Partimizin herkes için güvence olduğunu söyleyen Kırklareli 1. Sıra Adayımız Emine Nilüfer Ataman, HD'de neden yer aldığını şu sözlerle ifade ediyor: “HDP doğa tahribatına karşı olduğu ve sağlıklı yaşamı savunduğu için; işçi, köylü, demokratik ve özlük haklarını savunduğu için; bir kadın partisi olduğu için; engelli, emekli ve çocukların her çeşit sorunlarını ve çözüm yollarını içinde barındırdığı için. Tüm bu güzellikler HDP adayı olmaya sevk etti.

"Milliyetçiliği aşan, enternasyonalist bir politikaya ihtiyacımız var" diyen Ataman, ardından ekliyor: "HDP böylesi bir siyaset için büyük olanaklar sağlıyor."


Kırklareli 1. Sıra Adayımız Emine Nilüfer Ataman ile yaptığımız söyleşi:


Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

1953’de Kırklareli’nin Pehlivanköy ilçesinde doğdum. İlk ve Ortaokulu Pehlivanköy’de, öğretmen okulunu Edirne’de okudum. Daha sonra da eğitim ön lisans okudum. Emekli olana kadar öğretmen olarak çalıştım. Bir çocuğum ve bir de torunum var. TÖB-DER, Halkevi, Amatör Sanatçılar Derneği, Karadeniz Kadınlar Derneği, Eğit-Sen kurucu üyeliği, Birleşik Sosyalist Parti kurucu il başkanlığı ve ÖDP ilçe yöneticiliği görevlerinde bulundum.


Trakya’nın öncelikli sorunları olarak neleri görüyorsunuz?

Öncelikle işsizlik. Kırklareli merkezde ve köylerde ciddi bir işsizlik sorunu var, ayrıca güvencesiz çalışma son derece yaygın. İkinci olarak en yakıcı sorun doğa tahribatı. Her geçen gün sayısı artan taşocakları, tarı ve orman alanlarını tahrip ediyor. İğneada’ya yapılması planlanan liman çok geniş bir alana yayılıyor. Bu limana çimento limanı deniyor, çok büyük bir alan zarar görecek.

Ayrıca Ergene havzasında tam bir çevre faciası yaşanıyor. Ergene Istrancalardan doğup, Çorlu, Pehlivanköy, Uzunköprü’den geçerek ve Meriç’e karışarak Saros’a dökülüyor. 1992’den itibaren kirlenmeye başladı. Evsel ve sanayi atıkları yüzünden Ergene bir zehir kaynağına dönüştü. Trakya’da tarıma çok ciddi darbe vurdu. Ergene geçmişte çok zengin bir ovayı suluyordu. Bu kirlenmeden sonra verim çok düştü. Tarımsal ürünleri artık dışarıdan ithal eder olduk. Ergene Türkiye’nin en kirli nehri oldu. Ergene nehri kışın taşıyor ve zehir tüm ovaya yayılıyor. Bölgede kanser oranı da çok yükseldi.


Bir Pomak kadın olarak neden HDP’de siyaset yapmayı tercih ettiniz?

Her çeşit etnik kimlikten insanın özgürce ve kardeşçe bir araya geldiği bir parti olduğu için. Bütün ezilenlerin birleşmesi gerektiğine inandığım için Pomak kimliğimle HDP içinde yer almayı tercih ettim. Tabi sadece bu değil. HDP doğa tahribatına karşı olduğu ve sağlıklı yaşamı savunduğu için; işçi, köylü ve kamu çalışanlarının ekonomik, demokratik ve özlük haklarını savunduğu için; bir kadın partisi olduğu için; eşbaşkanlık sistemini getirdiği için; gençlerin partisi olduğu için; engelli, emekli ve çocukların her çeşit sorunlarını ve çözüm yollarını içinde barındırdığı için. Tüm bu güzellikler beni HDP adayı olmaya sevk etti.


Peki, seçim çalışmaları nasıl gidiyor?

Trakyalılar gerçekten çok kibar insanlar. Çalışmalarımıza nezaketle yaklaşılıyor, seçmenlerimiz partimize saygı duyuyor. Genelde HDP’nin barajı aşmasını isteyenlerle karşılaşıyoruz. Ama bu hepsinin oylarını vereceği anlamına gelmiyor tabi, ama biz tüm gücümüzle partimizin oylarını arttırmak için çalışıyoruz. HDP’yi hala Kürt Partisi olarak lanse etmeye çalışanlara karşı partimizin programını anlatıyoruz.

Köylerde yaptığımız gezilerde en çok mazot pahalılığı ile ilgili şikayetler duyuyoruz. İnsanlar parasızlıktan tarlalarında çalışamıyorlar. Hala alışılagelmiş düşünceler devam ediyor, siyasete genel olarak bir güvensizlik var. Özellikle Selahattin Demirtaş’a köylerde ve her kesimde büyük bir sempati var. “Siyaset en Müslüman’ım diyeni bile bozdu, bu çocuk da bozulmaz inşallah” deniyor. Biz de “meyve veren ağaç taşlanır, bizlere dönük saldırılar ne kadar doğru zeminde siyaset yaptığımızı gösteriyor, bu doğru zemin hepimiz için güvencedir” diye anlatıyoruz.


Son olarak neler söylemek istersiniz?

HDP her çeşit kimlikten ve her çeşit inançtan insanların bir araya geldiği bir partidir, sömürü evrensel olduğu için biz ezilenler de bütün sömürü biçimlerine karşı birleşmeliyiz, dayanışmak zorundayız, birlikte mücadele etmek zorundayız. Milliyetçiliği aşan, enternasyonalist bir politikaya ihtiyacımız var. HDP böylesi bir siyaset için büyük olanaklar sağlıyor. Şu anda engel gibi görünen birkaç konuyu da aşacağımıza inanıyorum. Kırklareli’den barajların yıkılmasına güçlü bir katkı sağlayacağımıza inanıyorum.