Engellilere yönelik şiddet politiktir

Engelliler Komisyonu Eş Sözcülerimizin açıklaması:

Türkiye’de engellilere yönelik fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddet sistematik bir şekilde devam ettirilmekte failler yaptırımsız kalmaktadır. Engelli yurttaşlara yönelik sunulması gereken kamu hizmetlerinin sunulmaması, engellilerin sosyal-ekonomik-siyasal yaşama katılmasının engellenmesi, engellilerin bireysel ve kamusal alanda kendileri ile ilgili kararları alma süreçlerine dahil edilmemesi ve genel olarak engellilere yönelik sağlamcı dil şiddeti sistematik hale getirmektedir.

Sağlamcı ideolojiler (ableism); engelsizlerin, engellilerden daha üstün, daha yetenekli, daha güçlü "daha ..." olduğuna dair önyargılı inancı ve ayrımcı söylemi sistematik bir şekilde yaygınlaştırıyor. Bu nedenle Türkiye’de her yıl yüzlerce engelli, sırf engelli olduğu için, kötü muameleye, işkenceye ve şiddete maruz bırakılmaktadır. “Sağlamcı” güç ilişkilerinden beslenen şiddet her gün daha vahşi yöntemlerle can almaya devam etmektedir. Cezasızlık politikasından ve iktidarın engelli karşıtı sağlamcı tutumundan cesaret alan failler engellilere şiddet uygulamayı sürdürmektedir. Engellilere bir birey gibi yaklaşmayan ve engellileri nesneleştiren her haber, yayın, politika engelli haklarının sistematik ihlaline alan açmaktadır. Engellilerin aktif yurttaşlar ve yaşamları hakkında özne olmaları için bu engelli-kırım politikaları derhal durdurulmalıdır. Engellilerin eğitime, sağlığa, sosyal yaşama, çalışma ve sosyal güvenlik haklarına erişimi engellenirken bu kırımın örgütlü bir şekilde devam etmesine yol açmaktadır. Engellileri aciz-hasta-muhtaç gösteren egemen yaklaşım insan hakları ihlaline yol açmaktadır.

Engellilerin bedensel ve kişisel dokunulmazlıklarını ihlal eden bu süreç tümüyle insan hakları ihlali sürecidir. Nöro-çeşitli bireylere yönelik alternatif eğitim alanları ve araçları geliştirilerek bu sistematik şiddet mekanları kapatılmalıdır. Otistik/engelli bireylerin eğitimi için ailelere verilen eğitim desteği miktarı 8 saatten 40 saate çıkarılması gerekmektedir. Birçok aile çocuklarına destek verebilme koşullarına sahip olmadığından bu “bakımevlerine” mahkum bırakılmaktadır. Dün kamuoyunun gündemine yansıyan bir görüntüde otistik bir bireye eziyet edildiği görülmektedir. Büyükçekmece'de 20 yaşındaki otistik Mehmet Eres'in 5 yıldır kaldığı bakımevinde, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılarak ölümüne sebep olunduğu iddia ediliyor. Mehmet Eres’in kayıtlara “doğal ölüm” diye geçen kaydına rağmen ailesi ve avukatlarının beyanları ve kamuoyuna yansıyan video görüntüleri ve tanık ifadeleri aksini göstermektedir. Mehmet Eres’in işkence ve eziyet sonucu yaşamını yitirdiği iddiası tüm boyutları ile soruşturulmalı ve sorumlular cezasız bırakılmamalıdır. Bu olayda da görüldüğü üzere otistiklerin eğitimi ve bakımı süreçlerinde şiddet ve eziyet olağan bir duruma dönüşmüştür. Bu şiddet sisteminden vazgeçilmelidir.

Hatice Betül Çelebi – Musa Piroğlu
Engelliler Komisyonu Eş Sözcüleri
27 Eylül 2022