EKK’nin Aklı Beş Karış Yukarıda!


Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun (EKK) bugün yapılması planlanan toplantısı iptal edildi. Cuma günkü toplantısında doların ateşini düşürmeye odaklanan Kurul, yaptığı açıklamalardan sonra ise ateşi körüklemişti. Bugünkü iptal nedeni yoğun program değil, olsa olsa yoğun çaresizliktir. 

Başbakan Binali Yıldırım, Cuma günkü EKK toplantısı öncesi yaptığı açıklamada ekonomide birçok şeyin yolunda olduğunu, dolardaki hareketlenmenin arızi bir gelişme olduğunu ima etmiş, toplantı sonrasında ise ekonomideki olumsuz gelişmeleri küresel piyasalara bağlamıştı. Sene 2008 olsaydı, küresel piyasalara bağlı bir açıklama anlamlı olabilirdi, ama bugün yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler kesinlikle Erdoğan-AKP iktidarının ve ekonomi kurmaylarının eseridir.

Elbette küresel ekonominin etkilerinden yalıtılmış bir ekonomi söz konusu olamaz, ama bugünkü sorunları küresel gelişmelere bağlayıp, faiz lobisi söylemiyle son üç yılı geçirenlerin çözüm üretmeleri olanaksızdır. Ekonominin farklı uçlarından tutmuş bakan ve ekonomi danışmanlarının birbiriyle tutarsız ve iktisaden anlamsız açıklamaları içine sürüklendiğimiz süreci gayet iyi açıklıyor. Merkez Bankası’nın müdahalesine gerek yok diyenden, MB’nın müdahalesinin yerinde olduğunu söyleyene; hala faizlerin düşürülebileceğini söyleyenden dövizin bu artışının ekonominin gücünü gösterdiğini söyleyene kadar tutarsızlık hikâyeleri dinliyoruz. 

Bunlar yetmezmiş gibi, bir de ‘yeni iktisadi model’ önerileriyle gündem saptırmaya yönelik algı yönetimi peşinde koşuluyor. Siyaseten sürüklendiğimiz ve inatla sürdürülmeye çalışılan yanlış politik reçeteye hiçbir ekonomik model cevaz vermez. Değil Şangay, hangi beşli ile bir araya gelirlerse gelsinler, bu siyasi anlayıştan bir çözümün çıkmasını beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. 

Bugün iktidar, döviz, faiz, üretim ve istihdam arasındaki ilişkiyi doğru okumaktan yoksundur. İç üretimi tüketimi körükleyerek canlandırıp, kapalı bir ekonominin iktisat politikalarıyla krizi savuşturma peşinde olanlar olağanüstü yüksek dış borç stokunu, bu borçların sektörel dağılımını ve istihdam üzerindeki etkilerini; cari açık ve borç servisi için gerekli dövizi ve bunun enflasyonist etkilerini hesaplamak yerine, varsa yoksa ‘tek adam rejimi’ni hayata geçirme çabası içindeler.

HDP olarak bu gidişe dur demenin aciliyetine bir kez daha vurgu yapıyoruz. Emek meslek örgütlerini, sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını iktisadi alana dair toplumun haklarını savunmak konusunda inisiyatif almaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki, ekonomideki bu anlayışla ortaya çıkan savurganlık sonucu gasp edilen halkların ve emekçilerin haklarıdır. 

 
Sezai Temelli
Halkların Demokratik Partisi
Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yrd.
22 Kasım 2016