Kutsal kitaplar peygamberlerden bahsederken, mucizelerden de bahsetmektedir: Tufan ve Nuh’un gemisi; İbrahim’i ateşin yakmaması; Musa’nın asasının yılan oluşu; İsa’nın hastaları iyileştirmesi gibi...
Mi’raç mucizesi de, yaradan Allah ile yaratılan varlıkların en şereflisi olan insanın buluşmasıdır. Bu esnada vahyedilen ayette, “O’nun elçilerinin hiçbiri arasında ayrım yapmayız” denmiştir. Yani ne peygamberin kendisinin şahsen yükselip ilerlemesi, ne de kendisine inananlara diğer inançların meşru haklarının aleyhine bir imtiyaz tanınmamıştır. Hiç şüphesiz Müslümanlar için en tesirli kitap Kur’an en etkili şahsiyet ise Hz. Muhammed’dir.
Bugün sömürü sadece maddi değil manevi alanda da sürmektedir. Sistemler, devletler ve iktidarlar, dinleri ve inançları kendi hizmetlerine sokarak en tehlikeli sömürü biçimini sergilemektedirler.
Maalesef bundan en çok muzdarip olan İslamiyet’tir. Çünkü bizzat kendi mensuplarınca pervasız bir şekilde yağmalanmaktadır. Tarihte mızrakların ucuna geçirilmiş Kur’an sayfaları ile bugün kılıçtan sivri dillerde dolaşan Kur’an ayetlerinin kaderi aynı değil midir?
Diyebiliriz ki, bugünkü karanlık günler cahiliye çağının karanlığından çok daha kesiftir. Onlar haram aylarda savaşmıyorlar, aksine savaşlarına son veriyorlardı. Mekke şehrinin haram sınırları içinde kan dökmezlerdi. Yani kutsal aylara ve mekanlara hürmet ederlerdi.
Bizler ise bugün bir yandan manevi iklimin mukaddes gün ve gecelerini idrak ederken, diğer yandan da her gün yeni vahşetlerin müsebbibi olmaktayız.
Bu duygu ve düşüncelerle idrak etmekte olduğumuz Mi’raç gecesinin, yitik insani değerlerin peşine düşenler için bir kurtuluş; tüm halklar ve inançlar için barış içerisinde bir yaşam; ve bütün insanlık için de karanlıklardan aydınlığa çıkmaya vesile olması aşk ve heyecanı ile kandilinizi tebrik ederim.
Nimetullah Erdoğmuş
MYK Üyesi (Halklar ve İnançlar Komisyonu)
Diyarbakır Milletvekili
23 Nisan 2017