yeniden savaşın başlamasına izin veremeyeceğiz. AKP'nin çark etmesine, geri adım atmasına rağmen biz barışı savunacağız. Bingöl dağlarında kurşun sesi değil, kuş sesi olacak. Dolmabahçe'nin teminatı sizsiniz. Daha güçlü bir şekilde yürüyecektir.

Baskılar yok mu var, provokasyonlar yok mu, var. Devletin imkanlarıyla AKP mitingler yapıyor. Biz ise inançla ve imanla yapıyoruz. Paramız onlar kadar değil, olmasın, çok şükür hırsız değiliz. Devletin lüks imkanlarıyla mitinge gitmiyoruz, çok şükür. Bütün devlet gücünü arkalarına almışlar. Sadece AKP'yi değil, Cumhurbaşkanını, 81 ilin valisini, tüm kaymakamlarını ve yandaş medyasını da yenmiş olacağız. Bizim de Allahımız ve halkımız var, bunların hepsini yeneceğiz."


Yolsuzluklara dair bir çift laf etseydin 'soylu' olduğuna inanırdık.

Başkale'den Soylu'ya yanıt: "Gönülden HDP'ye geçtik"

AKP'de teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun HDP'ye yönelik tehdit içerikli açıklamalarına da dikkat çeken Demirtaş, Soylu için şunları söyledi: "Süleyman Soylu, 'HDP tehditle oy topluyor' diyor. Van Başkale'de AKP'nin milletvekili adayları seçim çalışmaları için oraya gidiyor. Esnaf tepki gösteriyor. Protesto eden 5 kişiyi tutukladılar. HDP ve DBP yöneticilerinin tutuklanması üzerine AKP'nin bütün ilçe teşkilatı istifa ederek HDP'e geçti. İlçe başkanı İsmet Mühürcü HDP'ye geçti. Soylu, AKP'de teşkilatlardan sorumludur. 'İlçe başkanını tehdit ettiler, istifa etti' diye açıklama yaptı. Mühürcü'yü buraya gelmeden önce telefonla aradım, 'Bingöl halkının huzuruna çıkıyorum, tehdit varsa, Bingöl halkının huzurunda özür dileceğiz' dedim. 'Severek, isteyerek, gönülden HDP'ye geçtim. Bunu Bingöl meydanında söyle' dedi. Az önce yalanları ortaya çıktı. Yolsuzluklara dair bir çift laf etseydin 'soylu' olduğuna inanırdık. İki yıl önce başka bir partinin genel başkanıyken AKP'ye atıp tutuyordu. Şimdi bir koltuk vermişler, AKP savunuculuğu yapıyor."


"Hakkımızı helal etmiyoruz"

Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın halkın parasıyla mitingler yaptığını söyleyerek, "Halkın parasıyla halka hakaret ediyorlar. Bu kul hakkıdır, kul hakkını yiyenin affı olur mu, bütün muhalefetin hakkı var onda. Alıp istedikleri gibi harcıyorlar. Biz hakkımızı bu dünyada da öbür dünyada da helal etmiyoruz. Asla helal etmiyoruz. Halkımız bu kadar yoksul, asla kabul etmiyoruz" dedi.


Ortadoğu halklarında, şu inanç gelecek, 'Ayrı gayrı demeden, Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Arap demeden demek ki kazanılabiliyor, kavga bitiyor.'

"HDP Ortadoğu'nun umudu olabilir"

Bingöl ve Diyarbakır adaylarıyla birlikte HDP'nin Meclis'te daha güçlü bir sesle Bingöl halkını temsil edeceğini söyleyen Demirtaş, "Eğer HDP halktan büyük bir destek alırsa, siyaseti değiştirecek büyük bir destek alırsa, Ortadoğu'nun kaderini değiştirecek. Bütün ezilenlerin umudu olabiliriz. Ortadoğu halklarında, şu inanç gelecek, 'Ayrı gayrı demeden, Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Arap demeden demek ki kazanılabiliyor, kavga bitiyor.' Bütün halklara böyle bir umut vereceğiz.

IŞİD barbarlığına dur demek için 'Evet' mührünü HDP'ye basmanız yeterli olur. Hem bütün ezilenleri korumak, hem de İslamiyeti savunmaktır. Rojava'da, Kobanê'de büyük bir direniş yapıldı. IŞİD İslam'ı temsil etmiyor. Bütün inançların özgürce yaşanmasından yanayız, bundan taviz vermeyiz" şeklinde konuştu.


'Devlet Baba' diyorlar ya, yalandır. Ana baba sizsiniz, devlet evlattır.

"Davutoğlu kazansa da kaybetse de gidiyor"

Gündemdeki Diyanet İşleri Başkanlığı'na ilişkin tartışmalara da değinen Demirtaş, "Bu diyanet hizmet veremediği için bunları değiştireceğiz diyoruz. Bingöl halkı inanç konusunda, imam konusunda çok daha iyi biliyor, yüreğinde hissediyor" diye konuştu. 

AKP Hükümetinin Mısır politikasındaki çelişkilerine de vurgu yapan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunlar meydan meydan dolaşıp, Rabia Meydanı diyorlardı. Darbeyle düşen Mursi 20 yıl hapis cezası aldı. Artık onun adını ağzına bile almıyor, Mısır'ı ağzına almıyor. Mısır'ın yönetimiyle anlaştılar, anlaşmak zorundalar. Mursi'yi sattılar. Vicdansızlar, satmak bunların geleneğinde var. Her şey onlarda alınıp, satılır. Onların nezdinde öyledir.

Acemi Başbakan'da onu takip ediyor, zannediyor ki çok yalan ona kazandıracak. Bilmiyor ki kazansa bir dert, kazanmazsa bir dert. Kazansa da Başbakanlığı bitiyor, kazanmasa da Başbakanlığı gidiyor. Oy istiyor meydan meydan, kime istiyor, o da farkında değil fukara. Bazen çok yüklenmeyeyim diyorum. Zaten başında bela var, Saraydaki burnundan getiriyor, uğraşmayayım diyorum, ama o da durmuyor.

Davutoğlu'nun Başkanlık Sistemini savunduğunu hiç gördünüz mü? 25-30 miting yaptınız, televizyon programına çıktınız, konuşmadı, sen de Başkanlığa karşıysan açık ve şeffaf ol da, seni de kurtaralım. Başbakanlık gidiyor, sen daha tadını almadan elinden alınıyor.

Bu ülkede korku saltanatını bitireceğiz. Devletten, iktidardan korkmak utançtır. Allahtan başka kimseden korkulmaz. Açlıkla terbiye etmekle, tankla topla, cezaeviyle korkutuyorlar. 'Devlet Baba' diyorlar ya, yalandır. Ana baba sizsiniz, devlet evlattır.

Halk dışında kimseyle ittifak yapmadık. Kimseyle kirli ilişkilere girmedik. Özü sözü bir olduğumuz için halk ve aramıza mesafe yoktur."


"Balkon konuşmalarından kurtulacağız"

Son günlerde AKP temsilcilerinin, HDP'nin yükselişi karşısında "Paralel ve HDP ittifak içinde" biçiminde geliştirdikleri söyleme de tepki gösteren Demirtaş, Paralel Yapı ve Hükümet ittifakına değinerek "Paralel dedikleriyle 12 yıldır sanki biz ittifak yapmışsız gibi konuşuyorlar. Kim bize oy verecekse başımız gözümüz üstüne, ama kimseyle oy üzerinde hesap yapmayız, ittifak etmeyiz. Ne söylediksek 8 Haziran'da da aynısını söylemeye devam edeceğiz. 13 yıl sonra ilk defa muktedirin balkon konuşmasını dinlemeyecek, kurtulacağız bu balkon konuşmalardan" dedi.


"Sandığa ve oyuna sahip çık"

Konuşmasının sonunda sandık güvenliğine dikkat çeken Demirtaş, Bingöl halkına şu çağrıları yaptı: "Oy vermek kadar oyuna sahip çıkmak da önemlidir. Sandık güvenliği de önemlidir. Bütün gençler bu mitingten sonra partisine gitsin kendisini yazdırsın, sandıkları koruyacaklarını söylesinler. Bingöl halkının oylarına sahip çıkmak için Bingöl Barosu'nun da hazırlık yapması gerekiyor. Sandıktan kim çıksa onun kazanmasını istiyoruz. Bingöl halkı 'Biz hazırız' diyorsa, biz de hazırız. Bingöl halkı daha önce azimle, kararlıkla, imanla başardı, bu kez de öyle olacak. Hep birlikte, geleceğimiz için insanlık değerleri için yürüyeceğiz. Büyük İnsanlıkla Yeni Yaşam'a hep birlikte yürüyeceğiz. İnşallah emeklerimiz boşa gitmeyecektir."