DTK, HDP ve DBP 4,5 yıldır yasağın sürdüğü Sur’da yaşananları yerinde gözlemlemek için ilçeye heyet gönderdi. Söz konusu siyasi parti ve kurumların eş genel başkanları ve milletvekillerinden oluşan heyet Sur’da engelleme ile karşılaştı. Burada bir açıklama yapan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, duruma tepki gösterdi. Aydeniz şunları söyledi:
DTK Eşbaşkanımız, milletvekillerimiz, il ve ilçe yöneticilerimizle bugün bir heyet olarak aslında 4,5 yıldır Sur’da devam eden gereksiz yasaktan kaynaklı Sur’daki yasağın kalkmış olduğunu duyduğumuzda burada bir gözlem yapmak için bir heyet oluşturduk.
Sur’da sokağa çıkma yasağı kalktı ama fiili olarak halen devam etmektedir
Bugün Sur İlçe binamıza geldiğimizde 4,5 yıldır devam eden yasağın fiili olarak halen devam ettiğini, fiili olarak hala keyfi müdahalelerle karşımıza çıktıklarını ilçe binamıza geldiğimizde gördük. Biz bugün Sur’da 4,5 yıldır devam eden sokağa çıkma yasağının yarattığı tahribatları yerinde görerek, bunu bir rapora dönüştürerek; partimiz, kongremiz, il ilçe örgütümüz ile birlikte buradayız.
Bugün burada dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir faşizm ile karşı karşıyayız
Ama bugün karşılaştığımız manzara bu yasakçı, tekçi ve faşist zihniyetin burada yapmak istediğinin ne olduğunu saklamalarının arkasında faşizmin yattığını gördük. Biz bugün Sur’un 6 mahallesinde dünyanın hiçbir yerinde olmayan 4,5 yıllık bir yasaktan bahsediyoruz. Ve yine dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir faşizm ile karşı karşıyayız. Bu faşizm öncelikle Kürt halkına ve bütün halklara düşmanlık görüntüsünün önünde durmuş bulunmaktayız. İktidar bu salgın hastalığı bile fırsat bilerek faşizmi kalıcılaştırmanın derdindedir. Bugün bu kadar engellemenin yaşanmasının sebebi de aslında bu duvarların arkasındaki yıkımı, bu duvarların arkasındaki katliamları saklamaları ve bunu kamuoyunun bilmesini, dünya basınına düşmesini engellemek olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Sur’da tarihi yıkıp, Sur’u insansızlaştırıp ucube yerler inşa ettiklerine tanık olduk
Parti olarak şimdiye kadar yürütülen bütün bu yönelimlere hiçbir zaman sessiz kalmadık, bundan sonra da sessiz kalmayacağımızı vurgulamak istiyorum. 5 yıldır bu faşist iktidar aslında dünyada eşi benzeri olmayan bir düşmanlık yapıyor. Sur dünyada eşi ve benzeri olmayan, tarihin ve toplumun iç içe yaşadığı nadide yerlerden biridir. Burada tarihin yok edilmesi, kimliksizleştirilmesi, insansızlaştırılması ve yine burada göç ettirilen 40 bin insanın mülk ve barınma hakkının elinden alınmasını bu faşist iktidarın yaratmış olduğunu belirtelim. Bugün 40 bin insana 6 mahallenin dışında Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde kentsel dönüşümle oluşturulan dairelerin ucube daireler olduğunu gördük, tarihi bütünlüğün yıkılıp yerine ucube yerler inşa edildiğini hepimiz gördük. Ama bugün oraları görmemizin önündeki engel bu faşizmin yarattığı zihniyet ve engeldir. Buradan bir kez daha söylemek istiyoruz, asla Sur’un tarihini ve toplumsal bütünlüğünü yok edemeyeceksiniz.
Sur’da insanların barınma ve mülkiyet hakkı gasp edildi
Burada katliamlar gerçekleştirdiniz burada insanların barınma ve mülk hakkını gasp ettiniz, ama bu insanların parti olarak halk olarak yanında olduğumuzu söylemek isteriz. Yıkımlarla buradan gönderilen halkımızın hiçbir hukuki yardım mekanizması hakkı bırakılmamıştır. Partimiz ve gönüllülerimiz üzerinden bu hukuki mücadele devam ediyor. Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde oluşturulmak istenen ve bir dönem buraları Toledo'ya dönüştüreceğiz diyenlerin, aslında son üç aydır bir maskeyi bile dağıtmayı beceremeyenlerin nasıl Toledo'ya dönüştürdüklerini görüyoruz.
Yapılan Kürt düşmanlığı, tarih düşmanlığı, toplum ve halk düşmanlığıdır
Kürt düşmanlığı tarih düşmanlığıdır, toplumlara ve halklara düşmanlıktır. Burada neler olduğunu kamuoyuna bildirerek bundan sonra da takipçisi olacağımızı, buradan göç etmek zorunda bırakılan halkımızın her zaman yanında olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Şu iyi bilinsin ki biz orada neler yaşandığını çok iyi biliyoruz, aslında bu halka düşmanlığının sebebinin bu gün iktidarını yürütemeyenlerin ayakta kalmak için devletin bütün güç mekanizmalarını kullanarak ayakta kalmak için ısrar ettiklerini biliyoruz. Ama biz 31 Mart'ta 23 Haziran'da bu faşizmin yıkılabileceğini Kürt halkı olarak bütün Türkiye halklarına ve dünya haklarına gösterdik. Bu faşizme karşı birlikte mücadele etmek, bu faşizme karşı halkımızla birlikte olduğumuzu, bu faşizme karşı buradan göç edenlerin hukuki ve bütün süreçlerinin takip edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum, geldiğiniz için teşekkür ediyoruz.
21 Mayıs 2020